“Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan”*
- GİRİŞ19.11.2024 09:08
- GÜNCELLEME19.11.2024 10:34
Putin, uzun masanın soluna, Almanya Başbakanı Scholz sağına oturmuş. Birbirlerini zor duyuyorlar. Zaten duymaları da gerekmiyor. Zira kulaklarında mikrofon var. Anında tercüme ile anlaşıyorlar.
Scholz’un Moskova ziyaretinden yansıyan bu kareyi bir başka ziyarette de görmüştük. Hatırlayın, Fransa Cumhurbaşkanı Macron da aynı masaya aynı şekilde oturtulmuştu.
DÜNYADA BİDEN SONRASI KARTLAR YENİDEN KARILIRKEN…
Moskova’ya yapılan bu ziyaretin yankıları henüz tartışılmamışken, Amerika’dan ilginç bir haber duyuldu. Biden, Ukrayna’ya uzun menzilli Amerikan füzelerini Rusya topraklarında kullanma izni verdi.
Biden, giderayak Rusya’yı yıpratsın diye büyük destek verdiği Zelenski’ye bir son hamle yapma şansı daha vermek istemiş anlaşılan.
Ama Kremlin Sözcüsü Peskov, konuya ilişkin konuşurken “Avrupa mesajımızı almış olmalı” dedi.
Mesajın Almanya Başbakanı Scholz üzerinden tüm Avrupa’ya verildiğini anlıyoruz.
Peki, Zelenski topal ördek Biden’in “kullanabilirsin” dediği füzeleri Moskava’yı vurmak için kullanır mı?
Bize göre kullanmayı çok arzu eder, ama zor.
Putin’in daha önce konuya ilişkin yaptığı açıklamalar ortadayken, Zelenski’nin bunu yapması Biden ile birlikte kendisinin de tarih olması anlamına gelir.
Bu burada dursun.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü’den dönerken uçakta, Suriye Devlet Başkanı Esad’a bir fasıl açtı. “Esad’tan hâlâ umutluyum” dedi.
Riyad’taki zirvede Esad’ın konuşması sırasında salondan çıkmasını, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ile yapacağı görüşmeye bağladı.
Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yaptı.
Bu da burada dursun.
İÇERİDE AMERİKAN SEÇİM SONUÇLARINI ANLAMAK YERİNE, BATI’YA GÖZ KIRPMA ÇABASINA GİRİŞENLER
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, ziyaret etti. Ziyarete Türk’ün Derik’teki dededen kalma konağının “taş kapı”sı ve kapı üstündeki figür damgasını vurdu. İmamoğlu, kapıya özel bir anlam yükleyen görüntü verdi.
Bu da burada dursun.
ERDOĞAN İLE BAHÇELİ’NİN “TAM MUTABAKAT” SAĞLADIĞI KONU NETLEŞİRKEN…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti’nin son Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK), MHP lideri Devlet Bahçeli ile “Tam mutabakat içinde” olduklarını anlattı. MYK’daki bu açıklama medyaya özellikle verildi.
Ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım konuya ilişkin yaptığı açıklamada, aynen şunları söyledi,
“Devlet Bahçeli, ‘Ben bu hamleyi yaparsam MHP’ye oy gelir ya da oy kaybeder’ hesabında değil. ‘Ben bu hamleyi yaparsam toprak vermem, devletin ve vatanın bütünlüğü devam eder. Sıkıntıyı çekeceksem ben çekerim. Ama bu hamleyi yapmazsam Türkiye toprak kaybeder. O zaman iktidarı ne yapayım?’ anlayışında.”
Bu da burada dursun.
“BÜYÜK VURUŞMA” ÖNCESİ TARAFIMIZI HEM İÇERİDE HEM DIŞARIDA SEÇME VAKTİDİR
Toparlayalım.
Macaristan Başbakanı Orban, Amerikan seçimlerine atıf yaparak;
“Kasım’a ulaşabilecek miyiz” diyordu aylar önce…
Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya“Elini çabuk tut” mesajı veriyordu sürekli, yine seçimi hatırlatarak.
Ve Amerikan seçimleri bitip de Trump mutlak zaferini ilan edince dünyada kartlar yeniden karılmaya başlandı.
Bu nedenledir ki şimdilerde herkes tarafını seçme eğiliminde.
Dünkü yazımızın başlığı, “Büyük vuruşma öncesi tarafınızı seçme vaktidir” idi.
Bunu dünya ölçeğinde de Türkiye ölçeğinde yapmak durumundayız.
Dünya ölçeğinde Biden’in kaybettiği ortamda Zelenski gibi Ukrayna’yı kurban etme pahasına “Son bir hamle yapmak” eğiliminde olanların safında mı yer alacağız…
Yoksa, kendi kurduğumuz “denklem” içinde Esad ile kolkola girip, Suriye’deki tüm terör gruplarına yönelik ortak hareket mi edeceğiz.
Sayın Bahçeli’nin altını kalın çizgilerle çizdiği ve Sayın Erdoğan’ın da “Tam bir mutabakat içindeyiz” dediği “Türkiye’yi terörden arındırma, iç barışı tahkim etme” hususunda geliştirilen inisiyatife destek mi olacağız.
Yoksa, Kasri Kanco’daki kanlı taş kapının üzerindeki işareti gözümüze sokarken Batı hegemonyasına göz mü kırpacağız.
Batı’nın desteğini alarak Türkiye’nin Zelenskisi olmaya mı çalışacağız.
Şimdi, “Büyük vuruşma” öncesi, içeride “Türkiye’nin toprak bütünlüğü ile birlikte yaşamayı tercih edenler” etnik kimliğine, inancına bakmadan bir araya gelmek zorunda.
Bölünmeyi, birlikte yaşamamayı tercih edenlere karşı birlik olmak zorunda.
Tarafını seçme vakti çoktan gelmiş durumda.
*“Bakın kaynaşıyor yaklaşmakta olan” (İ.Özel)
Hasan Öztürk / Haber7
Yorumlar19