Gün geçmiyor ki haberlerde bir köpek saldırısı çıkmasın. 4 yaşında bir kız çocuğu babası olarak, geçtiğimiz gün Gaziantep’te meydana gelen korkunç köpek saldırısını izlerken hissettiklerimi tarif edemem.

Ateş düştüğü yeri yakar dostlar!

Hiçbirimiz çocuğumuzun böyle bir durumla karşı karıya kalmasına dayanamayız. Neyse ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da talimatı ile o ailenin yaraları sarılmaya başlandı.

Şimdi söyleyeceklerim birilerini rahatsız edecek. Bazı sözde hayvan sever lobiler tarafından belki de hedef gösterileceğim.

Varsın olsun.

Şimdiden yanıtımı vereyim: Elinizden geleni ardınıza koymayın!

Çünkü bizler sessiz kalmaya devam ettikçe Gaziantep’teki pitbull saldırısı ne ilk, ne de son olacak.

“AGRESİF VE SALDIRGAN TİPLİ KİŞİLER”

Bu tarz yırtıcı ve saldırgan tipli köpekleri yanlarında dolaştıranlara hiç dikkat ettiniz mi? Ben ettim. Hepsi agresif ve saldırgan tipli kişiler. Sanırım bu köpekleri yanlarında dolaştırarak içlerindeki duyguları bir köpek üzerinden dışa vurmaya çalışıyorlar. Sokakta bu tür köpeklerle gezen on insanı çevirip Gaziantep videosunu izletseniz hiç şüphem yok, hepsi ‘benim köpeğim yapmaz’ diyecektir.

Pitt ne demek biliyor musunuz? ‘Pitt’ arena demek ve pitbullar da arenada dövüştürülmek üzere üretilen köpekler. Siz bu köpekleri apartman dairelerinde yetiştirip metroda gezintiye çıkarıyorsunuz! Bunu da toplumun normal karşılaması gerektiğini düşünüyorsunuz.

BU TARZ KÖPEKLERİ BESLEMEK VEYA SAHİPLENMEK SUÇ AMA CEZASI YETERSİZ!

Pitbull cinsi köpek beslemek ve sahiplenmek normalde yasak. 24 Haziran 2004’te çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14. Maddesine göre “pitbull terrier, Japanese tosa gibi tehlike arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak; sergilemek ve hediye etmenin 7 bin 82 lira cezası var. Bu ceza yetersiz olduğu gibi uygulanması için de birinin şikayeti gerekiyor.

Yani kanun bize özetle şunu diyor: Sokakta yanınızdan o saldırgan köpeklerden biri geçecek olursa, hızla karşı kaldırıma geçin!

Buradan tüm kanun yapıcılara soruyorum: Adam akıllı caydırıcı bir kanun çıkarmanız için daha kaç vatandaşımızın parçalanması gerekiyor?

ŞAFİİ KARDEŞİMİ NEDEN KİMSE DÜŞÜNMÜYOR?

Şimdiye kadar işin sadece tehlike boyutu ele aldım ama vahim olan bir diğer boyutu daha var. Sokakta başıboş dolaşan ve kendinde köpeği ile her alana girme özgürlüğü gören tipler.

Belki bu sözünü ettiğimiz tehlikeli türler gibi, toplum açısından büyük bir sorun olarak görülmüyor olabilir, ama birilerinin özgürlüğü neden başkalarının tutsaklığı olsun ki?

Örneğin Şafii mezhebinde birinin köpekten uzak durmayı tercih ediyor olmasından daha doğal ne olabilir? O sokaklara terk ettiğiniz veya tasmasını eline aldığınız hayvanınız özgür olsun diye, neden bu insan oradan oraya kaçmak zorunda kalsın?

*

Geçen gün benzer bir olay ile Kadıköy’de karşılaştım.

Köpeğini itina ile süslemiş ablamızın biri, yemek için oturduğumuz bir kafeye girdi. Köpeği ile yan masamıza oturdu. Köpek, haliyle dolaşmak, etraftakileri koklamak istiyor. Fakat masamızda oturan 3 arkadaş Şafii. Ortamı tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Fakat köpeği kendilerinden uzak tutmaya çalışan arkadaşlar üzerine ablamızdan azar işitti.

Köpek sadece onları koklayıp sevmek istiyormuş!

Ya sevgili ablamız arkadaşlarım senin köpeğini neden sevmek zorunda olsun?

Lütfen yapmayın! Biraz empati kurun.

Bu hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklar olmalı. Bence belediyelere bu durumda daha fazla görev düşüyor.

YILDA 35 BİN KİŞİ ÖLÜYOR!

Almanya merkezli istatistik şirketi Statista, dünyada her yıl yaklaşık 35 bin insanın köpek saldırılarında hayatını kaybettiğini açıkladı. Şirket raporuna göre sivrisinek, insan ve yılandan sonra, dünyadaki en ölümcül 4'üncü canlı köpek.

AVRUPADA CİDDİ YAPTIRIMLAR VAR!

Avrupa’da tehlikeli ırklar için ciddi yaptırımlar söz konusu.  

Fransa'da hayvanı sokağa terk eden birinin, 30 bin euroya kadar para cezası ve 2 yıla kadar hapisle karşı karşıya kalma ihtimali var.

İngiltere’de "Tehlikeli bir şekilde kontrolden çıkmış" türdeki bir köpeğe ise özel mülklerde dahi olsa sahip olmak 2014'te yasaklandı.

Kimi yerde de polisten köpek sahibinin güvenilirliğine ilişkin rapor bile isteniyor.

Avrupa'da sokak hayvanlarına yönelik algı oldukça farklı. Bazı yerlerde sokak hayvanlarına neredeyse hiç rastlamıyorsunuz.

Peki biz ne yapabiliriz?

Aslında yapmamız gereken şey aslında çok basit.

• Sokaklarda hiçbir önlem alınmadan sahiplerinin ruhsatsız silahı gibi dolaştırılan bu tehlikeli ırklar için acil yeni caydırıcı bir kanun çıkartmak.
• Sokakta başıboş dolaşan hayvanların belediyeler tarafından toplatılıp barınaklarda daha uygun koşullarda bakımının yapılması.
• Tehlikeli olmayan ırkların da satışının önüne geçmek.
• Hayvanları sadece barınaklardan sahiplenmeyi teşvik etmek.
• Hayvan sahiplerine bu toplumda yaşayan Şafii’ler olduğunun bilinciyle hareket etmeyi öğretmek.

Bunları yapabilirsek, inanıyorum ki, canımızı yakan bu görüntüleri bir daha izlemek zorunda kalmayacağız.

Kalın sağlıcakla…

ibrahim.gunay@haber7.com