İstanbul Mushafı

  • GİRİŞ11.05.2022 08:31
  • GÜNCELLEME11.05.2022 08:31

“İstanbul Mushafı hakkında haberleri-yazıları görmüş, okumuşsunuzdur.

Geçtiğimiz gün Kavacık’ta Ataullah Efendi Tekkesinin de içinde yer aldığı İslam Medeniyet Bahçesinde, Mushafı Şerifi büyük bir ekip ve coşkulu bir muhabbetle yazan, Hattat Hüseyin Kutlu hocayı ziyaret ettik.

Malum, “İstanbul Mushafı” adı verilen kitabımız Kur’an-ı Kerim’in, 1400 yıllık İslam Medeniyetinin bütününü temsil edecek şekilde yazılmasını, devletimiz ve milletimiz adına Cumhurbaşkanımız Erdoğan talep etmiş, Hüseyin Kutlu hoca da iğne deliğinden deve geçirecek bir azimle yıllardır üzerinde çalışmaktadır.

İslam Medeniyet Bahçesindeki Kur’an-ı Kerim’e has oluşturulan mekânlarda yazımı ve basımı devam etmektedir.

İslam medeniyetinde Mushaf geleneğinin son halkasını oluşturan bu Kur’an-ı Kerim’in dünyada bir başka örneği yok. Bu haliyle yazılması da mümkün değil.

Çünkü öyle bir niyet ve amel bütünlüğü içerisinde yazılmış ki, Mekke’den Buhara’ya, Endülüs’ten Nil Nehri’ne, Medine’deki hurma bahçelerinden, Kastamonu’daki Şeyh Şaban Veli Hz.’lerinin haziresinde bulunan suya kadar her bir bölgeden mürekkep ve kâğıdın imali için malzemeler getirilmiş.

Yaklaşık 60 imanlı yürek ve parmakların, ibadet gayesiyle yaptığı çalışma, ayrı bir nasip ve emek işidir. Böyle bir sahiplenmeyle mükafatlandırılmak, -iman edenler için söylüyorum tabi- Allah’ın bir nimeti ve ikramıdır.

Hattat Hüseyin Kutlu hayatını, İslam Medeniyetinin neşvünemasına adamış, dünyalığın musalla taşında biteceğine, esas hayatın ondan sonra başlayacağına inanarak, ahiret ve dünya dengesini koruyan birisi.

Sözü Hüseyin hocanın ifadeleriyle sürdürelim.

“İstanbul Mushafı, günümüzde imamesi dağılmış İslam ümmeti için önemli bir mesajdır.

Hz. Osman (r.a.) devrinden bu yana Kur’an-ı Kerim’in yazılış şekilleri bir araya toplanarak, ‘asırlardır bir tek kitabımız var, gelin bir olalım’ denilmektedir.

Yine İslam tarihi boyunca devlet idarecileri, ümmetin hamisi olduklarını yazdırdıkları Kur’an-ı Kerim’i sahiplenerek göstermişlerdir.

Kur’an-ı Kerim’i ilk yazdıran Efendimiz (s.a.v.)’dir. Ardından iki kapak arasına Hz. Osman (r.a.), Hz. Ebubekir (r.a.) zamanında toplanılmış, hatta Hz. Ali (r.a.) tarafından da yazılmıştır. Hz. Ali efendimiz hattatların piridir. Yazdığı Kur’an sayfalarından elimizde örnekler vardır.

İstanbul Mushaf-ı Şerifi, sanat tarihi hüviyeti taşıyacak şekilde, Kur’an etrafında cereyan etmiş; hat, tezhip, cilt, rahle, mahfaza ne varsa, tüm bunları bünyesinde toplamıştır.

Asr-ı Saadet’ten Selçuklulara, Osmanlılara ve bugüne kadar gelen bir medeniyet yolculuğu tamamlanmıştır.

Bu hizmetin, İslam medeniyeti zaviyesinden mütalaa edilmesi gerekir. Bugün, kendi medeniyetini yaşamayan bir İslam ümmeti vardır ve elim bir haldir.

‘Müslümanım’ diyeceksin ama kendi medeniyetinin farkında olmayacaksın.

Velhasıl, devletimiz ve milletimiz hesabına yapılan bu çalışma, İslam medeniyetinin yaşadığını göstermektedir”. Hüseyin Kutlu hoca ve ekibine teşekkürler.

Ezcümle:

Nereden nereye? Kur’an-ı yasaklayan, cezalandıran devlet anlayışından, Kur’an yazdıran devlet anlayışına? Hamdolsun! 

YENİ AKİT

Yorumlar3

  • Abdullah 2 yıl önce Şikayet Et
    Emeği geçenlerden Allah cc razı olsun
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ahmet öztürk 2 yıl önce Şikayet Et
    Bu konuyu bize aktaranlardan ve bu çalışmayı yapanlarda mevlam razı olsun, ta ki " Rabbim biz de senden razı olduk" diyene kadar. Bizlere de konuyu anlama ve kavramayı nesip eylesin.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Fevzi KURUBAL 2 yıl önce Şikayet Et
    Pay-ı Tahta yakışır. İstanbul İslam'ın başkentidir. Bu çalışmayı yürüten her kim varsa emek veren herkese müteşekkiriz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat