Brüksel lahanası gibi gezinen Türkler!
- GİRİŞ29.11.2011 09:30
- GÜNCELLEME29.11.2011 09:30
Belçika’nın başkenti Brüksel’deyim…
Baş Müzakereci ve AB Bakanı Egemen Bağış ile birlikte Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de aralarında bulunduğu bir grup siyasetçi Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun 2 gün sürecek oturumları için buraya çıkarma yapmış durumda.
Conrad otelinin lobisinde Fransızca’dan çok Türkçe konuşuluyor iki gündür..!
Gelenler gidenler, koşturanlar..!
Bu hummalı koşuşturmanın birinci gününde Türk vatandaşlarının vizesiz Avrupa seyahati tartışıldı.
Sonucunu göreceğiz!
Ancak asıl kapışma bugün!
Zira Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu’nun bugünkü oturumuna Adalet Bakanı Ergin ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katılacak!
Hele ki son dönemde özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere ziyareti dönüşünde AB için sarf ettiği “sefil bir birlik” sözünün gerginliği ile geçecek toplantı..!
Türkiye’nin AB macerası belki de keskin bir viraj ile bambaşka bir mecraya doğru evriliyor!
Türkiye AB ile köprüleri bir bir atıyor!
Bunun en belirgin örneğini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere’deki çıkışı gösterdi.
Yakın gelecekte Türkiye, AB konusunda farklı bir yaklaşım sergileyecek görüntüsü çiziyor.
Bunda haklılık payı var elbet.
Lakin, Türkiye’nin stratejik hedefleri ve ticari ilişkilerine bakıldığında AB’yi tamamen dışlayabilmesi mümkün görünmüyor!
Avrupa Birliği’nin ise belki de tarihinde ilk kez Türkiye’ye bu kadar ihtiyacı var..!
O halde yaz aylarında şekillenen ve şimdilerde sıklıkla dillendirilen “Pozitif gündem” formülü ile Türkiye-AB ilişkileri bir zeminde tutulmalı!
Bunu ben söylemiyorum..!
Fiili durum bu şu an.
Zira müzakereler konusunda ilerleme artık karınca adımlarının bile gerisinde…
İşte böyle bir ortamda AB’nin başkenti Brüksel’de ilginç bir toplantıyı takip ediyorum!
Sizlere AB sürecinde bu toplantıların ne kattığını daha ayrıntılı yazmayı umuyorum.
Sadece burada iki hususu paylaşarak bitireyim!
Oryantalizmi… Batı’dan doğu toplumlarına bakanların kafa yapılarını anlayabiliriz belki…
Fakat, burada sadece görev icabı bulunan ve en nihayetinde Türkiye’ye dönecek öyle tiplerle karşılaştım ki bu iki günde, toplumuna yabancılaşmış ve batının o “efendi-köle” ilişkisini benimsemiş tuhaf hali onlara da sinmiş!
Bu sinme öyle belirgin ki, kapının önünde sigara içip de içeriye girenin üzerindeki o kesif koku kadar kötü ve keskin!
Muhatabı anladı ne demek istediğim!
Kendinden utananların, bu memlekete katacağı hiçbir katkı yok!
Brüksel lahanası olarak ortalıkta dolaşıyorlar; buralarda!
Dolaşsınlar!
Oysa atı alan Üsküdar’ı geçti, anlasana!
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com
Yorumlar3