Her yıl bu zamanlar Antalya Tekirova’da bir araya geliyoruz. Çoluk çocuk, yaşlı genç. Bizi biraya getirense, 15 Temmuz gecesi, vatanı, milleti, memleketi, dini, imanı için canını veren, kanını döken şehitlerimiz.

15 Temmuz Derneği bu yıl da şehit yakınlarını Tekirova’da bir araya getirdi.

Derneğin gönüllüsü olarak, biz de bir günlüğüne de olsa şehitlerimizin yakınlarıyla buluştuk.

Birlikte, evlatlarımızı andık. Birlikte onlara dualar ettik. Ağladık, hüzünlendik birbirimize bir kez daha kenetlendik.

Kolay değil, lobide, bahçede, kahvaltı salonunda, restoranda karşılaştığınız bir yüz, her bir sima size 253 şehidi 2 binden fazla gazimizi hatırlatıyor.

8 yıldır düzenli olarak bir araya gelen şehit yakınları artık kocaman bir aile.

Birbirlerinin çocuklarını, torunlarını dahi biliyorlar. Hepsi birbirinin hikayesini biliyor. Dayanışma ruhunu diri tutuyor.

“ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE GÜVENİYORUZ”

Bu yıl, görüştüğüm şehit yakınlarına güncel meseleyi sorma şansımız da oldu.

Hani şu, Sayın Bahçeli’nin açtığı, Sayın Erdoğan’ın “mutabıkız” dediği çetrefilli meseleyi…

“Terör örgüt PKK silah bıraksın, DEM’liler Türkiye partisi olsun. Terör bitsin. Kardeşlik pekişsin” diye özetleyebileceğimiz yeni “Umut Kapısı” meselesi!

Şehit yakınlarının çoğu, Bahçeli’nin ve Erdoğan’ın aldığı inisiyatifi destekliyor.

Çekinceleri yok mu var.

Hatta, “Bunlar silahtan anlar” diyenler de var.

“PKK, uşak. Ağa babaları ne derse onu yapar” diyenler de.

Ama söz dönüp dolaşıp, “Kürtler” meselesine gelince. Kürtleri ayrıştırmaya kimse razı değil.

Kimse, PKK ile Kürtleri aynı kefeye koymuyor.

Yine söz dönüp dolaşıp, devletin alacağı yeni inisiyatif ile bir “Umut Kapısı” açılması söz konusu olunca, “itimat” devreye giriyor.

Şehit yakınları Erdoğan’a ve Bahçeli’ye itimat ediyor. Terör örgütünün tasfiyesi ve iç barışın tahkimi için yapılacaklara destek veriyor.

Hani, CHP lideri Özel’in, “Biz şehit ve gazi yakınlarımızın gözüne bakarız” diye başladığı konuşma var ya… “Biz onların razı olmayacağı hiçbir şeyde yokuz” diye devam ettiği konuşma.

Ona ilişkin de izlenimlerimiz var.

Şehit yakınları “Bizim acımız büyük. Acımızı yaşadık, yaşıyoruz. Evlatlarımızın geri gelmeyeceğini biliyoruz. Ama yeni şehitlerimiz olmasın, memleketin evlatları toprağa düşmesin istiyoruz” diyor.

Elbette, PKK terör örgütüne, terör örgütü FETÖ’ye öfke büyük.
Elbette, intikam duygusu hala dipdiri olanlar da var.

Ama ekseriyetinin haleti ruhiyesi, “sulh olsun”, “kardeşlik olsun”, terör bitsin. Şehit haberleri gelmesin yönünde.

****

Türkiye’nin 40 yılı aşkın zamandır en büyük imtihanı terör. Terör örgütü PKK ile iç içe geçmiş. Hatta zaman zaman ittifak yaparak birlikte hareket etmiş Fetullahçı Terör Örgütü ve diğerleri yüzünden hem binlerce insanımızı şehit verdik, hem binlercesi gazi oldu… Hem de enerjimizi tüketti.

Şimdi gelecek nesillerimize iç çephesi kuvvetlenmiş, kardeşliği pekişmiş, içindeki “urları” temizlemiş bir devlet, bir millet emanet etme fırsatımız var.

Hele bir de “dış tehdid”in olacan hızıyla ülkemize doğru yaklaştığı bir dönemde, şehit yakınlarının büyük acılarına rağmen “barışa”, “kardeşliğe” dair olumlu tavırlarını ayakta selamlıyoruz.

15 Temmuz Derneği’nin 8’ncisini düzenlediği şehit ve gazi yakınlarını buluşturma programından sizlere bu notları iletmek istedim.

Kalın sağlıcakla.