“Büyük vuruşma” öncesi verilen emek boşa gitmesin
- GİRİŞ28.11.2024 09:26
- GÜNCELLEME28.11.2024 10:03
İsrail, Hizbullah ile ateşkese vardı. Netanyahu, “İran’a odaklanacağız” dedi. Bu cümleyi duyunca büyük tehdidin adım adım Türkiye’ye yaklaştığını düşünürken…
PKK ele başlarından birinin, Kandil’den Türkiye’ye yönelik, “Halk savaşı, serhildan, öz savunma” diye başlayan tehdit cümlelerini okudum.
O cümleleri okurken, TUSAŞ saldırısı sonrası PKK terör örgütünün Suriye kolunun başındaki ismin, Al Monitor’a verdiği demeçte, “Saldırıyı düzenleyenler bizim bölgemizden gitmedi. Soruşturma başlattık. Abdullah Öcalan bize silah bırakın demez” dediği cümleleri hatırladım.
Tam, kendime gelecekken, aslında makul bir yaklaşım içinde olduğunu gözlemlediğimiz DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın, Mardin’de otobüsün üzerine çıkıp, “Kürt halkı ve Türkiye halkları, Sakineler, Mazlumlar ne yaptıysa onu yapacak” diye bağırdığı anları hatırladım.
O gün bir de CHP lideri Özgür Özel’in aynı otobüsün üzerine çıkıp, “Sözün bittiği yerdeyiz” diyen “ne tarafa çekseniz o tarafa gelecek” sorunlu cümlesini düşündüm.
Bütün bu olup bitenleri hatırlarken…
“Durduğum yerdeyim” diyen MHP lideri Sayın Bahçeli’nin, bütün riskleri göze alarak açtığı “Umut Kapısı”na ilişkin, “DEM ile Öcalan yüzyüze görüşsün” önerisine odaklandım.
ERDOĞAN: KARŞIMIZDAKİ TABLO ÇOK DA UMUTLU OLMAMIZA İZİN VERMİYOR; AMA…
Sayın Bahçeli’nin önerisini tartışırken, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Ak Parti Grup Toplantısı’nda, MHP lideri Bahçeli’nin, temsilcisi olduğu misyon adına cesur ve ezberleri bozan teklif ortaya koyduğunu belirtti ve şunları söyledi,
“Açık konuşmak gerekirse karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Tüm bu zorluklarına rağmen ülkemizin milli güvenlik ve diplomasi öncelikleri çerçevesinde sadece bugüne değil geleceğe odaklanan uzun menzilli bir perspektifle neler yapılabileceğini mütalaa ediyoruz. Geçmişte ne dedim? 'Silahları gömeceksiniz, silahları gömdüğünüz anda bizim için her şey sizlerin önünü açmaktır ama siz silahları gömmez, hala her yerde bombaları patlatmaya devam edersiniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Bölgemiz kan deryasına dönmüşken devletimizin her türlü riske karşı gerekli tedbirleri alması 85 milyona ve gelecek nesillere karşı vazifesidir. Milletimiz müsterih olsun, bu tartışmaların hiçbiri de terörle mücadelemizde en küçük zafiyete yol açmayacaktır."
Erdoğan’ın, “Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamızın izin vermiyor” cümlesinin altını çizerek devam ederim.
İÇ KALE’NİN TAHKİMİNDE DEM VE CHP’YE İŞ DÜŞÜYOR
İç kalenin tahkimi için başlatılan süreç, DEM’in alacağı pozisyon ile netleşecek. DEM’lilerin İmralı’ya yapacaklar ziyaret bu anlamda önemli.
Ondan daha önemlisi, İmralı’daki PKK ele başı Öcalan’ın DEM’den kimlerle görüşmek isteyeceğidir.
Zira, Öcalan’ın avukatları ya da ailesi değil de DEM’lilerle yapacağı görüşme “siyaseten” çok daha büyük anlam kazanır.
Türk Gün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Müftüoğlu’na göre cumartesi olması muhtemel görüşmenin ilk çıktılarını gelecek hafta tartışmaya başlarız.
PKK’NIN AĞA BABALARI DEVREDE
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “umut” meselesindeki çekincelerinin ana kaynağının da aktörlerin ikircikli tavrı olduğu kadar, dış müdahalelerin etki gücüyle ilgili olduğunu düşünüyoruz.
Bu bağlamda, Amerika’nın Suriye PKK’sı ile kurduğu ast-üst ilişkisinden vaz geçme eğiliminde olmadığını hatırlatıyoruz.
Kuzey Irak’ta Süleymaniye özelinde Talabani’nin PKK’ya İran ve Amerika üzerinden alan açtığını… Kerkük’te dağdan indirilen elemanlar maharetiyle “demografi” ile oynandığını hatırlatıyoruz.
Toparlayalım.
Zor günler… Zor dönemler… Zor zamanlarda alınan kararların, bin düşünüp bir adım atmak üzerine olduğunu biliyoruz.
Önden yürüyen Bahçeli’ye, daha temkinli yaklaşımla destek veren Erdoğan’ın özveri ve çabasına CHP’nin ve en azından DEM’in makul kanadının destek vermesinden başkaca çağre yok.
Yoksa, iç çephede açılan gedik büyürse, “büyük vuruşma”da ağır yaralı çıkabiliriz.
“Büyük vuruşma” öncesi verilen çabanın boşa gitmesini istemiyoruz.
Bilmem anlatabildik mi?
Hasan Öztürk / Haber7
Yorumlar13