Türk-Yunan ilişkilerinin normalleşmesine verilen emek boşa gitmiyor
- GİRİŞ03.12.2024 08:46
- GÜNCELLEME04.12.2024 09:12
ATİNA
Dördüncü Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu Atina’da yapıldı.
Bu yılki forumun teması, “Spor ve kültürün Türk-Yunan ilişkilerindeki rolü”ydü.
Geçen yıl bu zamanlarda yine Atina’daydık ve o gün, “Medyanın ilişkilerdeki rolü”nü meslektaşlarımızla tartışmıştık.
Bu yılsa, kültür ve spor insanlarını dinledik.
***
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın himayesinde Türkiye Araştırma Vakfı (TAV) ve Amerikan Koleji Küresel İlişkiler Enstitüsü (IGA) iş birliğiyle düzenlenen form artık gelenekselleşti.
Daha önce 2’si İstanbul’da biri Atina’da düzenlenen forumun 4’cüsü yine Atina’da yapıldı.
Form, iki oturumdan oluştu.
Birinci oturumda kültür insanları, iki ülke arasındaki kültürel etkileşimi anlattı.
İkinci oturumda bu kez spor insanları, Türk -Yunan dostluğuna ve ilişkilerin normalleşmesine nasıl katkı verilebileceğinden söz etti.
TÜRK BİLİM İNSANLARINDAN YUNANİSTAN’IN KÜLTÜREL VARLIĞINA DESTEK, OSMANLI ESERLERİNİN İHYASI İÇİN İŞ BİRLİĞİNE ÇAĞRISI
Programa İletişim Başkanı Fahrettin Altun video mesaj ile katılırken, Yunanistan adına Kültür Bakanı Lina Mendoni konuştu.
Açıkçası iki oturumda da çok dikkat çekici konuşmalar yapıldı. Prof. Constantinos Filis’in moderasyonundaki ilk oturumda konuşan Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, Atina’daki Akropolis’ten çalınarak Londra’ya götürülen Parthenon Mermerleri’nin Yunanistan’a iadesi konusundaki tezi, büyük ilgi gördü.
Zeynep Boz’a Akropolis Müzesi Müdürü Prof. Nikotin Stampoisdis, “Ne kadar teşekkür etsem az” diyerek memnuniyetini iletti.
Marmara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu ise, Yunanistan’daki Osmanlı mirası tarihi eserlerin öne çıkanlarını hatırlatıp, “Onlar bu toprakların sizlerin de kültürel mirası birlikte sahip çıkmalıyız” dedi. Restorasyon konusunda birlikte çalışılabileceğini anlattı
Atina Üniversitesi’nden Uluslararası İlişkiler hocası Doç. Dr. Antonia Zervaki de kültürün uluslararası ilişkilerde artık çok etkin bir rol aldığından bahsetti. Türkiye ile Yunanistan’ın ortak kültürel mirasa sahip çıkarak uluslararası alanda daha etkin olabileceğini söyledi.
ADNAN POLAT: TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNİN NORMALLEŞMESİNDE DEVLET ADAMLARIMIZA YARDIMCI OLALIM
İkinci oturumun, Moderatör, Doç. Dr. Enes Bayraklı’ydı. Alanya ve Trabzon Spor’da futbol oynamış, şu anda Yunan Milli Takımı’nda kaptanlık yapan Bakasetas, Türkiye’de yaşadığı anılarını anlatırken, “Orada çok sevildiğimi gördüm. Hiçbir zaman sıkıntı çekmedim. Dönerken hüzünlendim” dedi.
Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı ve eski Galatasaray yöneticisi Adnan Polat’sa, iki ülke arasındaki normalleşme sürecinde arka planda yapılanlara dair anılarından söz etti. “40 yıldır Yunanistan’a gelirim, iki halk arasında hiçbir sıkıntı yok. Her şeyi de devlet adamlarımıza bırakmayalım onlara yardımcı olalım” diye konuştu.
Panathinaikos Teknik Direktör’ü George Tzavelas da Alanya Spor’daki günlerinden söz ederken “mutlu” olduğunu ve Türkiye’de hiçbir çirkin davranışla karşılaşmadığını anlattı.
Panathinaikos Basketbol Takımı Baş Antrönör Ergin Ataman da yaptığı konuşmada, Yunanistan’da hiçbir sıkıntı yaşamadan mesleğini icra ettiğini örneklerle anlattı. “Sokakta halkın arasına katılıp yürüyorum. Çok sevildiğimi hissettiriyorlar. Bir şey daha söyleyeyim, Türkiye’de benim yüzümden çok sayıda Panathinaikos taraftarı oldu. Sadece benden her maç için 100 vatandaşımız bilet talep ediyor” dedi.
UMUDUMUZ: KONUŞA KONUŞA, MUTABIK KALAMASAK DA BİRBİRİMİZİ ANLAMAYA BAŞLAYABİLİRİZ
Buraya kadar yazdıklarımız, Türk-Yunan forumundaki yaşananlar. Kendi hisseme düşenleriyse şöyle özetlemek isterim:
“İnsan bilmediğine düşman. İnsan tanımadığından çekinir” derler. Doğrudur.
Atina’ya geçen yıl ilk kez geldiğimde “tereddütler” yaşamıştım. Açıkçası, karşımdaki muhataplarımda da aynı tereddütler vardı.
Bir yıl içinde çok önemli mesafe alındığını düşünüyorum. Hem devlet adamları arasındaki iletişim hem medya ve akademya arasındaki ilişki artık daha da güvene dayalı ilerliyor.
Umuyor ve diliyorum ki ilişkiler daha da gelişir ve turizmden, çevre bilincine, kültürel mirasın korunmasından, spora kadar, ekonomik ve siyasi ilişkilere kadar normalleşme derinleşir.
Atina’dan şimdilik bu kadar.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar18