Durumdan vazife çıkartmak

  • GİRİŞ04.09.2012 09:46
  • GÜNCELLEME04.09.2012 09:46

Haber şehveti ile “aklıselim” arasında sıkışmışlık hissinden nasıl kurtuluruz?

Zira, gazetecinin “merak” ve “haber şehveti” böyle olağanüstülük yaşandığı günlerde daha çok depreşir; bilirim!

“Bu durumda ne yapılmalı?” sorusuna “İngiltere ya da İspanya örneği”ni vererek cevap vermiş olabilir miyiz?

Hayır!

 xxx

Beytüşşebap’tan gelen acı haber yüreğimizi dağladı…

10 vatan evladı daha terör belasına kurban verildi…

Ateşin düştüğü yeri yaktığını bilerek…

“Haber şehveti ve merak vasfının ötesinde durumdan vazife çıkarmak da gazeteciliğin bir gereği midir?” sorusu tartışılmayı hak eden bir sorudur!

Xxx

“Yüreğimizin sağ alt kenarı” diye nitelediğim Türkiye’nin sağ alt kısmı Hakkari-Şemdinli-Yüksekova-Çukurca hattında son iki ayda olağan üstü bir süreç yaşanıyor..!

Uzatmayacağım, gelinen noktada PKK terör örgütü vur-kaç’tan, vur-kal, gerekirse öl-kal taktiği ile alan hakimiyeti peşinde.

 Şemdinli özelinde gördüğümüz bu!

300’ün üzerinde mensubunu  kaybetmiş olsa da hala saldırıyor, hala kan döküyor..!

İşte tam bu esnada BDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş, “PKK 400 km karelik bir alanda hakimiyet kurdu” türünden bir açıklama ile “tahrik”in en esaslısını yapıyor!

Devletin her kesiminden yükselen sesle Demirtaş’ın iddiası yalanlanıyor!

Ve en büyük yalanlama da “devlet gazetesi” unvanını elinde bulunduran Hürriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni’nden “fiili” olarak geliyor!

Hafta sonu Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, “kıskanılacak” türden bir gazeteciliğe imza attı..! (Haber şehveti ve merak bağlamında da düşünün lütfen)

Enis Berberoğlu’nun o “tartışmalı” müthiş zeka ürünü mizansen fotoğrafı…

Şemdinli dağlarından PKK terör örgütüne “iş bitmedi” mesajı vermesi üzerine twitter’da “Enis Berberoğlu’nu gazetecilik açısından kutlarken “tahrik” açısından eleştirmeli miyiz? (maksat-mahiyet-sonuç) diye yazmıştım.

Maksadım, Enis Berberoğlu Şemdinli dağlarına çıkıp,”Bu iş bitmedi ey terör örgütü! Bak ben beyaz örtülü masam ve çiçeklerimle kahve yudumluyorum. Selahattin Demirtaş’ın dediğinin aksine!” derken, aynı zamanda PKK’yı ağır bir tahrikle “güdülemiş” olabilir mi endişesiydi!

Haberin çıktığı Pazar günü gece saatlerinde Beytüşşebap’ta çıkan çatışmada 10 asker şehit oldu!

20 PKK’lı öldürüldü ve Türkiye yine yasa boğuldu!

Gazetecilik ve haberci şehveti bağlamında bakıldığında Enis Berberoğlu’nun yaptığı iş “başarıdır!”

“Sitcom gazetecilik yapmıştır” diyerek geçiştirilecek ya da hafife alınacak bir tarafı yoktur!

Lakin, Enis Berberoğlu’nun genel yayın yönetmeni olduğu gazetenin ünvanı “devlet gazetesi” ise…

 Ve halef ile selef arasındaki en büyük fark “çok göz önünde bulunmamak” idiyse…

 (Enis Berberoğlu, Ertuğrul Özkök’ün aksine çok öne çıkan bir isim değildi)

Ne oldu da, Enis Berberoğlu Şemdinli dağlarına çıkıp “poz” verdi!

Kurmay akıl kime ait?

Düşünmekte yarar var!

Bu durumu sadece “haber şehveti” ya da “merak” ile izah etmek mümkün müdür?

Yoksa “durumdan vazife çıkaran”, Enis Berberoğlu’na sufle veren irade kimdir?

Birlikte düşünelim..!

Bakalım ne çıkacak?

Kalın sağlıcakla.

Hasan.ozturk@ulketv.com.tr

Twitter: @hasanozurke

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat