27 Mayıs 1960’da devlet milletin elinden alındı

  • GİRİŞ29.05.2024 08:10
  • GÜNCELLEME29.05.2024 08:10

“İnönü’nün bu işte büyük sorumluluğu var. 27 Mayıs’ı teşvik etti. Askeri politikaya teşvik etti. İhtilale azmettirdi.”

Yukarıdaki ifadeler, CHP’de uzun süre İsmet İnönü ile çalışan ve 12 Mart Muhtırasının ardından 1971-1972 yıllarında seçimsiz başbakanlık yapan Nihat Erim’in,27 Şubat 1962 tarihli günlüğünden. 

Şurası kesindir ki, 27 Mayıs 1960 darbesinin tek müsebbibi, CHP zihniyetidir. Vesayetçilerle medyanın kullanılması neticesinde yapılmış/yaptırılmış bir darbedir. Tabii ABD başta olmak üzere AB ülkelerinin destekleri görmezden gelinmemelidir.

CHP zihniyet itibariyle bugüne kadar milletimize asla güvenmemiş ve inanmamıştır. Buyurun geçmişe yolculuk ederek tarihi bir vakıayı nakledelim.

“1954’te yapılan milletvekili genel seçimlerinde Muş’tan Türkiye’nin ilk bağımsız milletvekili olarak parlamentoya seçilen Gıyasettin Emre’nin tanıklığı, İnönü’nün idamlara nasıl taraftar olduğunu gözler önüne serer.

Olayın şahidi, Gıyasettin Emre’dir ve o anlatır. 1962’de Halk Partisi’nden Kurucu Meclis Azası olan Doktor Cevdet Gereloğlu idam cezasının Anayasa’dan çıkarılması gerektiğini düşünmektedir.

Meclise bir önerge verir; ancak oylamaya dahi koydurtamaz, buna gücü yetmez. Bunun üzerinerandevu alarak İnönü’nün evine gider.

İnönü’ye, Demokratların peşinen mahkûm edildiğinden ve mahkemelerin idama gidebileceğinden bahseder. Gereloğlu, İnönü’den idamın kalkmasına tavassutunu rica eder.

Ancak İsmet İnönü oldukça nettir: ‘İdamlar ihtilallerin tabii neticesidir.’ Bunu duyan ve hayal kırıklığına uğrayan Gereloğlu, partiden istifa edeceğini söyleyince İnönü, tereddüt etmeden ‘Edebilirsin’ cevabını verir. Gereloğlu istifa eder.”

Bir başka tarihi vakıa daha:

“İnönü’nün, Demokrat Parti’den beklediği aslında göstermelik demokrasi oyunu ya da sembolik bir muhalefetin varlığıdır.

Menderes’in, 17 Temmuz 1946’da memleketi Aydın’da yapmış olduğu konuşma, bu anlayışın ifşası gibidir.

-“Arkadaşlar ben size hesap vermeye geldim” diyerek sözlerine başlayan Menderes, kendilerinden istenilenleri şu cümlelerle açıklar:

-“Bu memlekete hürriyet gelsin diye çırpındık. Dinlemediler. Bizi sorguya çektiler. Yedi saat küfrettiler. Bize kızmalarının yegâne sebebi, istedikleri yolda yürümeyişimizdi.

Şark vilayetlerinde ve hudut vilayetlerimizde teşkilat kurmamamızı, köylere asla uzanmamızı istediler. Halk Partisi’ne karşı hiç olmazsa 40-50 sene iktidara gelme iddiasında bulunmamamızı istediler. Görülüyor ki arkadaşlar, bizden beklenilen demokratik manzarayı tamamlayan bir süs olarak kalmak”. Kriter Dergisi. Ramazan Akkır.

Ezcümle:

27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a kadar bütün darbelerin ve kalkışmaların özünde istisnasız CHP zihniyetini bulmak mümkündür.

Devletimizi ve milletimizi Batıya köle etmek isteyen İttihatçı zihniyet, milletimiz dinine ve milli değerlerine sahip çıktıkça barışamaz ve anlaşamaz.

CHP milletimizi ve milli değerlerimizi özne kabul etmemek için direnmektedir ve varlıklarını bu dirence borçludurlar.

Bu zihniyet kendilerini tek meşru parti olarak görmektedir. Kendilerinin dışındaki partiler gayri-meşru partilerdir ve iktidarlardır. Amentülerine böylesine sadıktırlar.

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat