Gelinen noktada, bölünmüş yolların çoğunun hizmete girmesiyle konforlu, güvenli ve keyifli yolculuk yapıyorsunuz artık.

Devam eden inşaatlar, yol hafriyatı filan değil konumuz..!

Diyeceğim o ki Anadolu’da yapılan bölünmüş yollar sayesinde, güvenlikli, konforlu seyahat etme şansına sahip olduk, oluyoruz da…

Peki ya dünya şehri İstanbul’da durum ne?

İstanbul’daki “yolsuzluk” nedeniyle her geçen gün daha çileli, meşakkatli, stresli günler geçiriyoruz..!

Tamam zorunlu olarak…

Tamam yapılması gerekli olduğu için Fatih Sultan Mehmet ve Haliç Köprülerinde çalışmalar yapılıyor…

Bu çalışmalar nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor…

Bu sıkıntıyı en aza indirmek için Eski Galata Köprüsü bile tekrar trafiğe açılıyor filan…

Lakin, bu çalışmalar olmasa dahi, İstanbul’da dikilen devasa binalara gidecek yeni yeni yollar açılamadığı için şimdi geçici gibi görünen sorun artık kalıcı ve katlanarak büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Geçenlerde Ankara’ya gitmek için Boğaz Köprüsü’nün çıkışından hemen otoban bağlantı yoluna sapmıştım. Bir anda trafik durdu ve tam Ataşehir’e kadar yoğun bir trafikle boğuşmak zorunda kaldım.

Daha önceleri, daha çok otoban bağlantısı için kullanılan bu yol artık Ataşehir’in ana arteli olmuş. İstanbul, hiç bu kadar cazip olmamıştı…

İstanbul hiç bu kadar rant üretmemişti…

İstanbul hiç bu kadar “göğe” yükselmemişti..!

Lakin hiç bu kadar “yolsuz” da kalmamıştı…

Rezidanslar, dev gökdelenler, devasa alışveriş merkezleri filan tamam da…

Buralara ulaşmak için yol nerede?

7 tepeye 7 tünel projesi gibi onlarcası..!

Tüp geçit ve 3’ncü köprü projesi gibi birkaç tane daha..!

Doğu-batı ve kuzey-güney akslarında bedeli çok büyük de olsa yeni yollar açılmadıkça…

İstanbul depreminden sağ kurtulanlar, burada kapana kısılmış fareler gibi çaresizlik içinde kalacak..!

Başbakan Erdoğan’ın sözüyle “Yol medeniyettir” tamam da “yolsuzluk” ne oluyor?

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@kanal7.com