İstiklal Marşı’nın manevi gücü

  • GİRİŞ12.03.2025 08:49
  • GÜNCELLEME12.03.2025 08:49

Bugün İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılı.

104 yıl önce kabul edildiğinde; bir milletin yeniden dirilişinin marşı olarak Mecliste okunmuş, ayakta tezahüratlarla karşılanmış, bu hali gören Mehmet Akif, gösterilen ilgiden mahcup olarak kendisini dışarı atmış ve bir müddet içeri girememiştir.

Topraklarımıza; mensubiyet ve mesuliyet inancıyla sahip çıkan, vatanımızın bekası için yüreğinde zerre kadar samimiyet hissi taşıyan her insanın söyleyeceği şudur.

-“Bu marşı Akif’ten başkası yazamazdı”.

Evet, yarışmaya yüzlerce şiir katılmıştı fakat hiçbirisi, Mehmet Akif’in şiiri kadar milletimizi, amentümüzü manevi bir güçle sarıp sarmalamamıştı.

İstiklal Marşı bu topraklarda kurulmuş bin yıllık devletin ve milletin esareti asla kabul etmeyeceğini, istiklal ve istikbaline sahip çıkacağını gelecek kuşaklara anlatmaktaydı.

10 kıta, 41 mısradan oluşan İstiklal Marşı’nın her mısraı, bu inançla yazılmıştı.

İstiklal Marşı; Balkan Savaşları, Cihan Harbi ve Milli Mücadeleye kadar olan zamanı kapsar, “Naz ve Niyazla” kaleme aldığı; “Ya Rab, Bu Uğursuz Gecenin Yok mu Sabahı” adlı uzun şiirinin bir kıtasında şöyle seslenir:

Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar,
Bir giryede bin ailenin matemi çağlar!
En kanlı şenâatle kovulmuş vatanından,
Milyonla hayatın yüreğinden gidiyor kan!

Mehmet Akif; imanıyla var olan, yaşadığı gibi yazan, yazdığıyla bir milletin varlık ve bağımsızlık azmini ortaya koyan, son nefesine kadar bütün bir ömrünü devletimiz ve milletimiz için harcayan bir dava münevveridir.

Mehmet Akif’in ahlakıyla ahlaklanmadan; vatan, millet, devlet, bayrak, din sevdasıyla bütünleşmeden onu anlamak zordur hatta imkânsızdır.

Şükür bugün geldiğimiz noktada Akif’i anlayan ve idrak eden bir devlet yönetimine sahibiz.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın iradesi ve Türkiye Yazarlar Birliği ile şeref başkanı merhum D. Mehmet Doğan’ın mücadelesiyle Akif, 22 senedir milletimiz nezdinde hak ettiği yerini almıştır.

Söz buraya gelmişken D. Mehmet Doğan’ın, 2023 yılında Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde, “Akif 150 yaşında” sempozyumunun açılışında yaptığı konuşmadan şu sözleri kaydedelim:

“Mehmet Akif’i 150. yaşını, şairin ismini taşıyan üniversitede yâd ediyoruz.

27 Eylül 1999’da Gülhane Askeri Tıp Akademisi açılış dersinde dişçi Prof. General Yalçın Işımer, Mehmet Akif’e, İstiklal Marşı’na, esas olarak da bunların fikir arkaplanına ağır saldırılarda bulundu ve şöyle dedi:

‘Akif Kur’an-ı Türkçeye çevirmedi. Atatürk’ün ricasını yerine getirmedi diye onu aziz kılanlar, şimdilerde Mehmet Akif Üniversitesi kurma çabasındalar.

O üniversiteden çıkan kafalar bilinmelidir ki, el-Ezher kafalı adamlar olacaklar. Arap milliyetçiliğinin adamı olacaklar. Arap’ın adamı olacaklar… Biz bu adamlara, ‘Adam sen de’ demeyeceğiz, bu adamları belleyeceğiz’.

Ezcümle:

Ne diyelim. İşte Akif, işte Türkiye! Hamdolsun! İkisinin de ruhu için el-Fatiha. 

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat