1994 yılıydı.

Henüz Kanal 7’di diye bir televizyon yoktu.

Gazeteciliğe ara vermiş…

Kitap yayıncılığı yapıyordum.

Ankara İskitler semtinde Kazımkarabekir caddesindeki bir iş hanında Gümüş Matbaası’nda ders kitapları bastırıyorduk.

O günlerde, bir  öğleden sonra matbaanın ortaklarından Zekeriya Karaman Bey’in, İstanbul’dan misafirlerinin geldiği söylendi. Birlikte yemek yeneceğini benim de davet edildiğimi söylediler.

***

İş hanının ikinci katında, Gümüş Matbaası’nın büro olarak kullandığı bir  mekanda uzunca bir masada sofra kurulmuş, pideler söylenmişti.

Biraz sonra misafirler geldi. Gelenler yabancı değildi. Biri Nabi Avcı, diğeri Özkul Eren’di.

Nabi Bey, Zaman gazetesinin1986 yılındaki ilk kadrosunu kuran ekiptendi. (O zamanlar FETÖ yoktu) Özkul Bey de bir süre sanat yönetmeni olarak görev almıştı.

Geldiler. Sofraya oturdular. Biz de yanlarına oturduk. Yaklaşık 7 yıl sonra ilk kez görmüştüm ikisini de.

Yemekte, “Bir televizyon projesinden” söz edildi.

Sonrasında Zekeriya  Bey’in, bana dönerek, “Sen radyo televizyon bölümü mezunusun, gazeteciliğin de var. İstanbul’a gitmek ister misin” dediğin hatırlıyorum.

Cevabımın, “Ankara’dan ayrılamam” şeklinde olduğunu hatırlıyorum.

REŞİTPAŞA’DA BİR KANAL 7 MAHALLESİ VARDI BİR ZAMANLAR

O kadro ve sonrasında birçok isim yola çıktı ve Kanal 7, İstanbul Reşit Paşa’da yayın hayatına başladı, 1995 yılında.

Yayıncılıktan yeniden gazeteciliğe geçtiğimizde de Kanal 7’nin uzunca bir süre izleyicisi oldum.

Hatta, Mesut Yılmaz hükümetteyken 28 Şubat sürecinde “O kanalı kapatacağım” dediğine ilişkin duyumu aldığımızda, “Siz kimsiniz ki Kanal 7’yi kapatacaksınız” başlığıyla bir yazı yazıp, yayıncılık döneminden tanıdığımız, Zekeriya Karaman Bey’e, Zahit Akman Bey’e ve Nehir Yayınlarından itibaren gıyaben  tanıdığımız Mustafa Çelik Bey’e yazının sonunda selam göndermiştim.

***

Kader bizi 1999 yılında İstanbul’da Reşit Paşa’da buluşturdu. O zamanlar Reşitpaşa’da bir çok binada faaliyet gösteriyordu  Kanal 7. Ve ben oraya  “Kanal 7 mahallesi” diyordum.  Dışarıdan gelip gittiğimiz günlerde, Süleyman Çobanoğlu’nun hazırladığı belgesellere  katkı vermeye çalıştık.

Sonrasında Eyüp Otakçılar’da program dairesinde  “haber programlarında” yine  dışarıdan katkı  verdik.

Nihayetinde, Kanal 7 Haber Merkezi’nde 2000 yılından 2007’ye kadar Haber Müdürü olarak çalıştık.

Ülke Tv’nin kuruluşunda bulunduk. O gün bugündür de Genel Yayın Yönetmenliği’ni yürütüyoruz.

30’NCU YIL GERİDE KALDI, NİCE  30 YILLARA…

Kanal 7 Medya Grubu bir misyon üzerine başlayan  yayın  hayatında  bugün 30’ncu yılını kutluyor.

“Sessiz yığınların sesiyiz” diyerek 1994 yılında başlanan yayın hayatı 30’ncı yılını tamamladı.

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla “Nice 30 yıllara” diyeceğiz.

***

Bütün yayın hayatı boyunca sessiz yığınların sesi olmanın gayreti içinde olan  Kanal 7, 28 Şubat sürecinde yaptığı yayıncılıkla tarihi bir  misyona imza attı.

Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi misyonuyla…

Yok sayılan, ötekileştirilen, insanlarımızın nefesi olduk.

Hak arayan kim varsa mücadelesine destek verdik.

İnsan hakları, özgürlükler ve değerler konusunda tarafımızı hep ilan  ettik.

Söylenmesi gerekeni, söyledik.  Yapılması gerekeni yaptık.

Bedeli ne olursa olsun, durulması gereken yerde durduk!

Doğrunun, haklının, merhametin, adaletin tarafı olduğumuzu her fırsatta haykırdık.

AZGIN AZINLIĞA KARŞI HEP SESSİZ  YIĞINLARIN SESİ  OLDUK

Azgın azınlığa karşı sessiz yığınların…

Vesayet odakları karşısında demokrasinin yanında durduk.

Askeri vesayete, bürokratik vesayete, oligarjiye karşı mücadele veren sivil siyasetin  yanında durduk.

2002’den bugüne Türkiye’yi dönüştüren siyasi iradenin sahibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adımlarına, adımlarımızı uydurduk.

***

Bugüne gelinceye kadar çok badireler atlattık ama hedeflerimizden, hayallerimizden, mefkuremizden hiç vaz  geçmedik.

2008’de henüz daha Fetullahçı Terör Örgütü olarak tanımlanmayan Paralel Yapı’nın kurduğu Deniz Feneri Kumpası’na maruz kaldık.

Deniz Feneri Kumpası ile, dönemin Başbakanı Erdoğan ve iktidarını mahkûm etmeye kalkıştılar.  Bütün gücümüzle  bu kumpasa karşı direndik.

Patronlarımız, tutuklandı, kurumumuza el konulmak istendi. Yine de ideallerimizden vazgeçmedik.

Alnımız ak, yüzümüz pek; hakkı haykırmayı sürdürdük.

Ak Parti’nin kuruluşuna şahitlik ettik.

Kapatma davasıyla kurulan tezgâha karşı çıktık.

Gezi’de “tereddüt” yaşamadık.

MİT Tırları kumpasında gerçeği haykırdık.

17-25 kumpasında demokrasinin yanında durduk.

15 Temmuz gecesi ekranımızdan “Ezanlar, selalar okunsun”, çağrısıyla tarihe geçtik.

Darbeye karşı direndik.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve arkadaşlarının mücadelesine nefer olduk.

***

İlk kurulduğu günden bu yana aynı yönetimle ve aynı yayın çizgisiyle…

Aynı idealler uğruna yoluna devam eden Kanal 7 Medya Grubu…

Bugün artık kocaman bir aileye.

Kanal 7, Kanal 7 int, Ülke Tv., Haber7.com, Radyo7 ile hem etkili yayıncılık yapıyoruz…

Hem, geleceğin medya yapıcılarını yetiştiriyoruz

Bu anlamda, Türkiye’nin yegâne medya kuruluşu.

***

Bugün bizim kurumumuzdan geçen binlerce arkadaşımızla… Personelimizle…

Yönetimimizle….

 Ve dostlarımızla 30’ncu yılımızı kutluyoruz.

Nice yıllara diyorum…

Vesselam.