Şam'daki hesap Şemdinli'de tutmaz

  • GİRİŞ07.08.2012 09:54
  • GÜNCELLEME07.08.2012 14:09

Son 2 haftada 30 yıllık devam eden terörle mücadelede Tür Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Polis Teşkilatı’nın yürüttüğü mücadelede yeni bir sürece girildi!

Eruh baskınının üzerinden neredeyse 10 yıl geçmişti ki terör örgütü PKK, bölgede “alan hakimiyeti” kurmak için cephe savaşı açmıştı..!

Öyle ki bu taktik sonrası, jandarmanın yol denetlemelerinin hemen 400-500 metre ilerisinde terör örgütü PKK yol kesip kimlik kontrolü bile yapmaya başlamıştı..!

İşte tam da o dönemde Tansu Çiller’in Başbakanlığı, Doğan Güreş’in Genelkurmay Başkanlığı döneminde TSK radikal bir kararla konsept değişikliğine gitti…

 Terörle mücadelenin adı: “Düşük yoğunluklu çatışma” modeli oldu!

Buna göre, düzenli ordu küçük timlere, operasyon birliklerine ayrıldı ve kırsalda alan hakimiyeti sağlandı..!

Formül açıktı: Gece intikal, gündüz uyku!

Bu konsept ile binlerce piyade geceler boyu kilometrelerce patika yolu kat etti!

Konsept değişikliği ile neredeyse operasyon birliklerinin tamamının araç gereçleri yenilendi… Hantallıktan kurtarıldı…

Örgütün kırsaldaki alan hakimiyeti bitirildi!

PKK’nın tek bir hamlesi kalmıştı. O da tahkim edilmemiş karakollara vur kaç taktiği ile saldırmak ve üst bölgelerini vurmak!

İstisnalar (geçen yıl Temmuz ayındaki Silvan saldırısı veya konvoy pusuları vb) dışında 20 yıldır terörle mücadele böyle verildi.

PKK’nın alan hakimiyetini yitirmesinden sonraki süreç 15 gün  öncesine kadar böyleydi..!

NE OLDU DA KONSEP DEĞİŞTİRDİ?

Terör örgütü bir anda iki hafta önce Şemdinli’de 20 yıl önce bıraktığı taktiğe yeniden dönme ihtiyacı hissetti!

Veya hangi mantıkla “cephe savaşı”na girişti?

Zira “varlık yokluk” mücadelesine tutuşmuşçasına 115 mensubunu kaybetmesine rağmen Şemdinli kırsalında tutunmak için her yolu denedi/deniyor..!

Bu sorunun birkaç cevabı var.

Lakin…

En anlamlısı sanırım Türkiye’nin içine yönelmesi için topyekun bir kalkışma hamlesi!

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın isim vermeden “düşman ülke” dediği bizim ismini koyduğumuz Suriye rejimi üstündeki baskıyı Türkiye’nin içine dönmesiyle atlatabileceği vehmine kapılmış olmalı ki terör örgütünü asimetrik savaşın bir unsuru olarak Şemdinli’ye yönlendirmiştir..!

Ama Şam’daki hesap Şemdinli’de tutmadı..!

PKK terör örgütü cephe savaşını kaybetti Şemdinli’de; siz bakmayın birkaç mezrada tutunmaya çalışmasına!

Zira ileri teknoloji ve hava araçlarını kullanan güvenlik güçleri sadece 2 şehit verirken 115 PKK’lıyı bertaraf etti!

Ağır hasar alan terör örgütü klasik taktikle Çukurca’daki karakola 3 koldan saldırarak Şemdinli’deki sıkışmışlığından kurtulmak istedi..!

Son 15 gündür Şemdinli’de ve hafta sonu Çukurca’daki çatışmalar gösteriyor ki, terör örgütü PKK, hem Esad’ın taşeronluğunu yapıyor hem Esad sonrası Suriye ve Ortadoğu meselesinde, pazarlık gücünü artırma peşinde!

Sureye rejimi ise “asimetrik savaş” ile Türkiye’yi “müdahaleye zorlamak” peşinde..!

Zira, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi Esad tarafından topyekun bölgesel savaşın kıvılcımı olarak öngörülüyor bu belli!

 Ancak atlanılan veya es geçilen bir gerçek var: İmralı sakini bir yılı aşkın zamandır muhatap alınmıyor ve Kandil’deki Karayılan’ın taktik hamleleri hiçbir şekilde tutmuyor!

En önemlisi de Esad artık başbakanını bile yanında tutamıyor!

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@ulketv.com.tr

Yorumlar1

  • kamil hisarlı 12 yıl önce Şikayet Et
    esattan medet uman kürdün aklına şaşarım. akıllı kürt esattan medet ummaz. ancak zaten yıllardır esatın kucağında büyümüş fehman hüseyin gibi piyonlar esada taşeronluk yapar. hemde 150 adamını kaybetme pahasına. pisi pisine ölmek diye işte buna derler..
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat