Terör örgütü, ya “rızaen” ya “zorla” tasfiye olacak, çünkü son kullanma tarihi bitti
- GİRİŞ13.01.2025 09:04
- GÜNCELLEME14.01.2025 09:11
Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim. Cumartesi günü Diyarbakır’da ve Edirne’de yaşananlar ve yapılan açıklamalar “Tek taraflı silah bırakma” ve “Barış kapısı” için umudumuzu tazelemiştir.
SÜRECE MÜDAHİL OLMAK İSTEYENLER, HALA ÇABALIYOR
Hatırlatmak isteriz. Son iki yazımız baştan sona, “süreci zamana yaymak isteyen” çevrelerin sonunda “çürütme” gayretine girmeleri endişesi üzerineydi.
Ve dahası, Edirne’yi, İmralı ile eşitleyerek yol yürümeye çalışmanın, “üçüncü göz” ya da “gözlemci” olarak emperyal güçlerin (Amerika) sürece müdahil olma ihtimalini güçlendirdiğine dairdi.
Ama cumartesi günü yapılan açıklamalar, dikkatli olduğumuz hususta umutlarımızı taze tutmamıza neden oldu.
ERDOĞAN OLUP BİTENİN ÇERÇEVESİNİ ÇİZDİ, “SADECE TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TASFİYE EDİLMESİYLE SINIRLI”
Öncelikle, Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır’da olağanüstü güçlü bir konuşma yaptı. MHP lideri Bahçeli’nin açtığı “Umut Kapısı”na sahip çıktı. Geçmişte sürecin neden akamete uğradığına ilişkin dikkat çeken şu cümleyi kurdu; “Karşımızdakiler, küresel güçlerin sesine kulak verdi.”
Erdoğan, olup bitenin “Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husus” olduğunun altını çizdi.
Böylece bir müzakere ve pazarlık olmadığını bir kez daha ilan etti!
Ve uyardı, “Terör belasını ilanihaye bitirmek için ülkemizin önüne yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha açılmıştır. Bunun heba ve heder edilmesini doğru bulmuyoruz."
Amacın, PKK'nın kayıtsız, şartsız silahları bırakarak kendini feshetmesi olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husustur” diyerek olup bitenin sınırlarını net bir şekilde çizdi.
DEM’Lİ ÖNDER, “SÜREÇ İLE BARIŞ KARIŞTIRILIYOR. BİZ ŞU ANDA BARIŞI İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olup bitenin çerçevesini çizdiği Diyarbakır konuşması tüm muhatapları tarafından anlaşıldı mı bilinmez…
Ancak, aynı saatlerde Edirne Cezaevi’nde bulunan Selahattin Demirtaş’ı ziyaret eden DEM Heyeti’nde karşılık bulduğu kesin!
Çünkü, heyet adına konuşan Sırrı Süreyya Önder şöyle dedi, “Süreç ile barışı kavramları birbiriyle karıştırılıyor. Biz şu anda barışı inşa etmeye çalışıyoruz.”
Yani?
Dikkat buyurun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husus” diye belirlediği çerçeveye uyumlu bir açıklamadır Önder’in sözleri.
Diyor ki DEM’li Önder, “Kamuoyunda sıklıkla, çözümle barış kavramları birbirine karıştırılıyor. Şu an için kurmaya çalıştığımız barıştır.”
Ahmet Türk ise “Bir kelime söylemek istiyorum” diye başladığı sözü şöyle sürdürdü, “Bin yıllık Kürt ve Türk’ün kardeşliği var. Bizim çabamız barış içindir.”
CHP’nin meseleyi “Bir kişinin siyasi ikbali için” diye “çürütme” isteği…
Dahası, Suriye’deki yeni durumun oluşturduğu iklimi görmezden gelmesi…
Avantajlı durumu lehimize çevirmek isteyenlerin aldığı inisiyatifi boşa çıkartma çabası…
“Meclis’te geniş kapsamlı bir komisyon kuralım” önerisi ile zamana oynamaya çalışması…
Ne olup bittiğini anlamak istemediğinin bir göstergesidir.
***
Toparlayalım.
Geçtiğimiz hafta içinde Amerikalı heyet John Bass başkanlığında Ankara’ya geldi. Gelme nedenlerinin Suriye PKK’sının akıbeti için pazarlık yapmak olduğunu biliyoruz.
Buna mukabil, Türkiye’nin açıktan ilan ettiği bir tutum var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ya silahlarını bırakırlar ya silahlarıyla birlikte Suriye topraklarına gömülecekler.”
Yine adım adım yapılacaklara ilişkin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sözleri ortada. Ne demişti, YPG/PKK için, “Ülke dışından gelen uluslararası teröristler Suriye’yi terk edecek. Yetmez. Lider kadrosu ülkeyi terk edecek. Geri kalanlar silah bırakacak. Şam’daki yeni yapıya entegre olacak.”
Türk Devleti’nin tavrı bu.
Ama, Amerikalıların tam olarak “ne istediği”ni bilmiyoruz. YPG/PKK’nın elebaşının, “Amerikalılar, Türkiye ile aramızı bulmak için müzakere ediyor” cümlesini doğru kabul etsek bile…
Devletin elinde silah bulunduranlara yönelik tavrından anlayabiliriz ki bu konuda kapı çoktan kapandı.
Kum saatinin üst boğumundaki taneciklerin sayısı azalıyor. Geri sayım devam ediyor.
Ya “rızaen”, ya “zorla” PKK tasfiye olacak.
Çünkü, son kullanma tarihi tükendi. Raf ömrü bitti. Alıcısı kalmadı!
Takipteyiz.
Yorumlar18