ŞAM’DA ARTIK BAŞKA BİR YÖNETİM VAR

12 gün içerisinde İdlip’ten başlayıp Şam’a uzanan “büyük yürüyüş” nihayetinde Şam’da Emeviye Camii’nde bitti.

Esad, Rusya’dan sığınma istedi. Ve artık Esad ve ailesi “mülteci” konumunda Moskova’da.

HTŞ’nin başını çektiği muhalifler Şam’daki Baas rejimini yıktı. Suriye’de bir dönem kapandı.

Elhamdülillah..!

ARTIK FIRAT’IN BATISINDA PKK/PYD YOK

HTŞ’nin başını çektiği muhalifler Halep’ten sonra güneye, ilerlerken…

Suriye Milli Ordusu (SMO) Tel Rıfat’tan sonra Mümbiç’e yöneldi. Yani Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın batısındaki PKK/PYD’nin işgalindeki bölgelere…

Tel Rıfat kurtarıldı. Mümbiç kurtarıldı. Rakka’da PKK’lılar taşlanıyor. Deyrizzor’a muhalifler giriyor.

Yakında pek yakında birkaç gün içinde Süleyman Şah Saygı Karakolu (ki Türkiye’nin sınırları dışındaki tek toprağı yani vatanımızın bir parçası) da SMO tarafından kurtarılacak. Belki yakın gelecekte Suriye Eşmesi’ne taşınan Süleyman Şah ve muhafızlarının naşı yeniden Saygı Karakolu’na taşınacak.

Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusunda Aynel Arap (Kobani) ve Haseki’nin Türkiye sınırındaki Kamışlı da PKK’dan kurtarılırsa 2019’daki Soçi ve Ankara mutabakatlarındaki muhtıralara konu olan sözler yerine gelmiş olacak.

Elhamdülillah..!

****

12 gün içinde olup bitenlerden sonra, Türkiye’deki geçici koruma altındaki Suriyelilerin bir kısmı ülkelerine dönmeye başladı. Sayıları milyonları bulan sığınmacıların tamamının gitmeyeceğini bilerek, bir kısmının ülkelerine dönmesi ve dönme heyecanı bile olup biten açısından değerli.

Elhamdülillah..!

SURİYELİLER ÇOCUKLARINA BAYRAMLIKLARINI GİYDİRİP FATİH CAMİİ’NE AKIN ETTİ

Dün gün boyu Fatih’te özellikle Fevzipaşa Caddesi, Fatih Camii avlusu ve Saraçhane’de dolaşma şansımız oldu. Suriyelilerin kırmızı 3 yıldızlı yeni bayraklarıyla (muhaliflerin bayrağı ve Baas’tan önceki Suriye Bayrağı artık yeni bayrak olarak göndere çekildi) akın ettiği Fatih’te kutlamalar vardı. Bizim dikkatimizi çeken, tıpkı Ramazan ve Kurban bayramlarındaki gibi çocuklarına bayramlık diyebileceğimiz temiz yeni elbiseler giydirip, ellerinden tutup gelmişti Suriyeliler. Çok küçük bazı taşkınlıkların dışında hepsi vakarlarıyla Esad’ın düşüşünü kutladı. Kameraya konuşanların çoğu hamdetti, bazıları “vatanımıza döneceğiz” dedi. Bazıları, ağladı, bazıları sevinç çığlığı attı.

Elhamdülillah..!

HAKAN FİDAN: ESAD, 2016’DAN SONRAKİ ZAMANI HEBA ETTİ

Dün öğle saatlerinde Doha’da basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin geleceğine dair çok önemli tespitler ve değerlendirmeler yaptı.

“Muhalifleri tanıyoruz” dedi. “Ne yapacakları konusunda bilgimiz var” dedi. “Suriye, tüm kesimleriyle Suriyelilerin” dedi. “Suriye’nin geleceğini Suriyeliler belirleyecek” dedi.

Geçiş hükümetinin kurulmasından söz etti.
Ve Türkiye’yi yakından ilgilendiren, PKK’nın Suriye kolu ile ilgili olarak, “SDG yönetiminin başındakilerin Suriyeli olmadığı”na işaret etti. “Suriyeli Kürtlerle sorunumuz yok” dedi.

Esad’ın ona tanınan fırsatları teptiğini şu sözlerle anlattı,

"Astana sürecinden itibaren biz savaşı durdurduk ve dondurduk. 2016'dan bu yana bu süre rejim tarafından halkıyla barışmak için fırsattı. Rejim kendi halkıyla barışma fırsatını kaçırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de barışa ulaşabilmek için rejime el uzattı, çağrıda bulundu, bu çağrı da reddedildi.”

