Obez Amerika
- GİRİŞ11.10.2012 15:23
- GÜNCELLEME11.10.2012 15:23
Ancak, şimdi çalışmalarımızla Türkiye'nin bilinirliği ve algıdaki değişim hızla olumlu hale gelmiştir..!"
Yukarıdaki sözler Amerika Birleşik Devletleri'nin New York'la birlikte 8 eyaletinde daha faaliyet yürüten Peace Islands Institute Başkanı Mehmet Kılıç'a ait.
Kılıç, bu sözleri tam da Kolomp'un Amerika'yı keşfinin yıldönümünde; New York caddelerini oldurmuş insanların resmigeçit yaptığı saatlerde söyledi.
Aynı saatlerde Türkiye'den bir şekilde buralara kadar gelip yerleşmiş olan dostum Hasan Özel'in mesaj kutusuna İngilizce şöyle bir mesaj düştü:
"Bir adam zorla evinize girse ve her yıl evinize girdiği günü kutlasa ne hissedersiniz?"
Evet..!
Burası Amerika ve çelişkileri bol, karmaşası bol, toprağı bol, sorunu bol, çeşidi bol, kuralı bol ülke:
Amerika..!
Xxx
İpek Yolu Festivali'ni izlemek için geçtiğimiz hafta Amerika'daydım...
Amerika'daki izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ama önce, bu festivale emeği geçenlerin tümünü tebrik etmeliyim. Zira Türkiye ve Türk dünyasını bu uzak kıtada tanıtmak meşakkatli bir uğraş.
Teksas'tan, New Jersey'ye oradan New York'a uzanan seyahatimde beni en çok etkileyen şey her bakımdan obezite, oldu!
Her bakımdan diyorum zira Amerikalıların vücutları gibi, davranış biçimleri, yaşam tarzları da obez!
"Büyükse iyidir" felsefesi buraların birincil düşüncesi.
Öyle ki bizim aklımızın alamayacağı büyüklükte ne varsa üretmeye ve tüketmeye yemin etmişçesine yaşayan bir milletten, tüketimi sonuna kadar körükleyen ve destekleyen bir devletten söz ediyorum.
Fotoğraflarda da göreceksiniz, otomobiller, otobanlar, binalar, caddeler...
Aklımızın ermediği büyüklükte...
Anladığım tek şey: Dünyanın sanki bütün milletleri Amerikalılar tüketsin diye üretiyor!
1945 sonrası Japonya'yı daha sonra Çin'i üretim üssü seçmiş, şimdilerde Güney Kore'ye yönelmiş bir Amerika var karşımızda.
Lobici Türkler Amerika'nın karar mekanizmalarına yıllarca nüfuz etmekte zorlanan Türkiye, Ermeni tasarısı gibi konularda hep yalnız kalırdı. Ancak son 10 yılda, Amerika'daki Türklerin kalibresi çok yükseldi. Öyle ki, eyalet meclislerinde, Temsilciler Meclisi'nde ve Senato'da çok önemli lobi yürüten Türkler sayesinde Türkiye'nin imajı en üst seviyeye taşınmış oldu. Hadi bir bilgi daha: Amerika'da “Türküm” demek maça bir sıfır başlamak gibi bir şey. Bunda oralarda Türk okulu açan… Mastır, doktora yapan… Yerleşip iş dünyasına atılan… Ve her fırsatta Türkiye'ye üst düzey Amerikalıları getirip misafir edenlerin payı büyük..! |
İbni Haldun geliyor aklıma, onun fikirleri…
O der ki, “Devletler de insanlar gibidir! Doğar, büyür ve ölür!”
Şimdi “Amerikan rüyası”nın neresindeyiz? Sorusuna verilecek cevap, sanırım, “Lale Devri'ni aşmış!”
Zira, Amerika, fiziki ve ruhi doygunluğu tamamlamış insanların ve sokak ortasındaki evsizlerin ülkesi!
Devasa gökdelenleri…
Büyüklükte sınırları zorlayan caddeleri…
40 bin ila 250 bin dolarlık kişi başına milli geliri olan eyaletleri…
Kocaman toprakları bir yana…
Milyonlarca evsizi bir yana!
Sevgili ağabeyim Yusuf Kaplan'ın sözü kulaklarımda, “Amerika'yı Kolomp'tan önce Müslümanlar keşfetseydi, dünya tarihi daha başka şekillenirdi!”
Doğru söze ne denir!
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
Yorumlar1