Afrika'nın ilham verici ülkesi: Senegal
- GİRİŞ06.03.2018 14:33
- GÜNCELLEME07.03.2018 17:04
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Afrika’da dört ülkeye yaptığımız gezinin üçüncü durağı Senegal idi.
Senegal, bölgenin en önemli ülkelerinden biri.
Bölgede ki siyasi ve stratejik ağırlığı sebebiyle Erdoğan’da Senegal’e ayrı bir önem atfediyor.
2005 yılında başlayan Afrika açılımına kadar Türkiye’nin kıtanın tamamında 12 tane elçiliği vardı. Ama şimdi kıtada ki 54 ülkenin 42’sinde Büyükelçiliğimiz var. Senegal’in başkenti Dakar’da bunlardan biri.
Hatta bu gezide Senegal yönetiminden 10 dönümlük bir arazinin tahsisi sağlandı ve bu alana büyük ve kapsamlı bir elçilik binası inşa edilecek. Türkiye bir anlamda Senegal’i bu bölgenin merkez üssü gibi görüyor.
İki ülke arasında ki ticari ilişkilerde hızla gelişiyor. Bu gezi bağları daha da güçlendirdi. İki ülke arasında tam 8 yeni anlaşma imzalandı. Özellikle iş adamlarımız , Erdoğan’ın da büyük desteği ile inşaat sektörü başta olmak üzere bir çok alanda milyon dolarlık imzalar attılar.
Geçtiğimiz aralık ayında hizmete giren Blaise Diagne Uluslararası havalimanını Limak-Summa ortaklığı bitirmiş ve teslim etmişti. Türkiye’nin Senegal pazarına girişi anlamına gelen bu proje, Dakar’ı , uçuş güzergahları içinde ki uluslararası bir geçiş merkezi haline getirmesi bekleniyor.
THY’nin Dakar’a İstanbul’dan her gün uçuşu var. Dakar bir anlamda havayolu şirketleri için aktarma noktası.
Fransa , hemen hemen kıtanın yarısından fazlasında hakimiyet kurmuş. Özellikle batı Afrika ülkelerinde ki enerji ve finans yatırımları Fransız kuruluşlarının kontrolünde.
Bağımsız ülkeler olmalarına rağmen Fransa’nın sömürü düzeni bir anlamda devam ediyor. Batı Afrika ülkelerinin tamamında Fransızca resmi dil konumunda.
Türkiye ise veren el yani önce insan yaklaşımı içinde olduğundan Senegal başta olmak üzere tüm kıtada çok seviliyor.
Kuzeyden güneye tüm Afrika kıtasında büyük bir Pazar kavgası yaşandığı kesin. Bu kavganın içinde batılıların yanında Çin gibi bir dev de var. Şu an kıtada ilk sırada diyebiliriz. Türkiye ise , insani tarafı ön planda olmak şartıyla bu pazarda yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.
Senegal örneğinde olduğu gibi Afrika ülkeleri , ayağa kalkmaya , kabuğunu kırmaya, yoksulluğu yenmeye ve yerel zenginliklerine sahip çıkmaya çalışıyor.
Nitekim Senegal, uzun soluklu bir koşuya hazırlanan atlet gibi. Piste çıkmış koşuya başlamış bile. Türkiye’de ona parkur açma ve birlikte koşma imkanı sağlamanın çabasında.
Senegal bambaşka bir ülke.
Avrupa ile Asya izlerini birlikte barındıran renkli bir kimliğe sahip.
Göz alıcı doğal güzellikleri var.
Tarif edildiği üzere, kalem gibi dimdik vücuda sahip , alımlı , güzel insanların ülkesi Senegal.
Diğer ülkelerden farklı olarak uzun yıllardır çok partili rejimi yaşatıyor, huzuru ve ülke barışını koruyor ve sağlam adımlar atarak ilerlemeyi öngörüyor.
15 milyon nüfusa sahip .
Yüzde 95’i Müslüman.
Tarıma, balıkçılığa ve turizme dayalı bir ekonomisi var.
Fosfat ve demir zengini bir ülke.
Otantik havası , deniz mahsullerine dayalı nefis mutfağı ve zengin kültürü ile Senegal’de hiç yabancılık çekmiyorsunuz.
Deniz ürünleri kadar kaliteli pamuklu kumaşları da ünlü.
Afrika denilince akla gelen , açlık, sefalet, kargaşa, iç savaş ve diğer olumsuzluklar Senegal için geçerli değil.
O nedenle Afrika’da ki huzurun adresi , huzurun ülkesi olarak anılır Senegal.
Sufizm ve tarikat geleneği ülkede çok hakim.
Kadiriler ve Ticaniler ülkede en yaygın iyi tarikat. Siyasetle uğraşmıyorlar, devlet kademelerinde görev almıyorlar. Ülkede alabildiğine özgürler, istedikleri yerde ibadet ediyor birbirleriyle hiçbir sorun yaşamıyorlar. Siyaset tıkandığında ve devlette herhangi bir anlaşmazlık olduğunda devreye giriyorlar ve sorunu çözüyorlar. Ülkede ki barışın sigortası durumundalar.
Halk çok dindar. Kadın erkek , namaz saatlerinde herkes camilere akın ediyor ve tüm namazlar tıklım tıklım dolu camilerde kılınıyor.
Kıta Avrupası sömürgecilik tarihinin en derin izlerini taşıyan Afrika ülkesi Senegal.
Dakar’ın hemen yanı başında ki Goree adası , Afrika’dan Avrupa’ya ilk gönderilen kölelerin adası olarak biliniyor.
Bu ada , Batı Afrika ülkelerinden en iyi kölelerin toplanıp getirildiği ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerine götürülmek üzere satıldığı en meşhur köle pazarı olarak kullanılmış.
Hazin ve karanlık bir geçmişi var.
Şimdilerde bu ada bir müze gibi , kölelik tarihinin anlatıldığı ibretlik bir merkeze dönüştürülmüş durumda.
Ülkeye gelen turistlerin uğrak yeri.
Ve Fetö ile mücadele.
Erdoğan’ın tüm Afrika gezilerinde olduğu gibi Senegal’de de en önemli gündem maddelerinden biriydi terör örgütünün faaliyetleri.
Senegal yönetimi de ilk günden itibaren bu mücadelede Türkiye’ye destek vermiş . Ülkede ki 20 FETÖ okulundan 3’ü Maarif Vakfı’na devredilmiş. Diğer okulların mülkleri örgüte ait olduğu için çalışma devam ediyor.
Fetö adına çalışan hainlerin bir kısmı ise halen kendilerine buldukları Fransız gizli ortaklarla iş yapmaya devam ediyor.
Yarın Mali izlenimleriyle yeniden birlikte olacağız.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol