Van'ın da bir Çılgın Projesi var!
- GİRİŞ27.05.2011 07:46
- GÜNCELLEME27.05.2011 07:46
Van Gölü Canavarı'nı göremedim ama..
Erkenden kalkan dostlarım benim yazımı fark ettiğinde, muhtemelen otlu peynirli, ballı börekli, tereyağlı, kaymaklı Van Kahvaltısı’na oturmuş olacağım.
Ve yine siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde İstanbul’a doğru yola çıkmış olacağım nasipse..!
Anladınız, bu kez size Van’dan yazıyorum…
Bir günlüğüne geldim Van’a.
Ve hızlıca şehir turu yaptım.
İzlenimlerim hemen az sonra!
***
Van Gölü’ne kuşbakışı…
Lakin önce, uçak Van Gölü üzerinde bir sağa bir sola manevra yaparken gördüklerimi sizlerle paylaşmaktır niyetim.
Tam 13 yıl önce bir kış günü gelmiştim Van’a ilkin.
Ve işte yine Bitlis’ten Van Gölü’nün üzerine ulaştık.
Eğer Van’a uçakla gidecekseniz size tavsiyem sol tarafta ve cam kenarından alın biletinizi. Zira hava açıksa, Nemrut’ur kraterini görebilir, Süphan’ın o güzelim yüzünü izleyebilirsiniz.
Sürprizim asıl şimdi.
Siz eğer uçakta sol tarafta cam kenarında oturuyor iseniz, Van Gölü’nün dibini, yanlış duymadınız gölün dibini yine uçaktan görebilirsiniz..!
Kim bilir belki Van Gölü Canavarı’nı bile..!
***
Ayaklar yere bastığında!
Uçak Van’a indiğinde;
Van Gölü Canavarı’nı göremedim ama;
Süphan Dağı’nın o karlı dumanlı başını… Edremit’in yeşilini gördüm.
Van Gölü Canavarı’nı göremedim ama;
Akdamar adasının narinliğini… Vizontele’nin Artos’unu gördüm.
Van Gölü Canavarı’nı göremedim ama;
Van Kalesi’nin muhkem halini… Erek Dağı’nın ihtişamını gördüm.
Van Gölü Canavarı’nı göremedim ama;
Göl’ün sodalı suyunun kıyıya vuran sesini duydum… Kedinin Vanlı olanını gördüm…
***
Bu şehirde gördüklerim elbette sadece doğal güzellikler değil…
Ama az biraz daha sabır…
Van’ın Rus Pazarı’nı da gezdim, Cumhuriyet Caddesi’ni de, İskele Caddesi’ni de… Durmadım, 2 Nisan Caddesi’nde Vanlılarla konuştum; dükkanlara girip, esnafı da dinledim.
Kendimi tutamadım, Beşyol’da İnci Kefali heykelcikleri önünde fotoğraf çektirdim. Edremit’e gidip göl kıyısında yemek yedim.
İnanın bana, belki de hayatımda en lezzetli eti Van burada yedim.
Hiç mi kötü tarafı yok bu Van’ın demeyin.
Az sabredin!
***
Şehrin İnsanı!
Meydanları dolu, caddeleri kalabalık bu şehirde düşük yoğunluklu bir seçim gündemi gözlemledim..
Seçim ile ilgili gördüğüm o ki Vanlıların çok da umurunda görünmüyor propaganda dönemi. Ya çoktan kanaatleri oluşmuş. Ya da herkesin derdi ortak:
Ekmek ve iş.
Belki biraz da korku…
Çünkü burada işsizlik oranı Türkiye ortalamasının çok üzerinde.
Çünkü burada güvenlik gerekçesiyle boşaltılmış köylerden göçmüş nice aileler türlü zorlukla mücadele ediyor.
Çünkü burada seçimin parametreleri farklı oluşmuş.
İşsiz gençler, beğenmedikleri seçim bürolarına, arabalara saldırıyor.
Tam bu hislerle yürürken Cumhuriyet Caddesi’nde, Bağımsız aday Aysel Tuğluk’un seçim arabasından yükselen, “…suçsuz yere karanlık zindanlarda yatan binlerce tutsağa özgürlük için” diye devam eden sözleriyle kendime geldim.
Baktım!
Vanlılar nasıl tepki verecek bu sese?
Gördüm: Seyyar arabasına yeni dünya meyvesini koymuş genç, bağırıyordu o sıra; “2 kilosu 5 lira..!”
Gerçek!
***
Akşam saatlerinde bir kahve içimlik Van Valisi Münir Karaoğlu ile sohbet ettim.
Heyecanlı.
Umutlu.
Vizyoner.
“Van” diyor!
“İş” diyor!
“Gerisi teferruat” diyor!
Özalp’taki İran’a açılan Kapıköy Sınır Kapısı’ndan bahsediyor..!
Ticaretten söz ediyor. İran’ın ötesine işaret ediyor..!
***
Van’ın da çılgın projesi var
Çılgın projeyi de öğrendim gitmişken sizin için!
Ak Parti adayı, Burhan Kayatürk aynen şöyle dedi kulaklarımla duydum:
“Avusturalyalılar Van Gölü etrafında 15-20 bin dönümlük bir alanda, 2-3 milyar dolarlık yatırım ile dev bir turizm merkezi kurmak istiyorlar. Dünyanın sayılı tesislerinden birini buraya kurmak istiyorlar” bu Van’ın çılgın projesi değil de nedir sizce?
***
Görmek istemeyip de gördüklerime gelince:
Gördüm ki, şehrin tüm büyük caddeleri İskele caddesi dahil (ki dünyanın en uzun ikinci dik caddesiymiş HÖ) köstebek yuvası gibi.
Trafik sorunu Van’ı da vurmuş çoktan..!
İşsizliği söyledim, bir de kayıt dışılık var ki sormayın..!
Van’ın güneye açılan kapısı Edremit’ten sonra yol genişletme çalışmalarında Van Gölü’ne yapılabilecek en büyük kötülük yapılmış. Çok kötü bir dolguyla göl doldurulup çirkinlik oluşmuş.
Van’da bir günlük izlenimlerim bunlardır.
Gönlüm isterdi ki Canavar’ı da göreyim…
Ama ne yazık ki gördüklerim bundan ibarettir.
***
Not: Üst siyasette, “özerlik” deniyor. “kimlik” deniyor, “kötü şeyler olacak” deniyor nutuk atılıyor söz söyleniyor.
Halk ise, “iş” diyor “aş”diyor, “ekmek teknesi” diyor
Güzelim Van’ın caddeleri çukurdan geçilmiyor…
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
Yorumlar8