Fidan’ın uluslararası basına yaptığı açıklama Türkiye’nin “meseleye” nasıl baktığına ilişkin net tavrını göstermesi bakımından çok ama çok önemliydi.

İSRAİL, FIRSATÇILIK YAPIP SURİYE’DE İŞGALE GİRİŞTİ

Suriye halkı sevinirken… Muhalifler rejimin kalelerini bir bir düşürürken… Emeviye Camii’nde şükür namazları kılınırken…

Dikkatli ve rikkatli olmamız gerektiğine ilişkin iki şey oldu.

Birincisi, İsrail fırsat bu fırsat diyerek işgal ettiği Golan’ın kuzeyine yöneldi ve Şam’ı kuş bakışı görecek mevkileri işgal etti. “Sınırımızı güvence altına almak için askerlerimiz Suriye’de savaşıyor” dedi.

Yetinmedi, Şam’ı vurdu. Vurduğu yerlerden biri de “İstihbarat ve pasaport” birimiydi.

BİDEN, TRUMP’IN AKSİNE, “SURİYE’DE PARTNERLERİMİZ (PYD/PKK) İLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

İkincisi ise okyanus ötesinin tavrıydı. Partisi tarafından saray darbesiyle alaşağı edilen ve emekliliğinin başlamasına birkaç gün kalan ABD Başkanı Biden konuştu. “Suriye’de olup bitenle ilgilenmiyoruz” diyen seçilmiş  Başkan Trump’ın aksine, “Suriye’de partenlerimizle çalışmaya devam edeceğiz” diyerek PKK’nın Suriye kolu PYD’yle olan birlikteliklerine vurgu yaptı.

“Bu bir risk ve belirsizlik anı. ABD, Suriye'deki müttefikleriyle birlikte çalışarak riski yönetme fırsatı yakalamalarına yardımcı olacak” dedi.

“Suriye’nin doğusunda herhangi bir tehdit karşısında personelimizi koruyacak bir güvence kapasitesi oluşturulmasına yardımcı olacağız” diyerek üstü örtülü Türkiye’ye işaret etti. “DEAŞ’a karşı görevimizi, büyük ölçüde koruyarak, sürdürmeye devam edeceğiz” diyerek Suriye’den Amerikan askerlerinin çekilmeyeceğini söyledi.

Esad’sız Suriye’de geçiş döneminde muhaliflerle temas kurulacağını belirterek, “Yeni bir anayasa ve Suriyelilere hizmet edecek yeni bir hükümet oluşturulması için tüm gruplarla temas halinde olacağız” dedi.

Biden’in bu açıklamasını ve İsrail’in “Selden kütük kapması”nı bir yere kaydederek devam edelim.

ŞİMDİ ANLADIK Kİ “BÜYÜK TEHDİT” VE “BÜYÜK KAPIŞMA” NEYMİŞ?

1 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’te yaptığı konuşmada, “İç cepheyi güçlendirmeliyiz” uyarısının ardından MHP lideri Bahçeli’nin DEM’lilerle el sıkışmasıyla başlayan sürecin ne olduğunu şimdi anladık mı?

O günden bu yana defalarca, “Büyük vuruşma” öncesi Erdoğan ve Bahçeli’nin açtığı “Umut kapısı”nın boşa gitmemesi konusunda görüşlerimizi sizlerle paylaştık.

Şimdi anlıyor muyuz “Büyük vuruşma” neymiş?

Şimdi anlıyor muyuz, “İç cephenin tahkimatı”nın önemini.

Suriye’de Esad’ın kontrolündeki bölgeler başta Halep, Hama, Humus ve Şam olmak üzere kurtuldu. Rejim yıkıldı. SMO’nun başarılı operasyonlarıyla Fırat’ın batısındaki PKK/PYD Tel Rıfat ve Mümbiç’ten defedildi.

Ama Fırat’ın doğusunda hala varlar.

Ve Amerika’nın bir ayağı çukurda başkanı Biden, “Partnerlerimiz” diyerek PKK/PYD’yi ağızında geveliyor.

“Suriye’nin doğusunda herhangi bir tehdit karşısında” diyerek Amerikan askerlerinin PKK/PYD’yi koruyacağını söylüyor.

Peki bu durum yakın gelecekte “Büyük Vuruşma” değil midir de nedir?

O halde…

Son söz: Fırat’ın doğusundaki PKK/PYD’nin işgali sona ermeden…

Suriyeli Kürtler dışındakilerin Suriye’yi terk etmesi sağlanmadan…

Suriye’nin toprak bütünlüğünden söz edilebilir mi?

PKK/PYD Suriye’de olduğu sürece parçalanma riski hep olacak.

Hem seviniyoruz ve hamdediyoruz.

Hem rikkatli bir şekilde olup biteni takip ediyoruz.

Hayır olur, inşallah!