Abdullah Öcalan çok kullanışlı bir isim!

  • GİRİŞ16.11.2012 08:35
  • GÜNCELLEME16.11.2012 08:35

Neden, sivil/legal siyasetin temsilcileri, Diyarbakır'da “Apo için ölüme yatanlara destek maksadıyla” açlık greviyle illegaliteyi seçer?

Neden, “Bu sorunu Başbakan Erdoğan çözer” diyerek bulunduğu kampın aksine, farklı bir ses dile getiren kadın siyasetçi, Meclis'teki odasına kapanıp “Ben de süresiz açlık grevine başlıyorum” der?

Neden, BDP eş Başkanları İmralı'ya Abdullah Öcalan'ın avukatlarının gitmesi konusunda ısrar eder?

Neden Abdullah Öcalan'ın ailesiyle görüşmesi istenmez?

Ve en nihayetinde;

Başbakan Erdoğan, idam cezası yeniden gelsin mi” tartışmasını neden başlatır?

Neden Hasan Cemal bu dönemde kalkıp Kuzey Irak'a gider ve Kuzey Irak Bölgesel lideri Mesut Barzani ile röportaj yapar?

Neden, o röportajın içinde birçok manşete çekilebilecek malzeme varken Milliyet gazetesi, “Sanırım Abdullah Öcalan hala PKK'nın lideri” cümlesini çeker?

Gözden kaçıranlar için bir neden daha…

Dünkü Sözcü gazetesinin sürmanşetinde Saygı Öztürk imzalı bir haber vardı. Haber, Öcalan ile İmralı'da görüşenlere iki yeni ismi daha eklemişti. Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Harp Akademileri Komutanı Necati Özgen paşalar da habere göre Öcalan ile görüşmüş.

Peki neden şimdi bu iki ismin de İmralı trafiğinde yer aldığı bilgisi sızdırılır?

Yine, niye Ergenekon davası gizli/açık tanığı PKK hükümlüsü Şemdin Sakık açık ifadesinde neden Abdullah Öcalan'ın ismini Doğu Perinçek ile birlikte uzun uzun anma ihtiyacı hisseder?

Cevap veriyorum:

Çünkü, Abdullah Öcalan ismi kullanışlı bir isimdir.

Son kullanma tarihi nedense çok uzundur..!

Öyle kullanışlı bir isimdir ki Öcalan ismi, her kesim o isim üzerinden bir hesap görür ya da görmeye çalışır..!

Çünkü, Abdullah Öcalan ile görüşenler terör örgütü elebaşının “ne dediği” ni değil, kendisinin ve bulunduğu kampın “ne anladığını” sızdırılması gereken yere sızdırır!

Demem o ki, devlet aygıtı içinde “egemenlik” kimde idiyse  İmralı sakinini kendi kampı için tepe tepe kullanmış!

Ve şimdi yeniden kullanma eğiliminde!

Lakin sorun şurada, bu kez” İmralı ile kim görüşsün ya da İmralı tekrar devrede olsun mu” sorusu o kadar açıktan tartışılıyor ki bu kez “kampçılar” umduklarını bulamıyor!

Devlete açlık greviyle şantaj yapanlar da, ille de “ avukatlar görüşsün” diyenler de..!

Devlet Addullah Öcalan'ın terör örgütü üzerinde nasıl bir etkisi var bunu test etti..!
Örgüt, mitleştirdiği liderini İmralı'da canlı canlı mezara koydu ve onun ismi üzerinden hala güç devşirmeye yelteniyor!

Bence Abdullah Öcalan'a kameralar karşısında canlı yayında sormak lazım:

“Bu terör örgütü senin hala kapsama alanında mı?”

Sanırım, İmralı sakini bu soruya, “BDP'nin siyaset bilmezliğini, Kandilin gerillacılık oynadığını” filan söyleyip, “Ben size böyle mi dedim” diyecektir!

İnanmayan süreci takip etsin.

***

Gazze yeniden yangın yeri

İsrail derin devleti, sistemi öyle güzel kurgulamış ki siyasetçilere ayrılan oyun alanı küçük çıkarlar üzerine kurulmuş. Koalisyonlarla yürüyen hükümetler. Bir milletvekilinin istifasıyla düşen hükümetler. Kabinelerde küçücük partilere sus payı olarak verilen sandalye ve bakanlıklar. Bu düzenin en karlısı ise elbette silahlı bürokrasi olmuş. Zira siyaseten güçsüz olanlar hep sırtını askeri bürokrasiye dayamış. İşte şimdi de Gazze'nin başına gelenler bu yüzden. Gazze'nin tekrar bombalanması ve önemli isimlerle birlikte sivillerin de hayatını kaybetmesinin basit bir nedeni var: İsrail'de Aralık ayı sonunda yapılacak seçimler!

Ne garip bir durum!

Sandıktan koalisyon ortağı olarak çıkmak için Gazzeli çocukları, gençleri, kadınları öldüren, evleri yakıp yıkan bir İsrail siyasetçisinin iktidar hesabı!

Yazıklar olsun!

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@ulketv.com.tr

Twitter: @hasanozturke

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat