Seçimin ardından belki de en fazla merak edilen mesele, 61’nci Hükümet’te kimlerin yer alacağıydı kuşkusuz. Günlerdir bakan toto oynuyorduk tüm sosyal paylaşım sitelerinde, gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında.

Merakımız sonunda giderildi. Yeni kabine Başbakan Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanı Gül’e sunuldu.

Hayırlı olsun..!

Sonda söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim:

 Yeni kabinede yeni isimler var ancak omurga daha da güçlenerek olduğu gibi yerli yerinde duruyor.

Demek ki neymiş; “ustalık” döneminde Erdoğan kabine arkadaşlarının çoğunu yerli yerinde tutmuş ve yeni katılımlarla omurgasını daha da güçlendirmiştir.

Binali Yıldırım’dan, Beşir Atalay’a, Sadullah Ergin’den, Mehdi Eker’e, Ahmet Davudoğlu’ndan, Hayati Yazıcı’ya, oradan Ömer Dinçer’e, Veysel Erdoğlu’na, Recep Akdağ’a kadar uzunca bir süredir kabinede yer alan isimler 61’nci Hükümet’te de varlar. Pozisyon değişikliği, rotasyon tamam. Ama kabine dışı kalmamışlardır ana gövdede yer alanlar!

Beşir Atalay İçişleri Bakanlığı koltuğunu İdris Naim Şahin’e bıraktı ancak bu kez Başbakan Yardımcılığı gibi önemli bir koltuğa oturdu örneğin.

Ömer Dinçer Çalışma Bakanlığı’nı Faruk Çelik’e bırakırken Milli Eğitim Bakanlığı’na geçti örneğin.

Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanı olarak devam etmesini, Recep Akdağ’ın Sağlık Bakanlığı koltuğunu koruyor olması, Egemen Bağış’ın, Nihat Ergün’ün Ali Babacan’ın, Cevdet Yılmaz’ın, Taner Yıldız’ın özgül ağırlıklarını iyice hissettirerek koltuklarında oturuyor olması hiç şaşırtıcı gelmedi.

Böyle olmalıydı; oldu da!

Yine şaşırmadım Nimet Çubukçu’nun kabine dışı kalmasına. Öğretmen atamalarının dışında aklımızda kalan nedir Milli Eğitim Bakanlığı denince..?

Gelelim yeni isimlere.

Önce Fatma Şahin’den bahsetmek istiyorum.

Ak Parti Kadın Kolları Başkanı olarak tanıdım kendisini. Birkaç mitingte ve toplantıda görüşme fırsatım oldu. Bence bir “atom karınca” yorulmayan biri.

Tam da oturması gereken koltuğa oturdu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı oldu. O’ndan çok şey bekliyoruz. Beklentimizi boşa çıkarmayacak göreceksiniz.

İdris Naim Şahin’e gelince, söyleyeceğim tek kelime “disiplin” Ak Parti’nin bir seçim başarısı varsa ki var, bu başarıda en önemli isimlerden biri İdris Naim Şahin’dir ancak hiç öne çıkmadı. Hep arkada görev adamı olarak durdu. 89’da müfettiş olarak ayrıldığı İçişleri Bakanlığı’na, Bakan olarak döndü!

Türkiye bir TOKİ gerçekliğiyle karşı karşıyaysa, bunun mimarı Erdoğan Bayraktar kuşkusuz. Bir Trabzonlu refleksiyle ve pratikliğiyle çözüm üreten Bayraktar, “torunlarıyla evde oyun oynamak üzereyken” siyasete girdi ve şimdi karşımızdaÇevre ve Şehircilik Bakanıolarak duruyor.

Ne diyeyim, kısmetin böylesi, dostlar başına!

***

Suat Kılıç deyince aklımıza ilk, “etkili hitabet” gelirdi öyle değil mi? Şimdi Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın genç bakanı olarak göreceğiz onu. Hem de dev bir endüstriye dönüşmüş olan futboldaki şike iddialarının konuşulduğu tam da şu günlerde…

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a gelince, bürokrasideki yıldızını politikaya da taşıyor. Kolay değil Türkiye’de asker-sivil ilişkilerini dengede götürmek.  Hele ki 43 generalin tutuklandığı Balyoz soruşturmasının gölgesinde gidilen Ağustos Şurası’ndan önce… Vecdi Gönül’den alınan bayrak bakalım nasıl taşınacak, göreceğiz.

O’nu geceler boyu devam eden Meclis Genel Kurul çalışmalarında muhalefet ile dişe diş mücadele eden bir Ak Parti Grup Başkanı olarak görüyorduk uzunca bir süre… Şimdi Başbakan Yardımcısı olarak göreceğiz Bekir Bozdağ’ı.

61’nci Hükümet’in amel defteri bugünden itibaren açılmıştır. Yapacakları iyi işleri övmek ve taktir etmek de yanlışları söylemek de bizim görevimiz olacak.

Kazanan memleket olsun!

Tekrar hayırlı olsun!

Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr