Siyasette amaca varmak için bütün yolların kullanılması gerektiğini söyleyen ve her yolu meşru/mübah gören fikir akımına Makyavelizm denir bilirsiniz!

İKİ MAKYAVELİST BİR İPTE OYNAR MIYMIŞ

Makyavelizm’in son temsilcilerinden biri Gürsel Tekin diğeri Kemal Kılıçdaroğlu’dur bunu da bilirsiniz!

O kadar çok kapılmışlardır ki Makyavelizm’e; ideolojik sınırlarının bile ötesine geçmişlerdir; “siyaseten amaçladıklarına” ulaşabilmek için..!

Bu iki Makyavelist siyasetçi “ortak çıkarlar” için bugüne kadar neler neler yaptı bir hatırlayın!

Ancak “çıkarlar çatıştığında” yollar nasıl da ayrılıyor gördünüz!

GÜRSEL TEKİN İSTİFA EDERKEN DE AĞLADI MI ACABA?

Bir kaset skandalıyla alaşağı edilen eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın istifa açıklamasını NTV stüdyolarında izlerken gözyaşlarına boğulan da Gürsel Tekin’di..!

“Sayın Baykal bize abilik yapacaktır. İstifa ettim gittim demekle olmaz” diyerek, Baykal’ı “potansiyel genel başkan adaylığı”ndan silen ve  canlı canlı mezara koyan da…

Çarşaf açılımıyla yerel seçimler öncesi Eyüp’te çarşaflı kadınlara rozet takan da…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kılıçdaroğlu’nu çamurlu yollarda yürüten de..!

Etro gömlekle çıktığı kurultay konuşmasında “Merdiven altında çalışan başörtülü kızların hakları” sözünü Kılıçdaroğlu’na söyleten de O’ydu.

Deniz Baykal’ı canlı canlı siyaset mezarlığına gönderen isim de..!

Önder Sav için, Kılıçdaroğlu’nun kullandığı “Korku imparatorluğu” sözünü söyleten de yine aynı isimdi; Gürsel Tekin..!

Gürsel Tekin, CHP’deki görevlerinden istifa etti.

Acaba diyorum, Tekin istifa ederken siyaseten amacına ulaşmak maksadıyla yine “göz yaşı” dökmüş müdür?

Kılıçdaroğlu ve Tekin’in yolları şimdilik ayrılmış görünüyor.

Çünkü Makyavelizm’in yanı sıra mezhep asabiyeti de olan fenomen var karşımızda; Kılıçdaroğlu!

Yine Makyavelizm’in yanı sıra hedefi için “takiyye”yi bir yaşam biçimi olarak seçmiş bir siyasetçi O..!

Bu takiyye işini o kadar abartmıştır ki hatta,  10 Kasım 2009’ta Demokratik Açılım tartışmaları için Meclis kürsüsünde konuşa dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in “Dersim’de analar ağlamadı mı?” sözlerine “renk vermemek” için alkış bile tutmuştu hatırlayın!

Hatırlayın, Onur Öymen, “Kurtuluş Savaşı'nda, Şeyh Sait isyanında, Dersim isyanında, Kıbrıs'ta analar ağlamadı mı? Kimse 'analar ağlamasın, mücadeleyi durduralım' dedi mi” diye sorarken, o gün Nöbetçi Grup Başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu “alkış” tutmuştu; bu vahim konuşmaya!

Neden sizce?

Zira, annesinin cenazesi için gittiği Dersim’de “acıyı bal eyledik” diyerek o günlerde yaşanan sıkıntıya değinen Kılıçdaroğlu “tabanı”na mesaj verdiğine göre..!

Cevap belli!

Siyasette amaca ulaşmak için 10 Kasım’da Meclis’te “takiyye” yapmak gerekiyordu; yaptı!

İSA GÖK BİLE İSYAN ETMİŞTİ

CHP’de Önder Sav’ın da “savlan”masından sonra yönetimde iyiden iyiye ağırlığını hissettiren mezhepçi taassup, Nihat Matkap’ın teşkilatlardan sorumlu olmasıyla birlikte tavan yaptı!

Bu durumdan rahatsız olanlardan biri de kendisi de Alevi olan İsa Gök’tü.

İsa Gök, Habertürk’te katıldığı bir programda bu durumu şöyle özetlemişti:

''CHP sol temelde siyaset yapan bir partidir. CHP, ideolojik bir tutum sergiler. Ama CHP ideolojik yapıdan uzaklaştırıldığı için, ne yazık ki parti mezhepler arası kavgalar içine atıldı.
CHP'de sol anlamında kimsenin yaşamasına izin verilmiyor. “

TAKİYYE MAKYAVELİZM’İ YENDİ Mİ

Bitiriyorum.

CHP, mezhep taassubu içindeki bir kliğin eline geçmiştir.

Gürsel Tekin, bu klikle birlikte yürümenin gelecekte kendisine bir fayda sağlamayacağını hesaplamıştır!

Bundan sonra Gürsel Tekin, potansiyel bir CHP Genel Başkan adayıdır!

Ancak karşısında tıpkı kendisi gibi, hatta bir fazlasıyla “kurnaz”, “kuralsız”, Makyavelist, takiyyeci bir isim vardır; Kemal Kılıçdaroğlu!

Zira Gürsel Tekin ile ilgili Yargıtay’da kaybolan bir dosya ve onay bekleyen bir ceza var bunu da bir yere not edin..!

Kim ayakta kalacak, zaman gösterecek!

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@kanal7.com