Hacı Nayır nasıl sırra kadem bastı?
- GİRİŞ03.09.2011 09:00
- GÜNCELLEME03.09.2011 09:00
DOSYANIN İÇERİĞİNİ Mİ BİLİYOR?
“Deniz Feneri e.v dosyasındaki belgelere bir şey olursa merak etmeyin, bir nüshası biz de var Almanya’dan biz getirip savcılara verdik” diyen Almanya’dan ithal CHP danışmanı Ali Kılıç’ın medyaya da yansıyan birkaç hafta önceki bu beyanatlarını unutmamışken…
Yeni iki şey daha oldu.
Gözden kaçtı sananlar yanılıyor olmalı?
Öyle iki şey ki Deniz Feneri e.v soruşturmasının nasıl bir soruşturma olduğunu gözler önüne sermek için müthiş iki örnek.
Bize bu müthiş örneği sunanlardan biri CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri Hürriyet gazetesi.
İlk önce Kılıçdaroğlu’nun Deniz Feneri e.v soruşturmasının ne menem bir şey olduğunu gösteren yorumu…
Geçtiğimiz cumartesi düzenlediği basın toplantısında, Kılıçdaroğlu, şüpheli avukatlarının bile vakıf olamadıkları “gizlilik” ibaresi bulunan bir dosyanın içeriğinden haberdar olduğunu gösteren imalarda bulundu.
Ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin bu duruma haklı olarak, “Kılıçdaroğlu’na servis mi yapılıyor?” tepkisi gösterdi.
Zira bu tepkiyi haklı gösteren bir şey daha oldu.
O şey, Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısından da çok daha enteresan bir örnek.
SORGUDA “PAZARLIK” OLUR MU?
Örnek Hürriyet gazetesinde yayınlanan müthiş haber(!)
Hem bu müthiş malzemeyi ele geçirme (!) başarısını gösteren gazeteci arkadaşımızı hem de bu malzemeyi gizlilik dosyasından sızdırıp bize, kamuoyuna bahşedenlere müteşekkiriz(!)
Bu pazartesi günü Nurettin Kurt imzası ile Hürriyet’te yayınlanan haberde, aralarında savcı Mehmet Tamöz’ün de bulundu savcılar Atlas Pazarlama’nın sahibi Hacı Nayır’ı gözaltına aldırıp, sorguya çekiyorlar. Fakat sorgu sırasında, Hacı Nayır’dan bir şey istiyorlar. Diyorlar ki “Oğlunu ara, senin o depolarındaki kullanılmayan hard diskleri getirsin biz de seni bırakalım…” ve dedikleri gibi oluyor ne hikmetse.
Hacı Nayır’ın oğlu, Atlas Pazarlama’nın depolarında kullanılmayan hard diski buluyor ve savcılara götürüyor.
Peki sonra ne oluyor?
O hard diskte müthiş bir delil (!) bulunuyor. Almanya’daki Deniz Feneri e.v ile Türkiye’deki Deniz Feneri arasındaki ilişkiyi gösteren yazışmalar bulunuyor!!!
Bütün bunları Hürriyet’teki haberden öreniyoruz.
Bakın haberde daha neler öğreniyoruz…
Peki bu durumda ne beklenmeli?
Tabii ki Hacı Nayır’ın Atlas Pazarlama’nın sahibi olması ve sözüm ona “delillerin” bulunduğu mekanın sahibi olarak savcılar tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevki beklenir öyle değil mi?
Yok; öyle olur mu Hacı Nayır savcılıktan elini kolunu sallayarak sırra kadem basıyor!
Şimdi soru şu:
Dünyanı hangi hukuk düzeninde ya da demokrasisinde, bir savcı ya da savcılar sorguladıkları şahsın, oğluna haber gönderip, “ Git şunları şunları getir babanı salıverelim” diyerek pazarlık yapar?
İkinci soru:
Şüpheli sıfatıyla sorgulanan şahısın iş yerlerinde “delil” niteliği taşıdığını düşündüğünüz bulgulara ulaştıysanız neden tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk etmediniz?
Üçüncü soru:
Savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’ün Deniz Feneri e.v soruşturmasından el çektirildiği günün ertesinde o delil niteliği taşıdığı öne sürülen belgeler Türkiye’nin en büyük (!) gazetesi Hürriyet’te nasıl büyük haber oldu?
“LİMON SATARIM”
İşin ilginci, bu haber ile aynı gün gazetelerde bir haber daha vardı hatırlayın.
Savcı Mehmet Tamöz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından görevlendirilen müfettişlere verdiği ifadede, “Gerekirse gider limon satarım” demiş.
Yani, savcılık cüppesini çıkarabileceğini ima etmiş. Bu da yine gazetelerde haber olmuştu.
MUSTAFA ÇELİK HAPİSTE, HACI NAYIR NEREDE?
Sahi birileri bizimle kafa mı buluyor?
Yoksa bizi bu kadar saf mı sanıyor?
Almanya’daki soruşturmada takipsizlik kararı verilen Mustafa Çelik 55 gündür Sincan Cezaevi’ndeyken…
Hacı Nayır nerede?
“Gizlilik” kararı bulunan dosyanın içeriğini Kılıçdaroğlu nereden biliyor?
Almanya’dan kolunun altına doldurduğu klasörlerle medyanın karşısına çıkan Ali Kılıç nerede şimdi?
Savcılar, “Limon satmaya” hazırlanırken dosyanın içeriğine yönelik haberlerin gazete sayfalarını süslemesi ne kadar tesadüf?
Allah basiretimizi bağlamasın!
Ha bu arada, “dostlarımız” da fark etmiştir sanırım bu Deniz Feneri e.v soruşturması ne de güzel bir “turnusol kağıdı” olduğunu..!
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com
Yorumlar3