Müslüman ülke oluşumuzun tapusu Ayasofya

  • GİRİŞ25.07.2024 07:52
  • GÜNCELLEME25.07.2024 07:52

Ayasofya, İslam’ın nuru, fethin sembolü olarak kutlu vatanımızın ve İstanbul’un “İslambol” olduğunun kıyamete dek şahididir.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 24 Temmuz 2020 günü, 86 yıl sonra ilk cuma namazıyla, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; kararlı, gayretli ve azimle, İslâm âleminin hüznünü dindirmek üzere ibadete açmıştı.

Bu vesile ile önce Cumhurbaşkanımızın Ayasofya ile ilgili ifadelerine yer vermek, ardından da iki şiirle Ayasofya’nın yeniden yazılacak tarihine not düşelim istiyoruz.

“Çağ açıp çağ kapatan fethin zafer nişanı, ecdadımızın yüce emaneti olan Ayasofya’nın 86 yıl sonra cami olarak yeniden ibadete açılması elbette tarihi bir olaydır. Ancak bu kararın mecrasından çıkarılarak, asırlar öncesine dayanan kinlerini kusanlara, İslam düşmanlığı için bahane arayanlara da malzeme yapılmasına izin vermeyeceğiz.

Ayasofya Camii; tarihi, dini ve kültürel özellikleriyle özellikle Avrupa’da yükselişe geçen İslamofobi’ye karşı, dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarına verilmiş en güzel cevaptır”.

İlk şiir, Ayasofya denilince akla gelen isimlerden birisi olan merhum Osman Yüksel Serdengeçti’dir.

Ahiretini dünyalığının önüne koymuş, yarına dair endişe ve kaygı duymadan hakikati haykırmış Serdengeçti’nin Ayasofya şiiri bir hayli uzundur, kısa bir bölümüne yer verelim.

“Ayasofya/Ey muhteşem mabet/Gel etme/Bizi terk etme!/Bizler, Fatih’in torunları, yakında putları devirip/Yine seni camiye çevireceğiz..

Dindaşlarımızla/Kanlı gözyaşlarımızla/Abdest alarak secdelere kapanacağız/Tekbir ve tehlil sedaları boş kubbelerini yeniden dolduracak/İkinci bir fetih olacak/Ayasofya ikinci bir fetih olacak/Ezanlar bu fethin ilanını/Ozanlar destanını yazacaklar”…

Burada şiire ara vererek şunları yazmış.

-Putperest Roma’ya yeni bir mezar kazacaklar. Sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen ezan sesleri yine fezaları inletecek! Şerefelerin Allah’ın ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’in aşkına, ışıl ışıl yanacak; bütün cihan Fatih Sultan Mehmed han dirildi sanacak… 

Şimdi şiir.

Bu olacak Ayasofya/Bu muhakkak olacak/İkinci bir fetih, yeni bir ba’sü ma’delmevt…/ Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır/Ayasofya, belki yarından da yakın!

İkinci şiir ise Kastamonu Valimiz Meftun Dallı’ya ait. Ayasofya’nın ibadete açıldığı gün İstanbul’da duygularını şu dizelere nakşetmiş.

“Gün ikibinyirminin yirmidört Temmuzu günü

Milletçe yaşıyoruz mukaddes bir düğünü.

Seksenaltı yıl süren hüznümüz bugün dindi

İstanbul’a göklerden sel gibi rahmet indi.

Ayasofya! Kaç asır, kızıl elmamız idin

Rüyasını süsledin kim bilir kaç şehidin.

Peygamberim buyurdu O’ İstanbul’u alan

Ne güzel bir askerdir. O ne güzel kumandan.

Bu müjdenin peşinden koştu nice ordular

Dağlar çöller geçerek, İstanbul’u sardılar.

Hazret-i Eyyub Sultan, kalkıp ta Medine’den

O muştuya koşmuştu yorulup üşenmeden.

Nihayet Sultan Mehmed açtı eyledi vatan

Devlet-i Ebed-müddet, oldu Devlet-i Cihan.

Ayasofya’yı alıp millete vakfeyledi

Cami olarak kalsın dünya durdukça dedi.

Fethi Mübin tarihe vurulmuş bir mühürdür

Ezanlar okundukça bu yüce millet hürdür.

Yeni Akit

Yorumlar2

  • Kaan 1 ay önce Şikayet Et
    Elinize sağlık
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • YUNUS ASLAN 1 ay önce Şikayet Et
    Hüseyin Bey çok teşekkür ediyoruz. Bazılarının umurunda olmasa da, bizler Ayasofya'yı çok önemsiyoruz. Reis'imizin hakkını ödeyemeyiz, vesselam.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat