Tecrübe konuşuyor!
- GİRİŞ28.06.2011 04:20
- GÜNCELLEME28.06.2011 04:20
Hatırladınız mı, yukarıdaki ismi?
Ben hatırlatayım hemen…
Geçen yıl Hasan Cemal ile Cengiz Çandar’ın CNN Türk’te yaptığı televizyon programının ismiydi “Tecrübe konuşuyor.”
***
Bugünlerde yine tecrübe konuşmaya başladı!
Ne ilginç öyle değil mi?
Bu kaotik ortamda, sanki tam da bugünlerin yaşanacağı hesaplanmışçasına hem Cengiz Çandar, hem de Hasan Cemal konuşmaya başladı.
Cengiz Çandar’ın TESEV için hazırladığı “Dağdan İniş- PKK Nasıl Silah Bırakır?: Kürt Sorununun Şiddetten Arındırılması” … raporunu tartışırken bu kez de Hasan Cemal’in Kandil’de Murat Karayılan ile yaptığı görüşme düştü gündeme.
Yani ki “Tecrübe konuşuyor” bugünlerde, ne hikmetse!
***
İyi de, tecrübenin konuşması, YSK’nın garip, tuhaf Hatip Dicle kararı…
Ve KCK sanığı milletvekilleriyle ilgili mahkemelerin “tahliye yok” karının ardından… “Seçilmiş” vekillerin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni boykot etmesinin tam da üzerine gelmedi mi?
Burada zamanlamanın mükemmelliğine ne denebilir?
***
Öcalan’ın İmralı’dan “15 Temmuz” diyerek yeni bir tarih vermesi ve hedefe yine hükümeti koymasının kamuoyuna yansımasıyla…
“15 Temmuz sonrasında ya çözüm ya savaş” diyen Öcalan’ın bağımsızların kararına destek çıktığı bugünde…
Meclis’te yemin töreni krizi devam ederken…
Tecrübe konuştu…
Hasan Cemal ve Cengiz Çandar çıktı ortaya…
Zamanlamanın mükemmelliğine ne denebilir ki?
***
Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı son görüşmede söylediklerine dikkat ettiniz mi?
Öcalan, onca meselenin ardından ısrarla hem Cengiz Çandar’a hem de Hasan Cemal’e iki isim daha ilave ederek “Selamlarımı iletiyorum” dedi.
Ve işte Abdullah Öclan’ın selamlarını ilettiği bu iki isim son kaotik ortamda çıkıp “Kürt Sorunu’nun çözümü konusunda görüş serdetti. İki önemli meseleyle gündeme geldi.
Biri 100 sayfalık rapor. Diğeri Kandil’in son olanlara bakışı.
***
Sahi sizce burada bir numara yok mu?
MGK’nın Suriye gündemiyle toplandığı şu günde, Hasan Cemal’in Milliyet Gazetesi için yaptığı röportajda sorunun silahlı kanadının başı Murat Karayılan, “Biz artık sorunun şiddetle çözmek istemiyoruz. Silahları devre dışı bırakmak istiyoruz. Bölücü değiliz. Türkiye’yi bölmek istemiyoruz” diyor.
Cengiz Çandar’ın, Taraf gazetesinin sürmanşetinden, “PKK: Kürt isyanı. Kürt sorununu çözmek için Apo ve PKK sorununu çözmek şarttır. Yoksa PKK’ya, anayasada vatadaşlık tanımı, anadilde eğitim, yerinden yönetim imkanları yetiyor. Ama yetmeyen şu var. Apo ve PKK ne olacak?” demesinin anlamı ne acaba?
Sahi, mesele Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kürtlerin meselesi değil miydi dostlar?
N’oldu da sorun, dağdaki liderler ve Apo’nun serbest kalması meselesine indirgendi?
Anlayan beri gelsin!
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
Yorumlar15