Ölü evinin halleri ve hayalet adam
- GİRİŞ15.11.2011 08:23
- GÜNCELLEME15.11.2011 08:23
Kanal D Haber, dün akşam mesleğim gereği kıskanmam gereken bir habere imza attı!
Kıskandım da doğrusu!
Çünkü kendilerine servis edilen ya da büyük bir çaba ile elde edilen bir güvenlik kamerası görüntüsü ile bir cenaze yakınına taziyede bulunanları (ki birazdan isimlerini de yazacağım) harmanlayıp özel bir habere imza attılar!
Kıskandım ama aynı zamanda tebrik ederim Mehmet Ali Birand’ı ve arkadaşlarını!
Haber şu:
Kartepe Feribotu’nu kaçıran PKK’lı terörist Mensur Güzel’in kız kardeşi de PKK’nın şehir yapılanmasında sorumlu olan bir militanmış meğer.
Ve bu firari militan BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel ile birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Diyarbakır’a gitmek isterken polis tarafından kıskıvrak yakalanmış.
Kanal D’nin haberinden öğreniyoruz ki BTP’li Sebahat Tuncel, kadın militanı polisin elinden kurtarmak için de hayli çaba sarf etmiş!
Haberdeki güvenlik kamerası görüntüleri bu kadar.
Ancak haber bu kadar değil!
Kanal D’nin özel haberi devam ediyor…
Bu kez haber kameraları Sebahat Tunceli, Kartepe Feribotu’nu kaçıran PKK’lı korsan Mensur Güzel’in Adli Tıp Kurumu’ndaki cenazesini almak üzere gittiğinde görüntülüyor.
Ne var ki Tuncel bir şok ile karşılaşıyor.
Tuncel geliyor, teröristin annesi başını öne eğiyor…
Sebahat Tuncel ve beraberindeki BDP’lilere mesafeli davranıyor.
Öğreniyoruz ki, anne Güzel, oğlunun cenazesini bir kaç gün daha bekletmek isteyen BDP’lilere rest çekiyor ve bir an önce Diyarbakır Kulp’a cenazeyi götürüp toprağa vermek istiyor.
Törende BDP’lilerin olmamasını istiyor.
“Halk olsun ama BDP’yi istemiyorum” diyor.
Bu haberi izlerken geçtiğimiz hafta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonunda öldürülen bir teröristin ailesinin evine Türk bayrağı asmasını ve acılı babanın “Çocuklarımız kandırılmasın” feryadını hatırladım!..
Ve ardından içimde kabaran sızı ile irkildim.
Birincisi, bu kez de hem kızını hem oğlunu terör örgütüne kaptırmış bir annenin feryadını duyduğum için!..
İkincisi, kendileri dokunulmazlık zırhına bürünmüş “la yüsel” kimselerin (Sebahat Tuncel bunlardan bir tanesi) yanlarında yasadışı, aranan insanları taşıyabilme cüretini gördüğüm için!..
Ve üçüncüsü, BDP’nin Mensur Güzel’in ölüsünden bile siyaset üretme fütursuzluğunu izlediğim için!
Lakin bir gerçeği daha gördüm!
Anneler, babalar yani ki ölü evinin matem yüklü birincil insanlarının acısı, başkalarının umurunda bile değil!
Zaten 30 yılın sonunda birincil acı çekenlerin acısını yüreğimizde hissetseydik ne şehitliklerimizde bu kadar şehidimiz, ne de Kürt gençlerinden bu kadar toprağa düşmüş insanımız olurdu!
Şehit cenazelerinde, acıyı yüreğine gömmüş bir çok anne ve babanın “Ben evladımı kaybettim, başkaları bu acıyı yaşamasın” diyerek gösterdiği duruşun bir benzerini bu kez, terör örgütü PKK’ya evlatlarını kaptırmış anne ve babalardan görüyoruz!
Ateş düştüğü yeri yakıyor!
Daha başka acılar çekmemek için terör örgütüne evlatlarını kaptırmış Kürt anne ve babaların daha güçlü bir sesle haykırmasının zamanı bu zamandır!
Kaşif Kozinoğlu’nun ölümü ve Behcet Oktay’ın intiharı! |
Kaşif Kozinoğlu… Namı diğer hayalet adam! Oda Tv soruşturması kapsamında tutuklandığında “Aman Allah’ım bu devlet içindeki yapılar ne de güçlü isimlerle irtibatlıymış” irkilmesini yaşamadım desem yalan olmaz! Bir sürü koca koca ismin(!) nasıl da devlet içindeki çetelerle irtibatlı oldukları gerekçesiyle tutuklanıp, yargılanmaya başlanmasıyla birlikte, artık devlet tüm safralardan kurtulabilir umuduna kapılmışlığım da vardı benim! Ancak öyle bir şey oldu ki, benim samimi hislerimde biraz daha dikkatli, biraz daha temkinli olmama neden oldu! Zira hem Bordo Bereli emekli Binbaşı, hem MİT’çi hem de lakabı “Hayalet” olan bir efsane (!) adam Kaşif Kozinoğlu mahkemeye çıkmasına 9 gün kala kalp krizinden ölü verdi! İsmi geçen MİT’çinin operasyonel yönü kadar kara kutu oluşu da bu ölümü şüpheli hale getirmiştir. Diyeceğim o ki, Kozinoğlu konuşursa korkusuna kim kapılmışsa, bu ölümde onun da payı vardır diye düşünüyorum. Olayın sıcaklığı geçtiğinde önümüzü daha net göreceğiz… Bakalım bu ölüm de, 2009’un Şubat ayında intihar ettiği söylenen Özel Harekât Dairesi Başkanı Behcet Oktay’ın ölümünden bir yıl sonra ortaya atılan “cinayet” iddiası gibi iddialarla anılacak mı? Ne dersiniz? |
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com
Yorumlar4