2030 Vizyonu çerçevesinde Suudi Arabistan’daki değişim ve Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinde yeni dönem (1)

  • GİRİŞ20.01.2025 09:03
  • GÜNCELLEME20.01.2025 09:47

Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri son 4 yılda olağan üstü hızlı bir şekilde gelişiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 17 Temmuz 2023’te Cidde’ye yaptığı seyahatse bir yönüyle yeni başlangıç sayılıyor.

Zira o ziyarette siyasi ilişkilerin onarılmasının yanı sıra “ekonomik ilişkiler” bağlamında da çok önemli görüşmeler yapıldı.

Ziyareti yerinde takip etmiş ve şu cümleyi kayıtlara geçirmiştik. “Suudi Arabistan 2030 yılına kadar 3.3 trilyon dolar yatırım yapacak. Türk işadamları da bu yatırımlardan payını alsın..!”

Bu cümle Suudiler tarafından kuruldu ve Türk iş dünyasına açık çek verildi.

İşte o günden sonra heyetler arası görüşmeler hızlandı. Gelgitler hızlandı. Bakanlar, kurum başkanları, ticaret adamları iki ülkearasında mekik dokudu.

***

Daha önce bu köşede peş peşe 3 yazı kaleme alarak, ticari ilişkilerin artması ile ikili ilişkilerin nasıl ivme kazandığını aktarmıştık.

Bu kez, hem ticaret hem ortak yatırımlar hem de savunma sanayindeki iş birliğinin geldiği düzey üzerinden ikili ilişkilerin seyrini anlatma niyetindeyiz. 

Ama öncelikle Suudi Arabistan’daki hızlı liberalleşmeye ve değişimi anlamaya çalışacağız

***

Geçtiğimiz hafta Cidde’de Hac ve Umre Fuarı vardı. Türkiye’den başta Diyanet İşleri Başkanı Profesör Ali Erbaş olmak üzere çok önemli isimler oradaydı. Türkiye’nin bu yılki hac kontenjanı 85 bin olarak belirlendi. Hac günleri yaklaştığında Suudi Arabistan’ın  “Mücamele” (iyi niyet) vizesiyle bu sayı biraz daha artacak. 

İkili ilişkilerdeki gelişmeler sadece Mekke ve Medine’yi kapsayan hac ve umre seyahatleri üzerinden değil elbette. Ticaretten, savunma sanayiine… Turizmden, inşaat sektörüne kadar birçok alanda iki ülke ilişkileri gelişiyor.

SUUDİ ARABİSTAN’IN HEM FİZİKİ ÇEHRESİ HEM DÜŞÜNSEL YAPISI DEĞİŞİRKEN….

Ülkenin 2017’lerde başlayan 2030 Vizyonu’nu hızla ilerliyor. Bu vizyon hem Suudi Arabistan’ın çehresini değiştirecek dev yatırımları kapsıyor hem de “düşünsel” değişimi.
Dev projeler bir yanda yürürken, diğer yanda Suudi Arabistan batıya açılım serüveninde “liberal” adımlar atıyor. 

Bu bağlamda bir takım, özgürlükler alanında iyileşmelerle birlikte; 

Batıya daha çok entegre olma çabasını görüyoruz. Dünyaya açılma olarak tanımlayan bu düşünce, bir yönüyle “modernleşme” çabası olarak algılanıyor.

Bu sürecin zaman zaman bazı çevrelerce yadırganan uygulamaları da yok değil. Örneğin Başkent Riyad’taki birtakım konserler, kimi çevrelerce eleştiriliyor. 

Ancak Suudi Arabistan yönetimi, konser salonları, opera binaları da dahil olmak üzere yeni projelere devam ediyor. Bu tür organizasyonları teşfik ediyor.

Öte yandan halkın yabancı sanatçıların katıldığı konser ve festivallere olan ilgisi de oldukça dikkat çekiyor.

Bu hafta sonu Tarkan’ın Riyad’daki ödül töreninde sahneye çıkması ülkede büyük yankı uyandırdı. Bu örnek bile ne anlatmaya çalıştığımızı anlatmaya yetecektir.

RİYAD’DA LİBERALLEŞME, HİCAZ’DA GELENEĞİ KORUMA ÇABASI

Hicaz Bölgesi’ne ilişkin durum ise çok daha farklı..!

En azından, niyet olarak çok farklı.

Ülkenin batısından, doğusuna fiziki değişimine, siyasal ve toplumsal değişimi de ayak uyduruyor.

Ne ki Hicaz Bölgesi’nde durum başka türlü seyrediyor.

Fiziki olarak Mekke ve Medine’nin çehresi değişirken…

Haremi Şeriflerin etrafında hummalı çalışmalar sürerken…

Düşünsel ve toplumsal değişimde “liberalizm” değil, muhafazakarlık öne çıkıyor.

*** 

Geçtiğimiz yıl birkaç kez gidip geldiğimiz Suudi Arabistan’da görüştüğümüz muhataplarımızdan edindiğimiz bilgiler ve gözlemlerimize dayanarak şunun altını çizebiliriz;

Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın icranın başına geldiği günden bu yana hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. 

Bu dönüşüm, Kızıl Deniz kıyısındaki NEOM projesiyle… Riyad’daki dev yapılarla devam ediyor. Opera binaları, sanat merkezleri… Dünyanın en büyük yüzen yapısı… Ve yine dünyanın en büyük binası bunlardan bazıları. 

***

2030’da Dünya Expo’ya ev sahipliği yapmaya hazırlanan da Suudi Arabistan, 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliğine hazırlanan da.

