“Yol sorumluluk ister, sabır ister, candan-maldan fedakârlık ister, dik durmak ister”. Yukarıdaki ifade; “Masum Hikâye” kitabının yazarı Cavit Okur’a ait!

Bu hafta tanıtmaya çalışacağımız eserin adı “Masum Hikâye”. Ama ne masum hikâye! Esasında “Bir Mazlumun Davası” adına yaşadığı hakikatler.

Çünkü eserde anlatılan hayatın gerçeğinde, nice mazlum ve masum hayatların yaşadıkları anlatılmış.

Yani bu topraklardan başka gidecek yerleri olmayan yerli hayatların hikâyesi.

Beyan Yayınları’ndan çıkan kitabın alt başlığı; “Bir MTTB Başkanının Hatıraları” ismini taşıyor. Meselenin özünde MTTB ve sonraki yıllar var.

Özellikle 1966 yılından sonra Milli Türk Talebe Birliği, vatan edindiğimiz coğrafyamızdaki “Milli Görüş” inanç ve samimiyetinin hakiki temsilcileri olmuşlardır.

Laf çok yerim dar, uzatmak istemem ama şu kadarını söylemeliyim.

“Milli Görüş” kavramı şimdilerde küçük bir kesime yamalanıyor, öyle değil. Ayrıca “Milli Görüş” isminin mucidi “Dündar Taşer’dir”. Geçelim.

•

Cavit Okur’un hayatını okuyarak; MTTB, Akıncılar, MSP-Refah-Ak Parti çizgisinde buluşan ve bugün 20 yıldır Türkiye’nin yönetiminde bulunan genç-orta ve yaşlı insanlar okuyup; “nereden nereye gelindiğini ve nerelerde kayıplara uğranıldığını” görmeliler.

Masum Hikâye tam da bu işi yapmış. Adeta şöyle diyor:

“Beyler yahut bayanlar! Kardeşlerim-dostlarım-arkadaşlarım, geçmişimize dair hafıza tazeleyip, yola nasıl ve hangi inançla çıkılıp, bugün o inançlarımızın neresinde olup, olmadığımızı görmek istemez misiniz?

Mahşer, gerçek hesap ve son gün ise, bugün, o güne dair neler işleyip, işlemediğimizin muhasebesini yapmak istemez misiniz? Kendi sorularımdan kendim korktum!

Ahiret merkezli olmak kaydıyla; ülkesine-milletine-devletine-ailesine dair gerçekleştirmek istedikleri hayalleri olan her “Müslümanın”, dünden bugüne nasıl gelindiğini görmek isteyenler mutlaka bu “Masum Hikâyeyi” okumalılar.

•

Sözün bundan sonrasını hayatından-ailesinden fedakârlıklar yaparak, yüzlerce öğrenci yetiştiren, şimdi emekli ama davaya hizmetten emekli olmayan Cavit Okur’un kaleminden okuyalım:

“Hayatım boyunca gençlik ideallerime ihanet etmemenin savaşını verdim. Belki yanlışlarım da oldu. Ancak bilerek asla İslam davasına, Müslümanlara zarar verecek bir fiil içinde olmadım.

Hak bildiğim, doğru bildiğim ne varsa onları yaparken ısrar ve devamlılık esasım oldu. Bıkmadan, usanmadan, başardım-başaramadım demeden koşturmayı kendime esas kıldım.

….. Buraya hem yalnızken ve hem de gençlerle iken karşılaştığım olumlu olumsuz şeyleri kaydettim.

Bu ülkenin gençlerinin ya doktrinlerle ya da ahlaksızlıklarla İslam’dan uzaklaştırıldığını gördüm. Onun için gençlerle sohbetin, bu kitaptan, kitap yazmaktan daha önemli olduğuna inandım”.

•

Ezcümle:

Cavit Okur’un yazdıkları “yakın tarih kitabı” niteliğindedir. Bu manada okunmasını ısrarla tavsiye etmekle birlikte, bugünün siyasetinin ve bürokrasinin taşradan merkeze nasıl büyük bir eksen kaymasıyla gelindiğini görmek insanı şoka uğratıyor.

Eser hakkında: 

Beyan Yayınları; 

0212-512 76 97 

www.beyanyayinlari.com

YENİ AKİT