İsrail bizim neyimiz olur?
- GİRİŞ13.09.2011 10:47
- GÜNCELLEME13.09.2011 10:47
Kudüs’ün Selahattin Eyyübi tarafından ikinci kez fethini anlatan “Cennetin Krallığı” filminin finalinde, “demirci” Şövalye ile Selahattin arasında şöyle bir diyalog geçer:
Kudüs savunmasını yapan şövalye sonunda teslim olacaktır ancak Selahattin ile anlaşma yapmak ister ve ikili karşı karşıya gelir…
BEN SELAHATTİN’İM
Şövalye şöyle seslenir: Şehri teslim edeceğim ancak güvence isterim.
Selahattin Eyyübi cevap verir: Kadınlar, çocuklar, din adamları ve onlarla birlikte gitmek isteyen yetişkin erkekler, silahlı erkekler dahil herkese güvenle denize kadar refakat edilecektir.
Şövalye konuşur: Ama biz Kudüs’ü aldığımızda hepinizi kılıçtan geçirmiştik.
Selahattin cevap verir: İyi de ben SELAHATTİN’im.
Demirci ustası Şövalye ile Selahattin el sıkışır ve haçlılar beraberindekilerle birlikte Kudüs’ü güvenle terk eder.
Bu bir…
İkincisi…
HZ.ZEKERİYYA’YI AĞAÇ KOVUNDA KATLETTİLER
İmran’ın kızı Meryem bir kız çocuğu olsa da mabettedir. Ve Kudüs’ün kokuşmuş egemenleri tevhitten uzaklaşmış din adamları Meryem’i mabetten kovmak ister. Tek koruyucusu yaşlı Zekeriyya’dır.
Sonunda Hz.İsa bir kuru hurma ağacının altında dünyaya gelir ve annesi Meryem’in kucağında Kudüs’e girer. Lakin kollayıcı Hz.Zekeriyya Kudüs’ün kokuşmuş egemenlerinin kışkırtmasıyla saklandığı bir ağaç kovuğunda zikir çekerken testere ile katledilir.
Çok geçmez ardından Hz. İsa yine Kudüs’ün kokuşmuş egemenlerinin kışkırtmasıyla Hıristiyan ilahiyatına göre çarmıh’ta can verir.
“SİZ ÖLDÜRMEYİ İYİ BİLİRSİNİZ”
Yeryüzünde “varlık sorunu” yaşayan Yahudi toplumu için “bir toprak” gereklidir.
Filistin bunun için biçilmiş kaftandı…
Dünya egemenleri Filistin’i Siyonist Yahudilere çoktan biçmiştir.
Satın almak isterler olmaz...
Osmanlı Sultanı 2’nci Abdulhamit karşılarında direnir.
Ancak ok yaydan çıkmıştır.
Savaşa savaşa, gerektiğinde bir terör örgütü gibi davrana davrana sonunda 1948’de bir devlet kurulur…
Adı İSRAİL’dir.
Bilenler bilir, kurulduğunda toprakları ne haldeydi şimdi işgalle ne hale gelmiştir…
O meşhur haritayı gözünüzde canlandırın, İsrail adım adım Filistin’i nasıl da yutmuştur..!
Neyse geçtim.
Başlıktaki soruya geri dönüyorum.
İsrail bizim neyimiz olur?
Bu pozisyonda İsrail bizim mirasa konan “kuzenimiz” olur..!
Lafı daha fazla dolaştırmadan…
Başbakan Erdoğan, “Şımarık oğlan” demişti hani İsrail’e…
Bu yüzden yukarıda 3 farklı olay anlattım.
Birincisinde, haçlılar Selahattin Eyyübi’nin merhamet ve adaletine güvenerek denize ulaşabildi.
İkincisinde, Kudüs’ün kokuşmuş egemenleri önce Hz.Meryem’i sürdü, sonra onun biricik evladına kıydı.
Hz. Zekeriya’yı bir ağaç kovuğunda hunharca paramparça etti.
Ve çağımızda…
Her bir avuç toprak için insan soyunun binlerce yıllık birikimini de…
Vahyin öğretilerini de hiçe saydılar…
İnsan öldürmesini de insan sürmesini de iyi bildiler…
En son 9 insanımızı uluslar arası sularda katlettiler.
O zaman sorunun cevabını bir kez daha verelim.
İsrail bizim neyimiz olur?
İsrail bizim, mirastan pay kapan şımarık “kuzenimiz” olur..!
Başbakan Erdoğan Ortadoğu turunda Gazze’ye de gidecekti.
Şimdilik gitmekten vazgeçti..!
Oysa Erdoğan’ın ruhu çoktandır Gazze sokaklarında zaten.
Gazze’de, Batı Şeria’da kaç bebenin ismi Tayyip bilen var mı?
İklim Bayraktar ismini hatırlayan var mı? |
Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz’ün HSYK müfettişlerine verdiği savunması Cumhuriyet gazetesine sızdırıldı okudunuz mu? Biliyorsunuz savcı bey, Deniz Feneri e.v soruşturmasını büyük bir gizlilikle yürütüyordu iki kıymetli arkadaşıyla birlikte! Ancak “evrakta sahtecilik” suçlamasıyla şu günlerde yargılanmak üzere. Üstelik soruşturmadan da el çektirildi. Tam da bu dönemde ne hikmetse bu kez de savcı Tamöz’ün müfettişlere verdiği savunmanın neredeyse tamamı gün yüzüne çıkıverdi! Bu durumda birkaç soru sormak kaçınılmaz oldu… İlk sorular: “Yaranacağıma gider limon satarım” diye ifade veren Savcı Tamöz’ün memleketinde narenciye ticaretinde kim ya da kimler öne çıkıyor? Ya da bu reste ne gerek vardı? Cumhuriyet’e sızdırılan ifadelerde çok söz söylüyormuş gibi yapıp hiçbir şey söylenmediğini fark ettiniz mi? Bu durumda pozisyon alması istenen kim ya da kimler? CHP’NİN EKONOMİK HESABI! İkinci sorular: Geçtiğimiz bir iki gün içinde Ankara’nın enteresan karanlık sokaklarında dolaşma şansım oldu… Öyle yerlerde öyle şehir dedikoduları duydum ki kulaklarıma inanamadım. Sadece birinin bir kısmını şimdilik sizinle paylaşayım… Dedikodu bu ya, Deniz Feneri e.v soruşturması kapsamında CHP’nin Başbakan Erdoğan ve Ak Parti’yi yıpratmak maksatlı politik manevralarının bir de ekonomik yönü varmış. Ekonomik bir beklenti içine giren CHP yönetimi, Kanal 7’nin frekansını nasıl olur da Halk Tv’ye alabilirim hesabı yapmış..! Dedim ya şimdilik bu kadarıyla yetinin. Bu mesele daha çok su götürür… Sahi İklim Bayraktar kimdi; ismini hatırlayanınız var mı? Veya “Büyük balık” sözünü ilk kim nerede kime söylemişti! |
Kalın sağlıcakla.
Not 1: Şimdi bu yazıyı okuyan bazı aklı evvel arkadaşlar beni “antisemitiklik” ile suçlayacaklar farkındayım. Onlara hocanın fıkrasındaki “Hırsızın hiç mi suçu yok?” sorusunu hatırlatmak isterim.
Not 2: Hz.Meryem, Hz.İsa ve Hz.Zekeriyya kıssasını Sibel Eraslan’ın Sireti Meryem kitabından kısmen naklettim.
Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com
Yorumlar13