Bu bağlamda bir dizi yatırım ve hazırlıklar hız kesmeden devam ediyor.

***

Ülkede özellikle Riyad ve çevresinde hissedilen liberalleşme ve dışa açılma, Hicaz Bölgesi’ne gelindiğinde başka bir forma bürünüyor.

Muhataplarımızdan da duyduğumuz şu cümleler olup bitenin özeti niteliğinde;

“Suudi Arabistan liberalelleşecek, hızla batıya açılacak. Batılı yaşam tarzı ülkede yaygınlaşacak. Ama Mekke ve Medine’nin hizmetkarlığı devam edecek. Hicaz’ın statüsü ve manevi atmosferi korunacak.”

MEKKE VE MEDİNE’NİN ÇEHRESİ DEV BİNALARLA DEĞİŞSE DE YAŞAM TARZINDA MUHAFAZAKARLIK KALICI

Suudi Arabistan Krallarının en önemli ünvanı “İki mescidin hizmetkarı.”

Bu bağlamda, Mekke’de çok uzun yıllardır devam eden Harem’i Şerif ve etrafındaki düzenleme 2030 Vizyonu çerçevesinde devam ediyor. 

Mekke’nin uzak mahalleleri dışında neredeyse tüm eski yapılar, gece kondu diyebileceğimiz derme çatma binalar yıkıldı. Dev kavşaklar ve yollarla birlikte dev binalar yapılıyor. Özellikle batı tarafından Mekke’ye girişte Hızlı Tren İstasyonu’ndan başlayıp Kabe’ye kadar uzanan hatta dev bir bulvar inşa ediliyor. Bulvarın sağında ve solunda yüksek binaların yapımına başlandı. Suudlular,  “Harem’i Şerif’i ziyarete gelen, hacılar ve umrecileri rahat ettirmek” için en uygun şartların bu şekilde sağlandığını düşünüyor.

Böylece Haremi Şerif’in hizmetkarlığının bu şekilde yapıldığını düşünüyor.

Mekke’nin topografyasını da değiştiren dev projeler eleştirilse de büyük takdir de topluyor. 

***

Medine’de ise Mescid-i Nebevi ve çevresindeki düzenlemelerden çoğunlukla yayalaştırmalar öne çıkıyor. Yeni bir bulvarsa bitmek üzere. 2030 Vizyonu çerçevesinde yapılan yeni bulvar, Mescid-i Nebevi’nin kıble tarafından başlıyor. Kuba Mescidi’ne kadar devam ediyor. 

Yeni bulvar, aynı zamanda şehrin yeni aksını da oluşturuyor.

Hem Mekke’de hem de Medine’de İslam tarihine ışık tutacak yeni müzeler yapıldı. Müzelere yenileri ekleniyor. Örneğin, Hazreti Peygamber’e (as) ilk vahyin indiği Nurdağı’nın hemen eteğindeki bir müze yapıldı. Burada  “Vahyin ilk gelişi” ve sonrasındaki İslam’ın Mekke’deki ilk dönemi hem dijital görsellerle anlatılıyor hem dağın zirvesindeki Hira Mağarası’nın birebir örneği sergileniyor.

KIZIL DENİZ’DEN, BASRA KÖRFEZİ’NE FİZİKSEL OLARAK DEĞİŞEN SUUDİ ARABİSTAN’DA YAŞAM TARZI DA DEĞİŞİYOR

Suudi Arabistan, Mekke ve Medine’nin dışındaki bölgelerdeyse fiziki ve düşünsel anlamda hızlı bir değişim yaşıyor.

Özellikle futbol ve müzik endüstrisini iyi bir enstrüman olarak kullanan ülke, dışa açılma konusunda radikal adımlar atıyor. Böylece dünya gündemine farklı alanlarda girmiş oluyor.

***

Sadece petrol üretimi ve hac-umre turizmi ile ekonomisini sürdürme niyetinde olmayan Suudi Arabistan, turizmden, bilişim sektörüne, savunma sanayiinden, büyük yatırımlara kadar ekonomisini çeşitlendirme yoluna gidiyor.

(Devam edeceğiz)

Hasan Öztürk / Haber7

Yorumlar12

  • Tiz borazan 39 dakika önce Şikayet Et
    Onlar icin Türkler At bakicilaridir..150 sene öncesine kadar cöllerde kervanlara saldirip mallarini yagme eden bu haydutlar petrolun icadindan sonra ADAAM OLDULAR ADAAMM..!
    Cevapla
  • Kompataro 1 saat önce Şikayet Et
    2030 da da 2080 vizyonu demeye başlarsın
    Cevapla
  • Muvahhid 2 saat önce Şikayet Et
    Mekke'nin Kabe'nin güzel beldelerin mübarek beldelerin koruyucusu Allah'tır ama sen bu yaptıklarınız batıya hayranlık duymanız nasıl ki Türkiye Anadolu bir zamanlar fütuhatın bir zamanda İslamiyetin ilerlemesi muhteşemliği yedi emin olun ki emin olun ki yanlış yapıyorsunuz şu an Türkiye'de ne durumda değil mi her türlü günah işlendiği bir yerde olmadı mı Rabbim bizi korusun her türlü gü
    Cevapla
  • Şems 3 saat önce Şikayet Et
    Yıl mı yok salla gitsin? 2999 vizyonu .
    Cevapla
  • Hasan Basri Beller 3 saat önce Şikayet Et
    Hicaz da muhafazakar dışarda bidakar, fasık olur mu böyle müslümanlık, bu akılla giderlerse Allah onların elinde alır hizmetkarlık.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat