İstanbul Büyüşehir Belediye Başkanı (İBB) İmamoğlu ve ekibi gözaltında. Sırayla ifade veriyorlar. Bugün ya da yarın savcılığa sevk edilmeleri bekleniyor. En son İmamoğlu’nun Çağlayan Adliyesi’ne sevk edileceği düşünülüyor.

Soruşturmaya ilişkin hem savcılık kaynaklarından hem polisten ilginç bilgiler geliyor. Elbette bu bilgiler henüz mahkeme safhasına geçilmediği için iddia olarak kalıyor.

Ama bu süreçte başta daha önceden yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat olmak üzere itirafçı olmak isteyenlerin sayısı artıyor.

(Küçük bir hatırlatma. Rıza Akpolat geçtiğimiz hafta cezaevinde kendisini ziyarete gelen İmamoğlu’nun ekibinden iki kişiyle görüşmemiş ve onları kovmuştu H.Ö)

İtirafçıların, olup bitenle ilgili neler söyleyeceğini de merakla bekliyoruz.

Unutmayalım, iki soruşturma var. Biri, irtikap, rüşvet, izinsiz kişisel verilerin elde edilmesini kapsayan “yolsuzluk” için kurulan “çete” soruşturması.

Diğeri doğrudan PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanması ile girişilen ilişki üzerinden yürüyen “terör” soruşturması.

GÖZALTI SÜRECİ BİLE CHP İÇİNDEKİ SAVAŞIN KOMPLİKASYONLARINI ORTAYA ÇIKARTTI

İki günlük, gözaltı sürecinde gördük ki, CHP içindeki büyük kavga ve savaşın komplikasyonları daha çok hissediliyor artık.

Bu safhadan sonra hem CHP tabanını hem muhalefeti, olup bitenin bir “sindirme operasyonu” olduğuna inandırmaları zor.

Fakat “Selden kütük kapmak” isteyenlerden bazıları, “muhalefetin tamamını” bu hadise üzerinden konsolide edebileceğini fehmediyor!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiğini açıklamasından 10 dakika sonra yaptığı açıklama ilginçti.

İki açıdan ilginçti. Birincisi, tee Tayvan’dan hemen “tepki” vermesi. İkincisi daha önceden hazırlanıp bekletilen metnin uzunca sayılabilecek bir metin olması. Hatta, “ASKIYA” ifadesini büyük harflerle yazmak bile tasarlanmış.

ÖZGÜR ÖZEL HALA İMAMOĞLU’NUN İSTİFASINI BEKLİYOR OLAMAZ MI?

Öbür taraftan, gözaltı kararından sonra İBB’ye “yerleşen” Özgür Özel’in verdiği tepkilere dikkat çekmek gerekir. Öğrencilerin dün gece “Özgür dışarı, halk içeri” sloganına bile cevap vermeyen Özel, “İBB’yi kayyum atanması durumunda teslim etmeyecekleri” gibi çok problemli bir cümle kurdu!

Dünkü yazımızın fikri takibi olarak da şunu söyleyelim. İmamoğlu, Özgür Özel ve bazılarının beklentisini yerine getirmedi. Gözaltındayken avukatları aracılığıyla İBB başkanığından istifa ettiğine dönük bir dilekçeyi imzalamadı. Bilakis, bir arkadaşına vekalet vermeyi tercih etti.

Ama Özgür Bey, İmamoğlu’nun hakim karşısına çıkıncaya kadar bu umudunu sürdürmeyi tercih ettiğini söylem ve eylemiyle gösteriyor!

Örneğin İBB’ye şu anda yerleşmiş durumda!

KIŞLALI’NIN KİTABINDAKİ “ÖĞRENCİ”LERİ DAHA ÇOK BEKLERSİNİZ

CHP, neredeyse tüm temsilcilerin diliyle “sokak” çağrısı yaptı. Ancak, sadeci bir takım marjinal gruplar ile üniversite gençliğinin bir grubu üzerinden sokak eylemlerini sürdürebiliyorlar.

Prof. Ahmet Taner Kışlalı, yıllar önce yayınlanan Öğrenci Ayaklanmaları kitabında, “Henüz kaybedecek bir şeyi olmayan öğrencilerin sokak eylemlerinde en fazla konsolide edilebilecek kitle olduğunu” anlatır.

Kışlalı, “işçiler”i de ikinci grup olarak zikreder.

Oysa bugün ekmeğini emeği ile kazanan işçiler, sokak eylemlerinde neredeyse hiç yok.

Ve dahası öğrencilerin de marjinalleşmişleri dışındakiler eğitimlerini, eylemlerin önüne koymuş durumda.

***

Türk solunun marjinalleşmiş grupları ise, her şeyi araçsallaştırma eğiliminde olduğu için son gözaltıları fırsata çevirmenin derdinde.

İzmir, Ankara ve İstanbul’da küçük çaplı eylemlilik halindeler.

İlginç olan normalde CHP ile ontolojik sorun yaşayan bu çevreler, son gözaltı kararını fırsata çevirmek istiyor.

Marjinalitenin, yaygınlaşma şansı yoktur. Bu Gezi provokasyonunun ikinci safhasında sol marjinal grup ve terör örgütlerinin Taksim Meydanı’nı işgaliyle de görüldü.

Ama unutmayalım, çatışma ve kan dökme konusunda sol terör örgütlerinin epeyce bir sabıkası var..!

Bu bağlamda, polisimizin iki gündür dikkatlice takip ve kontrol ettiği eylemlerde marjinal grupların kışkırtıcılığı arttı!

Ön görümüz şu; bu eylemler Pazar günü zirve yapar. Sonraki haftanın ortasında sönümlenir. Bayram sürecinde de azalır!

Kitleselleşme şansı yok.

Zira, bu millet bu tür provokasyonlardan çok çekti.

BİR OPORTÜNİSTİN HUKUKLA İMTİHANI

İmamoğlu ve ekibinin şu anda soruşturmaya konu olan dosyalarına bakınca insan irkiliyor. Ve bu kadar da olur mu dediğimiz iddialarla karşı karşıyayız.

Öbür taraftan, mümkün olmayan bir yatay geçişi bir şekilde mümkün hale getirip… Kazanılmayan üniversitenin diplomasını alıp…

Onun üzerine hayatını inşa etmiş bir oportünistin neler yapabileceğini düşününce insan irkiliyor!

Bir de buna narsizme varan kibri ekleyince hele..!

Bırakın hukuk işlesin. Bırakın hak yerini bulsun.