Bir Müslüman'ın ayin izlenimleri!..
- GİRİŞ03.06.2011 06:52
- GÜNCELLEME03.06.2011 06:52
İstanbul’un orta yerinden, Diyarbakır Suriçi’ne verdiğim selamın ardından, Belçika’nın başkenti Brüksel’de buldum kendimi.
Bu benim Brüksel’e ilk gelişim.
Elbette kalabalık kafileyle birlikte Büyük Meydanı gezdim.
Brüksel’in simgesi Manneken Pis (İşeyen Çocuk) heykelinin önünde fotoğraf çektirdim.
Çikolata kokulu dükkânlarına girip “farklı ne var” diye baktım.
Ancak size Brüksel’in o tuhaf Ankara’ya benzeyen soğuk çehresini anlatacak değilim!..
Ya da Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’den havadisler verecek de değilim!..
Sizlere anlatacağım çok daha başka bir şey.
Aslında bazı dostlarımın “ne gereği vardı bunu yazmana” diyeceğini bile bile yazmak istedim.
Zira benim için az sonra isimlerini zikredeceğim insanların yeryüzü serüvenleri çok önemli…
O nedenle o büyük insanların anısına duyduğum hürmet herşeyin üzerinde.
Sıkılmayın sadede geliyorum:
Size 1987 yılının Christmas Gecesi’nden bu yana, ilk kez katıldığım bir ayindeki gözlemlerimi anlatacağım.
Durun kızmadan önce yazının sonuna kadar sabredin lütfen.
Evet, evet… Brüksel’e kadar geldim ve caddelerde aylak aylak dolaşmak yerine, St Nicolas kilisesindeki ayini izledim.
Neden mi?
Çünkü aziz dostlarım, gezmek için girdiğim kilisede Hz. Meryem’in o Aramice ilahide anlatıldığı gibi, Hz.İsa’nın ölüm haberini (ki biz Müslümanlar Hz.İsa’nın Allah (cc) tarafından göğe yükseltildiğine inanırız) aldığında yaşadığı hüznü anlatan onlarca tasvir vardı.
Meryem’in!
Hz.Meryem’in hatırasına saygımdan ayinin sonuna kadar orada öylece bekledim.
Bilen bilir benim Hz.Meryem’e olan derin muhabbetimi..!
Yine bilen bilir benim Hz.Muhammed’in “Cennet kadınlarından en üstünleri Firavun’un karısı Asiye, İmran’ın kızı Meryem, Hüveylid’in kızı Hatice ve Muhammed’in kızı Fatıma’dır” hadisinde andığı Hz.Meryem’e olan derin sevgimi..!
İşte o yüzden, Aramice ilahilerde, “Ey Meryem oğlun Jesus öldü” diyerek seslenen Kudüslülere vakur gözerle bakarken; acıyan kalbinin üstüne ellerini bastıran Meryem’in sızısı gördüğüm her çarmıh’ta depreşir.
İşte o yüzden, girdiğim St Nicolas kilisesindeki ayin notlarını sizlerle paylaşmak istedim.
2 Haziran 2011 tarihinde Saat 17.30 St Nicolas kilisesindeki ayinden aklımda kalanlar şöyledir:
Bir: Ayinde hiç çocuk yoktu. Hatta 30 yaşın altındaki gençler de…
İki: Ayini zenci bir rahip yönetti. İlahi söyleyen rahibin ise sesi fena değildi.
Üç: Asıl dikkat çekici olan 55 yaşlarındaki rahibenin mutlak otoritesiydi.
Dört: Ayinde ilahilerin nakarat kısmı hep birlikte söylendi.
Beş: Bizim camilerin ön safları gibi, kilisedeki ilk sıralar da doldu. Arkalar yine boş kaldı.
Altı: Kilise görevlilerinden yaşlı olan ayin boyunca beni göz hapsinde tuttu.
Ve son: oradakilerin inançlarına saygı göstermek için ne kadar çaba göstersem de sanırım Müslümanlığım gözlerimden okundu.
Brüksel’den benim haneme bunlar düştü.
Vesselam!
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
Yorumlar16