17 bin faili meçhul sadece devletin günahı mı
- GİRİŞ07.02.2012 08:20
- GÜNCELLEME07.02.2012 08:20
Önce size çok beylik, basmakalıp laflar sıralayacağım bugün alt alta:
“17 bin faili meçhul cinayet…”
“Nereyi kazsak ceset, nereye kazmayı vursak kafa tası fışkırıyor..!”
“90’lı yıllar terörle mücadelede yanlış stratejilerin uygulandığı yıllardı…”
“İnkar ve asimilasyonun strateji olarak kabul edildi…”
“90’lı yıllar devlet adına kendilerini ‘görevli’ sayanların, sorgusuz sualsin insanları önce işkenceden geçirip sonra da yok ettikleri, toplu mezarlara gönderdikleri yıllardı…”
Xxx
Kazın ayağı böyle mi caba?
Ya da yukarıdaki kalıp cümleleri tekrarlayıp durarak gerçeği yakalamış olabilir miyiz?
Hayır!
Gerçekten de 17 bin faili meçhulün sorumlusu ya da sorumluları sadece “devlet” adına hareket edenler mi?
SUÇ BİR KAÇ GÜNAH KEÇİSİNİN Mİ?
Veya suçun tamamı ya da tamamına yakını devletin mi?
Yani ki Yeşiller, Cem Erseverler veya Ayhan Çarkınlara faili meçhuller suçunu ihale edip yükleyiverdiğimizde; gerçeği bulmuş olur muyuz..?
Ya da Hizbullah terör örgütünün JİTEM’den aldığı destekle yaptığı infazları bilmek meselenin algılanmasına yeterli mi?
Hayır!
Son bir haftadır Zaman gazetesinin öncülük ettiği; kısmen de diğer gazetelerde kendine yer bulan haberlerle; “faili meçhul” olgusunun başka bir boyutunu daha öğreniyoruz...
Dahası biliyorduk da 17 bin faili meçhulün sorumluları arasında bugüne kadar hep “devleti” işaret eden mihrakların daha büyük rolünün olduğu gerçeğini…
PKK terör örgütünün infazlarının da 17 bin faili meçhul içinde ciddi bir yer tuttuğu gerçeğinden söz ediyorum…
Dikkat edin, terör örgütünün uzantılarından bu konuda bugüne kadar hiçbir söz söylenmemiştir!
Tekerleme gibi söylenen “17 bin faili meçhulün sorumlusu devlettir” sözünü duyuyoruz sürekli.
HA JİTEM, HA PKK..!
Bir tarafta devlet adına işlenen faili meçhuller…
Diğer tarafta “halkım” denen insanların kanaat önderleri ya da PKK terör örgütünün muhalifleri…
Çoğu Kürt…
17 bin faili meçhul cinayet…
Bu gerçeğin yanı sıra ikinci bir gerçeği de yeniden öğreniyoruz…
Yanlış da olsa PKK terör örgütü ve Abdullah Öcalan’a inanmışların canını çok sıkacak türden, bu ikinci gerçek..!
Zira örgüt içi infazlardan söz ediyorum…
Potansiyel Abdullah Öcalan rakipleri ve dahası, tehdit olarak algılanan ne kadar örgüt militanı varsa zaman içerisinde infaz edilmiş...
Peki infaz edilenlerin ailelerine ne denmiş?
“Kayadan düştü…”
“İntihar etti..”
“TC askeri çatışmada vurdu” filan…
“APO’NUN AYETLERİ..!”
Daha dün medyaya yansıyan haber:
Abdullah Öcalan’a rakip olabilecek bir örgüt yöneticisi, bir mağaranın tavanına ters asılıp günlerce işkence edildikten sonra, tek kurşunla kendi kazdığı mezara gönderilmiş örneğin…
90’lı yılların sonlarında şu anda yayın hayatında olmayan bir gazetenin tefrika halinde yayınladığı Selim Çürükkaya’nın “APO’nun Ayetleri” kitabından öğrendiğim örgüt içindeki nice, işkence ve infazların bugün “faili meçhul” dosyası içerisine alınmasının vakti gelmiş görünüyor.
Savcıların bu yöndeki gayretini destekliyorum.
“17 bin faili meçhul var” deyip, bu faili meçhullerin tamamını “devlet adına” suç işleyenlere yüklemek işin kolaycılığıdır.
Dahası “hedef saptırmak”tır.
Bu memleketin hayrını düşünenlerin, “faili meçhul” meselesine bu boyutlarıyla da bakması gerekir…
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com
Yorumlar4