Peki, 15 Temmuz sonrası ne oldu?
- GİRİŞ08.07.2021 08:15
- GÜNCELLEME08.07.2021 08:15
Türkiye’yi içeriden çökertmek ve yeniden ABD-İsrail eksenine hapsetmek için planlayıp uyguladıkları 15 Temmuz saldırısı başarısız olunca taktik değiştirdiler: Çevreleyeceklerdi…
Sınırlarının sıfır noktasından, karadan ve denizden, yakın çevreden kuşatıp, sonsuz iç tartışmalara ve çatışmalara mahkûm edip boğacaklardı…
Suriye’nin kuzeyinden, Irak’ın kuzeyinden, Doğu Akdeniz’den, Ege’den vuracaklardı. Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan sıkıştıracaklardı. PKK ile, YPG ile, DEAŞ ile zorlayacaklar ama bu sefer Türkiye’nin karşısında devletler de doğrudan sahne alacaktı.
“ORTAKLIKLA KAMUFLE EDİLMİŞ DÜŞMANLIK” TÜRKİYE’NİN KAFASINI KARIŞTIRMA PLANLARI..
Stratejik ortak ABD, NATO müttefikleri, bölgedeki ortakları bazı Arap rejimleri ve örgütler hep birlikte hareket edecekti. “Tanımlanmış dostluk” ve “müttefiklik” devam edecek, “ortaklıklarla kamufle edilmiş düşmanlık” uygulanacaktı.
Suriye ve Irak gibi en uzun sınırımızda müdahale aralıksız devam edecekti. PKK/YPG orduya dönüştürülecek, “müttefik dostumuz” ABD, aralıksız silah sevkiyatı yapacaktı.
Aslında örgütten devlete geçiş, örgüt saldırıları devam ederken “devletten devlete savaş” hazırlıkları yapılacak, büyük cepheler ve garnizonlar kurulacak, sınırlarımıza ordulara yetecek yığınaklar yapılacaktı.
Bütün bunlar yapılırken Türkiye oyalanacak, meşgul edilecek, kafası karıştırılacak, fiili duruma rağmen tavır alması, ilişkileri yeniden tanımlaması imkânsız hale getirilecekti. Tabii bu iş de içeriden yürütülecekti.
İRAN SINIRINDAN AKDENİZ’E, ADALAR’DAN KARADENİZ’E..
Kuşatma, çevreleme Doğu Akdeniz’de doğalgaz kaynaklarının paylaşımı üzerinden devam edecek, ABD’den AB ülkelerine, Fransa’dan İsrail’e bir doğalgaz cephesi kurulacak, bölgedeki bazı Arap rejimlerinden Yunanistan’a yedek kuvvetler de sahne alacak, Türkiye Doğu Akdeniz’de yapayalnız bırakılacaktı.
Böylece İran sınırından Akdeniz’e çevreleme tamamlanacaktı. Ardından Ege’de kriz başlayacak, Yunanistan’ı provoke edip hava sahası teslim alınacak, Yunanistan’da ve Ege adalarında askeri üsler kurulacak, Türk-Yunan krizi çıkarılıp bu da “güney”deki ve D. Akdeniz’deki kuşatmaya bağlanacaktı.
Çevreleme Akdeniz’den kuzeye, Çanakkale ve İstanbul Boğazlarına, Trakya’ya, Türkiye’nin Avrupa ile sınırına genişletiliyordu.
KARADENIZ SAVAŞ DENİZİ OLACAKTI! MESELE RUSYA DEĞİL, TÜRKİYE’YDİ!
Hemen ardından kriz Karadeniz’e genişletildi. ABD ve İngiltere, Rusya ile kapışma adı altında Karadeniz’i bir “Savaş Denizi”ne döndürmeye dönük adımlar atmaya başladı. ABD ve Avrupa ile Rusya arasında Karadeniz’de donanma ve hava güçleri restleşmeleri yapılıyordu.
Bu arada Yunanistan, Bulgaristan, Romanya topraklarına ABD ve Avrupa yığınağı devam ediyordu. Bütün bunlar görünüşte Rusya’yı dizginlemek içindi. Ama nedense yığınaklar ve krizler tamamen Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarını takip ediyor, Türkiye’nin etrafında dolanıyordu!
ARAP CEPHESI BİLE KURDULAR. “TEHDİT SADECE BATI’DAN” GÖRÜNTÜSÜ VERİLMEYECEKTİ!
Bunlarla kalmadı. Türkiye’nin yüzlerce yıllık siyasi aklının bunu berrak bir şekilde okuması ve tavır almasını engellemek için kafa karıştırıcı bir şey daha yapıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır öncülüğünde Türkiye karşıtı bir “Arap Cephesi” kuruldu. “Tehdit sadece Batı’dan geliyor” görüntüsü verilmeyecekti! Müslüman ülkeler bu yüzden işin içine katılıyordu. Bu cephenin kurucusu ABD ve İsrail’di.
