Kurt dedeme iftara gittim!
- GİRİŞ24.07.2012 09:56
- GÜNCELLEME24.07.2012 22:51
Allah’tan bir mani olmaz ise evin her Salı günü onur konuğu dedemdi!
Sabah namazından sonra eşeğini yedeğine alır…
Köyden yola çıkar…
Günün ilk ışıklarıyla kasabaya ulaşır…
Pazarı pazarlar; öğlen olmadan evimize gelirdi.
Ben dedemi kokusundan tanırdım.
Onun geldiğini aşağı kapıdan girdiğimde burnuma ulaşan o muazzam kokusundan bilirdim.
“Dedem gelmiş” diyerek çığlıklar atarak merdivenleri çıkardım.
Zira benim dedem torunlarına ihtimam gösteren dedelerdendi.
Mutlaka cebinde bana özel bir hediyesi olurdu.
Hatta uzunca bir süre her hafta pazardan çakı bıçağı alıp; pantolonuma bir iple bağlayan da oydu.
Bir hafta önce aldığımız çakı bıçağını öbür haftaya kadar kaybetmiş olsam da; yüksünmez kızmaz bir daha alırdı!
Dedem ki seferberlik döneminde 11 yıl eve köye uğramamış, Balkan Harbi’nde başlayıp Çanakkale’de babasını bırakıp en son Polatlı’da topu patlatıp köyüne dönmüş bir İstiklal Gazisi’dir.
Dedem işte o iki katlı ahşap evde sıklıkla Seferberlik Günleri’ni anlatırdı.
Çanakkale Savaşı ile ilgili anlattıklarını bir süre önce burada yazmıştım.
(okumak isteyenler için http://www.haber7.com/hasan-ozturk/haber/857256-katir-pisligindeki-arpalari-yemek)
Dedem ile babası birlikte Çanakkale Savaşı’na gitmişler. Dedem gazi olarak oradan başka cephelere gönderilmiş.
Kurt dedem (dedemin babası) ise Çanakkale’de şehit düşmüş.
Dedemin babasıyla birlikte gittiği ve babasını bıraktığı yerdeydim Pazar günü.
Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun davetiyle 10 bine yakın İstanbullu ile birlikte Çanakkale Şehitliği’nde kurt dedemin yanı başında buğday çorbası, arpa ekmeği ve su ile iftar ettim.
Çanakkale ruhunun ne olduğunu anlamak için..!
Vatan deyince ne…
Millet deyince ne…
İstiklal deyince ne olduğunu idrak için ordaydım.
Kurt dedemin yanı başında, bu memleketin uzak yakın her bir diyarından koşup gelip, orada düşmüş olanların kucağında onlarla birlikte iftar ettim.
Kurt dedem ve binlerce şehit yine bir temmuz ayında hem asrın savaşını vermişler hem de Ramazan orucu tutmuşlar.
Kumanyalarındaki en muazzam menü ise buğday çorbası, arpa ekmeği ve su imiş.
Biz de onların en mükellef sofralarına ortak olduk Pazar günü..!
Dileğim o ki, Çanakkale ruhu bizi bir arada tuttu yıllarca ve yine tutsun!
Ölüleri ile irtibat kurabilenler, geleceği inşa edebilir..!
Size de tavsiyem dedelerinizin sofralarına konuk olun!
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk - Haber 7
Yorumlar5