İmamoğlu ve Yavaş, şimdiden dereyi görmeden paçayı sıvamışsa…
- GİRİŞ09.08.2024 09:19
- GÜNCELLEME12.08.2024 09:00
İsrail-Hamas görüşmelerinde “barış” isteyen “müzakereci” İsmail Haniye Tahran’da vurulmuş…
Hizbullah ile İsrail savaşa tutuşmuş…
İran’ın Tel Aviv ve Hayfa’yı vurma ihtimali artmış…
Hamas’ın yeni lideri Sinvar meydan okumuş…
Katil Netenyahu, “Gazze’de bir Hamaslı’ya karşı bir sivil öldü” diyerek 40 bin canı inkar etmiş…
Kimin umurunda?
ŞİMDİDEN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLACAK TARTIŞMASI ALEVLENDİ
31 Mart sonrası, “sarhoşluk” emaresi göstermeyip, “Seçmen bize hizmet etme yetkisi verdi. İktidara da sarı kart gösterdi” diyen CHP lideri Özgür Özel, genel başkanlık koltuğunu garantileyip 2028 için politika üretme yolunu seçmişti ki…
CHP’nin kendi dinamikleri gelip “gündemi” yine “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak” meselesine indirgedi!
RİVAYETLER MUHTELİF AMA… CEK’MİŞ VE CAK’MIŞ..!
Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’nun arası açıkmış.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş’mış.
Ekrem İmamoğlu’nun, Özgür Özel’i CHP genel başkanlık koltuğuna oturturken yaptıklarını, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da yapacağından hiç kuşku yokmuş.
Sonuç itibariyle, Özel CHP’yi iktidara taşımak görevinin dışında bir şeye talip değilmiş.
Ama Mansur bey şayet CHP’nin adayı olamazsa, Demokrat Parti ve DEVA’nın kuracağı Meclis Grubu’nun ortak adayı olarak Cumhurbaşkanı adayı olacakmış.
Cek’miş ve cak’mış..!
CHP’nin gündemi tee 2028’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimin aday olacağıymış.
Hayat pahalılığıymış, 3’ncü dünya savaşı ihtimaliymiş,
Gazze’de bebeler kefensiz gömülüyormuş,
İran yerle bir olan imajını düzeltmenin derdindeymiş,
Suriye’de yeni bir denklem kuruluyormuş,
Türkiye hava savunma sisteminde yeni bir entegrasyon projesi olan “Çelik Kubbe”yi hayata geçiyormuş…
Kimin umurunda?
***
İmamoğlu’nun histerik cumhurbaşkanlığı adaylık arzusu ile muhalefetin bir başka kanadının adayı olarak çıkma kartını ortaya koyan Mansur Yavaş’ın rekabeti CHP’nin birinci gündem maddesi olmuş.
CHP’de buzdolabına konulan “büyük kriz” tetiklenmiş görünüyor.
“Aday kim olacak” sorusu bugünden sorulmuşsa, CHP’de 2019-2023 sürecinin bir benzerini yaşamak elzem.
Oysa 31 Mart yerel seçimleri sonrası, “Benim iki forvetim var, zamanı gelince onlardan hangisi formdaysa penaltıyı ona attırırım” diyen Özgür Özel “aday olmayacağının” sinyalini verip, milletin gerçek gündemiyle meşgul olacağı imajı vermişti.
Gerçi, bir sonraki açıklamasında, hentbol oynadığını orta saha oyuncusu ve kaptan olduğunu, bazen sürpriz forvetlerin orta sahadan da çıktığını söyleyerek kendi adaylığının sinyanilini de vererek bir yoklama da yapmıştı!
Bütün bu süreçte, İmamoğlu, “2019’da ‘cumhurbaşkanı adayı mısınız’ sorusuna ‘Allah bilir’ dediğim için başıma gelmeyen kalmadı” diyerek tartışmadan uzak olduğu algısını oluşturmak istedi…
Mansur Yavaş, rakibine 30 puan atmış bir belediye başkanı sıfatıyla “potansiyel adaylığını” pekiştirdi.
Olanlar oldu.
PARİS’TE VERİLEN FOTOĞRAF, “BİRLİĞİN FOTORAFI” MI DIR?
Fransa’nın başkenti Paris’te Kadın Voleybol Takımımızın çeyrek final maçında boy gösteren bahsi geçen üç isim, “Birlik mesajı verdi” yorumlarıyla medyada tartışıldı.
Oysa, Mansur Yavaş’ın maçtan sonra İmamoğlu’nun tartışmalara konu olan Paris’te kiraladığı (Pardon parasını ismi açıklanamayan sponsorların verdiği) Saray’daki davetine icabet etmemesi aynı medya organlarında sorgulanmadı.
Yine İmamoğlu’nun “2036 Olimpiyatları için tanıtım toplantısı için” Paris’teki sarayda verdiği davete yabancılardan daha çok Türklerin katılması hiç sorgulanmadı.
***
Toparlayalım.
Normal şartlarda 2028’de olması gereken cumhurbaşkanlığı seçimlerine şimdiden CHP’nin ve muhalefetin adayı olarak ismini yazdırmak isteyen İmamoğlu ve Yavaş’ın giriştiği mücadeleye bu kez “hakem” olarak müdahil olan Özgür Özel. Bu ikiliyi Paris’te voleybol maçı esnasında bir araya getirdi.
Bu bir araya geliş sorunları çözmeye, uzlaşmaya yeterli mi derseniz.
Hayır demek kolaycılık olur.
Mümkün değil demek daha akılcı olur!
Zira, İmamoğlu’nun histerik adaylık arzusu ile Yavaş’ın “derinden” yürüttüğü süreç üst üste binmiş durumda.
CHP’de sancılı günler yeniden başladı.
31 Mart’taki yerel seçim başarısının keyfini bile çıkartamayanlar büyük hesaplaşma içine girdi.
CHP’de kimin umurunda, etrafımızdaki savaş ihtimali. Kimin umurunda, milletin zor günleri… Akıllarında tek bir histerik tutku var!
“Aday ben olmalıyım!”
Hasan Öztürk / Haber7
Yorumlar40