Diyarbakır'da bahar iklimi hakim
- GİRİŞ26.02.2013 09:07
- GÜNCELLEME26.02.2013 09:07
Hasılı, elinde silah tutanların silahı bırakması için..!
Vatan evlatları toprağa düşmesin için…
Memleketin şehirlerine ve dağlarına barış iklimi gelsin için…
Büyük Türkiye hayalinin gerçekleşmesi için çaba göstermek için…
Elini taşın altına koyanlara “karınca misali” yönümüz belli olsun desteği vermek için…
Diyarbakır'a gittim hafta sonu!
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın bir günlük “Toplumsal Uzlaşı ve Medya” çalıştayına katıldım.
Birbirinden değerli, gazeteci, akademisyen, aktivistle birlikteydim.
Açılışta Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de vardı aramızda ve kış günü “bahar iklimi”ne yakışan bir konuşma yaptı!
Çalıştayı uzun uzun yazacak değilim, zira haberlerini hem haber7.com'dan hem de Ülke tv'den takip etmiş olmalısınız.
Ben size daha çok Diyarbakır sokaklarındaki izlenimlerimi anlatmak istiyorum.
“AMAN YANLIŞ BİR ŞEY SÖYLEME AĞABEY”
Türkiye'nin en politik kenti Diyarbakır!
7'den 70'e herkesin Türkiye meseleleri ve özellikle Kürt sorunu üzerine söyleyecek onca sözü var. Bu hem iyi hem kötü. Zira insanlar, günlük işlerinden daha çok bu meselelerle vakit harcıyor.
Dağkapı ciğercisinde ciğer yerken de…
Sıtkı Usta'da künefenin tadına bakarken de…
Mardin Kebap'ta, atıştırırken de…
Eski Balıkçılar Çarşısı'ndaki esnaf kahvesinde çay içerken de…
Ofis'teki kafelerde nargile çekerken de...
Gündem aynı:
Çözüm süreci ne olacak?
Başbakan Tayyip Erdoğan bu sorunu çözebilecek mi?
PKK lideri Abdullah Öcalan ne mesaj verecek?
Diyarbakır halkı, bu sorularla yatıp, bu sorularla kalkıyor!
Çözüme her zamankinden daha çok inanıyor; çözümü tıkayacak hiçbir aktöre pirim vermiyor!
Umutlar o kadar yeşermiş ki, çalıştaya gelen bir dostumuzun bindiği taksinin şoförü, “Aman ağabey, orada dikkatli konuş süreci tıkayacak bir şey söyleme sakın” diyerek uyarma ihtiyacı hissediyor.
Ben size künefeci Sıtkı Usta'nın dükkanın ikinci katında, masamıza gelip bizimle tartışan Diyarbakırlı bir muhtar arkadaşımızın şu cümlesini nakletmek istiyorum:
“Benim iki gelinim Türk. Hepimiz Müslümanız. Hepimizin Allah'ı bir, kitabı bir, peygamberi bir. Yetti artık bu savaş bitsin.”
Diyarbakır'a bu 4'üncü ziyaretim. İlk ziyaretlerimde hep gergindi ortam. Öyle ki özerklik tartışmaları, referandum süreçleri, seçim tartışmaları sokağı hayli hareketlendirmişti burada.
Şimdi ılık bir bahar havası var Diyarbakır'da.
Bu hava daha seküler, daha dünyevi bir atmosferin hakim olduğu Ofis semtindeki kafelere de yansımış bunu da gördüm.
Bıçkın, fütursuz, mangalda kül bırakmayan gençlerin dilinde de yumuşama var..!
Hadi söyleyeyim, “ayrılma fikri”ni içselleştirmiş, “bağımsız Kürdistan” hayaliyle yanıp tutuşan söylemlerin yerini, “Birlikte Büyük Türkiye hayali” almış!
Ben hep “iyilerle” karşılaşmış olamam öyle değil mi?
Ya da bana hep “yalancılar denk gelmiş” olamaz!
Büyük Türkiye hayali olan Diyarbakırlıları selamlıyorum!
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
twitter: @hasanozturke
Yorumlar3