Yoksa bunları unuttunuz mu?

  • GİRİŞ21.02.2012 08:22
  • GÜNCELLEME21.02.2012 08:22

Hafızayı beşer nisyan ile maluldür!

Yani ki insan hafızaunutkanlık hastalığına tutulmuştur.

Hiç öyle olmasa daha birkaç ay, birkaç yıl önce yaşadığımız birçok iyi ya da kötü olayı unutup; hiç olmamış gibi düşünebilir, yaşayabilir miydik?

Bu girişi neden yaptığımı merak edenler için hemen söyleyeyim.

Hafta sonu CHP’nin olağanüstü kurultayı var bu bir.

İkincisi 28 Şubat Post Modern Darbesi’nin yıl dönümüne de bir hafta kaldı.

GANDİ KEMAL, ETRO GÖMLEK VE “BENİM ADIM KEMAL!”

Deniz Baykal kaset maharetiyle CHP’nin 33’ncü Olağan Kurultay’ı öncesinde 10 Mayıs 2010’da genel başkanlıktan alaşağı edilmişti hatırladınız mı?

Aynı günlerde Angora Evleri’nde müstafi genel başkanını ziyaret eden dönemin grup başkan vekili Kemal Kılıçdaroğlu, “aday değilim” demişti kapının önünde; bunu da mı hatırlamadınız!

Peki ya kurultaya 5 gün kala 17 Mayıs 2010’da “CHP genel başkan adaysız kurultaya gidiyor dedirtmem arkadaş” diyerek adaylığını açıklayan Kılıçdaroğlu’na ilk desteği veren kişinin dönemin genel sekreteri bugünün delegesi bile olamayan Önder Sav’dı bunu hatırladınız mı?

Bütün bunları hatırlamadıysanız bile mutlaka 22 Mayıs 2010 günü Etro gömlekli, Ecevit şapkalı, “Benim adım Kemal” söylemli, tribünleri dopdolu, “Candaş medya”nın ayakta alkışladığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği o hormonlu salon ambiyansını hatırlamış olmalısınız!

Yoksa onu da mı unuttunuz?

O halde, “Geliyor geliyor, Gandi Kemal geliyor” sloganlarını ya da “Her aileye 600 lira vereceğim arkadaş” vaadini duyan kulaklarınızı çınlatmak lazım, öyle değil mi?

22 Mayıs 2010 Kurultayı’ndan bu yana köprünün altından çok sular aktı...

Potansiyel genel başkan adayı Süheyl Batum, ince uzun bir koridorun sonunda “vekilik”le yetindi.

Baykal, sıradan bir milletvekili olarak Antalyalıların sorunlarına eğildi!

 “Korku imparatoru” Önder Sav, sıradan bir vatandaş oldu; delege kimliğini bile kaybetti…

Muharrem İnce, İsa Gök gibi isimlerse bulurlarsa tribüne oynayıp “içlerini ferahlatmak” yolunu seçti.

Derdini içinde tutmak zorunda kalan milletvekilleri meyhaneyi mesken tuttu. (Bizzat Kılıçdaroğlu, vekilleri meyhaneye gitmekle hatta aynı meyhaneye gitmekle itham etti. HÖ)

 Lakin bu arada, CHP’lilerin deyimiyle “ Dersimli Kemal partiyi bir mezhebin bir kliğin çiftliği yapıyor. 40 yıllık CHP’liler teşkilatlardan matkapla sökülüp atılıyor.

Bu fiili durumla yüzleşmekten çok fiili durumu perçinleştirmek üzere CHP Olağanüstü Tüzük Kurultayı’na gidiyor, hafta sonu.

Muhaliflerin işi zor.

Zira kurultaya ne misafirler davetli ne medya.

Tüzük kurultayı Kılıçdaroğlu’nun zaferiyle sonuçlandığında siz o zaman görün CHP’deki tasfiyeyi.

CHP’den 28 Şubat’a geçip iki çift söz de bu konuda söyleyeyim.

Çünkü CHP zihniyetinin ürünüdür 28 Şubat Post Modern Darbesi!

1997 yılında dönenim meşru hükümetine yönelik askerlerin dayatmasıyla yaşanan süreçte, “cambaza bak” diyen yani ki Aczimendilere, Fadime Şahinlere, Müslüm Gündüzlere, Ali Kalkancılara bakmamızı isteyenler, öbür tarafta 50 milyar doları bankalardan hortumladılar.

Uzun bir 28 Şubat yazısı yazmak üzere şimdilik bu kadar!

Kalın sağlıcakla

Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com

Yorumlar3

  • ahmet gençaslan 12 yıl önce Şikayet Et
    NEREDEYSE. Darbe deyince akla ilk gelen CHP oluyor. Ne kadar çok seviyorsunuz CHPile uğraşmayı. Gerçi CHP ile uğraşmazsanız işte o zaman düşünmeye başlarım "acaba CHP unutuluyur mu?" diye. Ama sizlerin sayesinde unutulmaz. Padşahlıktan ülkeyi demokrasi ile tanıştıran bir zihniyetin darbelerle ne işi olur, sadece çamur atayım da izi kalsın diye konuşulmaz, ayıptır günahtır.
    Cevapla
  • ferat gurcan 12 yıl önce Şikayet Et
    gozumuze baka baka. CHP% zihniyeti'dir Guzel Turkiye'min 50 altin yilini calip, PKK'ya, Ergenekona, hortumculara altin tabak icerisinde hediye eden.... 28Subat post modern darbesiyle de hortumcu Demirel ailesine k=hirsizlik ozgurlugu saglayan.. varin artik ideolojileri bir kenara birakrak iyi dusunun CHP SECMENI olmalimiyip, (gelecek hirsizi olmalimiyim) yoksa ULKEMIN hizmetkarlarinin hizmetkari mi almaliyim... siz dusunun ....
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • nexuspower 12 yıl önce Şikayet Et
    Aynı taklitçilik bütün Hollywood filmleri için geçerli. Holywood'da kült olmuş pek çok film var. Bu filmlerin belirli sahneleri kendinden sonra gelen yüzlerce holywood filminde kullanılmaktadır. Titanic'te gladyatörde, matrix'te kullanılan orjinal sahneler pekçok filmde kullanılmışken neden Fetih 1453'te kullanılmasın. Ha, burada kendine has bir sahnesinin olmamasıysa sorun olan, ona birşey diyemeyiz. Ama taklitçilikle de suçlarsak Fetih'e haksızlık etmiş oluruz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat