Yaltaklanmadığı için “nefret edilen” Erdoğan’ı yalnızlaştırmanın yolu Cumhur İttifakı’nı yıkmak olabilir mi
- GİRİŞ25.04.2024 09:13
- GÜNCELLEME29.04.2024 11:07
Şarkılar ve fotoğraflar üzerinden verilen mesajlar…
Ya da Cumhur İttifakı’nı örselemenin bedeli ne olacak. Hiç düşündük mü?
***
Meclis’teki 23 Nisan resepsiyonu vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri Özgür Özel ile bir araya gelmesi siyasette yeni döneme işaret eder.
Dün akşam saatlerinde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin eşofmanlarıyla yürüyüş yaparken çekilen görüntüleri Ferdi Tayfur’un bizim gençlik yıllarımıza ait bir şarkısı eşliğinde MHP resmi hesabından paylaşılması da bambaşka bir tartışmayı alevlendirir.
***
Özgür Özel’in, Meclis resepsiyon salonunda değil ama yanındaki odada MHP’li, Ak Partili, DSP’li, Hüda-Parlıların da bulunduğu ortamda Erdoğan ile buluşması…
Bu esnada özellikle Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile samimi sohbeti, siyasette yeni dönemin işareti olarak görüldü.
Yeni sivil bir anayasanın yapılması için atılmış önemli bir adım olarak görenler de oldu meseleyi;
Özgür Özel’in önümüzdeki hafta Erdoğan’dan randevu isteyip “gündemli görüşme” öncesi peşrev faslı olarak görenler de.
Randevu talebi ve ilk görüşme ile Özel’in liderliğini pekiştirdiği şeklinde görenler de.
Görüşmeyi yadırgayıp, “Saray ile müzakere edilmez mücadele edilir” diyen CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gibi düşünenler de oldu.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, cumhurbaşkanlığı makamını ve Beştepe’yi gayri meşru ilan eden…
Erdoğan’a, diktatör, tek adam… Beştepe’ye saray diyen Kılıçdaroğlu’nun aksine…
Özgür Özel, yerel seçimlerden hemen sonra “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu isteyeceğim, gönlüm Çankaya Köşkü olsun ister ama nereye çağırırsa orada görüşeceğim” dedi.
Ve o görüşmenin öncesinde 23 Nisan resepsiyonunda ikili Erdoğan’ın davetiyle bir araya geldi.
Biz bu görüşmenin, hem Türk demokrasisinin sağlıklı işlemesi için zemin;
Hem kutuplaşan siyasetin keskin dilinin kırılması için bir fırsat olarak görüyoruz.
Hem bu buluşmada, hem Meclis’teki törenler ve resepsiyonda yer almayan MHP lideri Bahçeli ise çok dikkat çeken bir paylaşımla gündeme müdahil oldu dün akşam saatlerinde.
MHP’nin resmi sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntüde Sayın Bahçeli spor kıyafetiyle yürüyüş yapıyor ve fonda Ferdi Tayfur’un “Söyleten sensin” şarkısı duyuluyor.
***
Bahçeli’nin yürüyüş yaparken verdiği görüntü, bir önceki günkü törenlere katılmaması üzerinden yapılan “sağlığı bozuk” spekülasyonlarının önüne geçti.
Geçti geçmesine ama görüntülerle birlikte paylaşılan şarkının sözleri üzerinden de tartışma başladı.
Kimine göre, Sayın Bahçeli, doğrudan Ak Parti lideri Erdoğan’a şarkı üzerinden mesaj verdi.
Kimilerine göreyse, Cumhur İttifakı ortağı Ak Parti’nin içindeki bazı unsurlara mesaj verdi.
Bize göre, Sayın Bahçeli’nin mesajı da net, Sayın Erdoğan’ın mesajı da.
O da şudur:
Genel seçimler sonrası yüzde 52 ile yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın kurduğu kabine daha çok uzun süredir sorunlu olan Amerika ile ilişkileri düzeltebilme kapasitesi olan isimlerden oluştu.
Ve bu isimlerle birlikte yerel seçimden sonra Ak Parti içinde Cumhur İttifakı’nın ne olacağına ilişkin bir tartışma da başladı.
Erdoğan, ilk grup toplantısında üstüne basa basa “Cumhur İttifakı’nın devamına yönelik” güçlü ifadeler kullansa da…
“MHP’ye mecbur muyuz”, “MHP ile ittifak devam ettiği sürece Kürtleri kaybediyoruz”, “MHP nedeniyle uluslararası yatırımcılar Türkiye’ye ilgi göstermiyor”, “MHP’nin güvenlikçi politikaları bizi yakın coğrafyamızda zora sokuyor” türlü yaklaşımlar daha çok konuşulur oldu.
Buna bir de Maliye Bakanı Şimşek’in Amerika’daki bir toplantıda kullandığı “yerel halk” ifadesine Sayın Bahçeli’nin tepkisi eklenince…
Öncesinde, Van’daki mazbata tartışmaları yaşanınca…
“Acaba Cumhur İttifakı’nın sonuna mı gelindi” denildi.
(Dışarıdan gazel okuyan Hüseyin Çelik gibi isimlerin durumdan vazife çıkartıp ileri geri konuşmalarını, fitne çıkartma çabalarını kast etmiyoruz.)
İşte böyle bir tabloda, CHP lideri Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir araya gelip samimi poz vermesi… Dahası, “Osman Kavala’nın içeride tutulması Ak Parti’ye ne kazandırdı. Türkiye’ye ne kazandırdı” diye yazan Kıymetli arkadaşımız Abdülkadir Selvi’nin Erbil dönüşü uçakta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen yanında fotoğraf karesine girmesi...
Sayın Bahçeli’nin bir şarkı ile tepki koymasına neden olmuş görünüyor.
İki lider bir birlerine özenlerini koruyor. İki lider de Cumhur İttifakı’nın devamından yana pozisyonlarını koruyor…
Ne var ki Cumhur İttifakı’nın bitmesi için çaba sarf eden Ak Parti içinden bir kanadın atak yaptığını da görüyoruz.
Bir hatırlatma ve bir soru ile bitirelim.
Eski Amerikan Büyükelçisi James Jeffrey, Ağustos 2016’da Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel’e konuştu. “Biz Erdoğan’dan neden nefret ediyoruz? Çünkü o bize yaltaklanmıyor” dedi.
Erdoğan, gücünü en son 2023 genel seçimlerde aldığı yüzde 52 oy ve Cumhur İttifakı’nın 323 milletvekili çıkartarak Meclis çoğunluğunu elde etmesinden alıyor.
Cumhur İttifakı’nın dağılması, Erdoğan’ın yalnız kalması ve arkasındaki çoğunlu kaybetmesi anlamına gelir.
O halde soru şudur: Amerika ve Batı tarafından kendilerine yaltaklanmadığı için “nefret edilen” Erdoğan’ın yalnızlaştırılmasının en pratik yolu Cumhur İttifakı’nın Ak Parti içindeki bir kanat tarafından yıkılması mıdır?
***
Muhatabına Not: Bir yönüyle siyasette “bahar havası” eserken diğer yönüyle Cumhur İttifakı’nda 2018 Eylül’ünde yaşanan “Andımız krizi” havası seziyoruz. Umarım yanılıyoruzdur.
Çünkü “Büyük mefkûre”nin ana taşıyıcısı Cumhur İttifakı’dır.
Yorumlar70