Özerkliğe Manav Cemal ne der?
- GİRİŞ22.07.2011 12:49
- GÜNCELLEME22.07.2011 12:49
Mustafa Kutlu ağabey sen bin yaşa emi!
Bilenler bilir de ben bilmeyenler için söyleyeyim; bu ülkenin yaşayan en iyi hikayecisidir Mustafa Kutlu. Ve yazın tam da orta yerinde yüreğimize ılık bir nefes veren nefis bir hikaye kitabıyla çıkageldi Mustafa Kutlu;
Hayat Güzeldir ile...
Yine bilenler bilir, Mustafa ağabeyin hikayelerindeki karakterleri…
Bu memleketin “gara dereli” evlatlarının küçücük hayat hikayelerinin aslında “mayamız”, aslında “harcımız”, aslında “varlık nedenimiz” olduğunu!
İşte yine o muazzam harikulade güzelliklerle dolu…
Zaman zaman kalbinizi titreten…
Bazen göz pınarlarınızı zapt edemediğiniz…
Fakat hep ümit var, hep insan ruhuna dokunan karakterleriyle:
Hayat Güzeldir!
Mustafa ağabey sen bin yaşa emi!
Bu memleket senin gibi “adamlar” var oldukça bin yaşayacak zira!..
Özerkliğe Manav Cemal ne der? |
Mustafa Kutlu’nun hikayesinden dönelim şimdi memleketin hikayesine isterseniz! Çünkü memleketin bir bölümünde kendi kendilerine “özerklik ilan edenler” ile o tuhaf çıkışa laf yetiştirip karşı duranlar arasındaki gerginliği yaşıyoruz kaç gündür. Hele Van’dan gelen son “çatlak ses” var ki bu işleri kotaranların ruh halini gösteren bire bir örnek: BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, “Kimseye ihtiyacımız yok. Biz bize yeteriz!” Yanlış okumadınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yemin etmemiş olsa da bu ülkenin kimliğini taşıyan ve bu ülkenin vatandaşlarının oylarıyla seçilen bir milletvekili Van’da bir açılışta diyor ki, “Kimseye ihtiyacımız yok. Biz bize yeteriz!” Tebrik etmek lazım bu milletvekilini! Bu özgüven ve müthiş çıkış(!) ve bu muazzam tespit(!) için! Özellikle küreselleşme denen olgudan sonra bırakın bir bölgenin kendi kendine yetebilmesini, ulusal sınırlarının içine hapsolmuş bir bağımsız devletin bile “tek başına yaşama şansı” kalmamıştır bu bir. İkincisi, Özdal Üçel gibilerin, “dayı” diye hitap ettiği ağababaları bile Kuzey Irak’tan bakınca İstanbul’u görmeye çalışırlarken bu ruh halini anlamak ne mümkün! Ve elbet üçüncüsü, dünya devleti olan Türkiye’nin her bakımdan zenginliğini istemek yerine, “kendi kendine yetme”yi düşünen akıl savrulmasını..! Oturduğum semtin manavlarıyla aram iyidir… Neredeyse gün aşırı uğrarım “mini hale” yada 24 saat açık olan “mahalle manavı”mıza. Her ikisinin de sahipleri Kürt arkadaşlarım. Onlardan biri var ki Cemal… Bu akşam yanındaki arkadaşına şöyle fısıldarken duydum, “Cadde başındaki dükkan 3 ay sonra boşalıyor. Mal sahibiyle konuştum. Neredeyse anlaştım!” Şimdi sormak lazım, Van Milletvekili Özdal Üçel’e, “Ey kendi kendine yetmeyi düşünen savruk akıllılar sözcüsü, Kürt Cemal’in 3 ay sonra İstanbul’un orta yerinde yeni bir manav dükkanı açma hayali ile senin kendi kendine yetme fikrin arasında nasıl bir bağ var?” Veya, “Cemal senin düşüncelerinin gerçekten gerçekleşmesini ne kadar ister?” Ya da son olarak, “Cemal, bu duaya amin der mi?” O noktaya geldi ki mesele; artık Kürtler kendi meselelerini kendileri çözmek durumunda! Manav Cemal, bu memleket yaşarsa yeni dükkanını açacak haberiniz var mı? Batman’dan gelen yeğenlerini o dükkanda çalıştıracak haberiniz var mı? Yoksa özerklik, ardından plebisit, ardından Güney Sudan gibi ayrılık hayali! Öyle mi? Cemal bu işe ne der, bir de ona sorun derim! Hayat güzeldir, yaşamak ise “bu ülke” içindir! Kalın sağlıcakla! |
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
Yorumlar6