Anadolu’nun anahtarını aldığımız kutlu zaferi andık Malazgirt’te 946. Yıldönümünde.

Cehennem sıcağı altında, milleti arkasına almış Başkomutan, Anadolu’nun her yerinden kopup gelmiş yüzbinlerle buluştu.

Malazgirt ovasında verilen asil mücadele canlandırıldı.

Ovada devasa bir organizasyon yapılmıştı.

Okçular Vakfı ve Yedi renk tek yürek platformu gibi birçok oluşum destek verdi ama Malazgirt ilk kez bu yıl devlet programı olarak   kutlandı.

Devlet tamamıyla oradaydı.

Tüm kabine, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Kuvvet komutanları, vekiller ve bölgenin tüm akil insanları, herkes oradaydı.

Başkomutanın önderliğinde, bu fethe, bu ruha ve vatan kavramına verilen önemi Malazgirt ovasından dünyaya haykırdılar.

Mesajlar çok netti.

Bölgeye, Kuzey Irak ve Barzani’ye, Suriye’nin Kuzeyine, bölgemizde ki terörü besleyen tüm Dünya devletlerine çok açık bir mesajdı Malazgirt buluşması.

Biz biriz hep birlikte Türkiyeyiz, ayrımız gayrimiz yok. Farklı sese ne hacet diyerek bölgeye ve bölge halkına;

Yok ayrı Kürt devleti, referandum filan, bırak bu işleri. Anadolu topraklarında ki Kürtlerle et ve tırnak gibiyiz. Bu bölgede bunu yaptırmayız. Türkiye'nin bu kararlılığını görün diyerek Kuzey Irak’a ve Barzani’ye;

Suriyenin kuzeyinde bir kantona veya herhangi bir oluşuma, tehdide, Kürt devletine asla izin vermeyiz! Kefenini giymiş ve bu ruhu kuşanmış Anadolu milleti, terör faaliyeti yaptığınız tüm kantonları kafanıza yıkmaya hazır, size destek veren ESED’e ve Dünya devletlerine haddini bildirmeye hazırdır diyerek tüm güçlere…

Terör tehdidi ile ülkemizi bölmeye ve işgale yeltenen FETÖ’ye, PKK’ya , uzantıları olan PYD-YPG’ye, DEAŞ’a  mesajdı   

 Malazgirt’teki fotoğraf.

Tam bir gövde gösterisi.

Birlik beraberlik söylemleri, konuşmalardaki tüm mesajlarda bu yöndeydi.

TEK BAYRAK- TEK MİLLET- TEK VATAN - TEK DEVLET . Bu destur işte bu meydanda bizzat gerçekleşti ve haykırıldı...   1071 in yıldönümünde sözün bittiği tarihin konuştuğu Malazgirt'ten seslendiler.

Tarih şuuru ve büyük devlet anlayışıyla tam bir kararlılık gösterisi yapıldı.

Malazgirt zaferiyle Anadolu kapısının bu millete açılmasının, bizim bu topraklarda ki bin yıllık yürüyüşümüzün temelini oluşturduğu tartışma götürmez bir gerçek.

Malazgirt’ten dünyaya verilen bu fotoğraf, gücünü milletten alan bir liderin bin yıl sonra aynı ruhla yeniden bir destan yazdığının haykırışıydı.

Dün Bizans idi bugün FETÖ, PKK, DEAŞ ve diğerleri.

Malazgirt’te bin yıl önce kefenini giyenler, 15 temmuzda yine aynı ruhla ve kefenlerini giyerek çıktı üniformalı düşmanın karşısına.  Ve bin yıl sonra yeniden bir destan yazdı bu millet.

Dün komutan Muhammet Alpaslan’dı, bugün Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Fethin yıldönümünde Malazgirt meydanında kefenini giymiş yüzbinlere konuşan Başkomutan Erdoğan hem Sultan Alparslan hem Selahaddin Eyyubi idi.

Batı bu toprakların ne anlam ifade ettiğini, bu topraklarda yaşayan milletin neleri temsil ettiğini çok iyi biliyor.

Türkiye, artık ayağa kalkmış ve dirilmiştir.  Ve Türkiye bin yılın bilinciyle hareket etmektedir.

Vedat Bilgin Hoca ‘’ Batı Malazgirt ile hesaplaşmaktadır. Hak ettikleri cevabı alacaklarından hiç kimsenin şüphesi olmasın’’ diyor.