Görünüşe göre bu cephe İran’a karşıydı. Ama aslında Türkiye’yi durdurmak için planlanmıştı. Misyonunu aynen yerine getirdi. Bu ülkeler üzerinden korkunç bir Türkiye düşmanlığı yürütüldü. Dahası Türkiye’nin yakınlık kurduğu bütün Arap ülkeleri bu cephe tarafından cezalandırıldı. Türkiye’ye askeri üs verdi diye Sudan’da darbe yapıldı.
“COĞRAFYA İÇİ KUŞATMA” DA HAZIRDI! TÜRKİYE’Yİ BATI DEĞIL, Şİİ BLOK DEĞIL, SÜNNİ BLOK DURDURMUŞ OLACAKTI!
Bir tür “coğrafya içi kuşatma planı” bu cephe üzerinden uygulandı. 15 Temmuz’a destek veren bu ülkeler, özellikle BAE, artık Türkiye’de muhalefet fonluyor, medya fonluyor, bölge genelinde terör örgütlerini destekliyordu.
Arap-İran krizinin, Şii-Sünni krizinin ardından bir Sünni iç çatışma tezi işleniyordu. Türkiye’nin karşısına bir Sünni blok çıkarılıyordu. Mezhep çatışmaları senaryosu da yetmiyor, Batı, daha detaylı cepheler istiyordu.
15 Temmuz Türkiye ile sınırlı bir müdahale değildi. Coğrafyanın geleceğine müdahaleydi. Başarılı olsaydı Türkiye-Rusya, Türkiye- İran savaşları çıkarılacak, yıkıma uğramış ülke o zaman ABD-İsrail’e zaten rehin olacaktı. Bunu masrafsız yapmış olacaklardı. Bütün bunlara ihtiyaç bile kalmayacaktı.
3. AYAK “IÇERİDEN KUŞATMA” PLANI. 15 TEMMUZ DEVAM ETTİRİLİYORDU..
İran sınırından, Akdeniz’den Ege ve Karadeniz’e, etrafımızda ağlar kurulurken, coğrafya içi kuşatma “Arap cephesi” ile yürütülürken işin içerideki ayağı da örgütleniyordu. “İçeriden kuşatma” bunlara paralel biçimde hazırlanıyordu.
Asla bir araya gelemeyecek siyasi partiler terör örgütleri ile tek çatı altına sokuluyor, içeriden savaş başlatılıyor, milletimizin zihinlerini felç edecek bir yalan ve kurgu operasyonu yürütülüyor, bu yapı FETÖ yerine ikame ediliyor, 15 Temmuz devam ettiriliyordu.
Bu yapı içindeki siyasi partilerin aynı cümleleri kullanması, bütün milli meselelerde Türkiye’ye karşı durmaları, bu dilin dışarıdan çevreleyenlerin tezleriyle birebir örtüşmesi siyasi tarihimiz açısından ibretlik ve acı bir durumdur.
PEKİ, TÜRKİYE NE YAPTI? ATLANTİK’TEN ÇİN SINIRINA, BÜTÜN HARİTALARI ALTÜST ETTİ. DEV BIR JEOPOLİTİK GÜÇ OLDU.
Onların tarafında harita aynen böyle.
Peki, ne oldu? Türkiye ne yaptı? Bizim tarafımızda harita nasıl gelişti?
15 Temmuz’da çokuluslu müdahaleyi yenen akıl ve irade, ondan sonraki bütün girişimleri de yenmeyi bildi. Hiçbir planları, hiçbir girişimleri tutmadı.
Irak’ın kuzeyinden Suriye’ye, Doğu Akdeniz’den Ege ve Karadeniz’e bütün çevreleme planları çöktü. Libya’dan Karabağ’a, Orta Asya’dan Afrika’ya, Türkiye’yi durdurmak için ne yaptılarsa başarısızlıkla sonuçlandı. Türkiye bütün cephelerde kazandı, öne geçti. Akdeniz’de Fransa, Ege’de Yunanistan, Libya’da Batı bloku ve Rusya kaybetti.
Türkiye’ye karşı kurdukları “Arap Cephesi” bile, S. Arabistan-BAE arasındaki tartışmalar nedeniyle dağıldı. Şimdi hem ABD hem de Avrupa, Türkiye’nin yükselen jeopolitik başarısından yararlanma peşinde.
Türkiye, Ortadoğu’daki en güçlü coğrafya belirleyicisi haline geldi. Balkanlar’dan Çin sınırına 21. yüzyılın en dinamik jeopolitikaktörü haline geldi. Her alanda bir “21. Yüzyıl Sürprizi”ne dönüştü.
İÇERİDEN KUŞATMA CEPHESİ ÇÖKECEK. NOKTA!
Bu, daha başlangıç. 21. yüzyıl Türkiye’nin büyük yürüyüşüne, yüzlerce yıllık siyasi aklının sürprizlerine tanık olacak. İşte tam bu sırada, Türkiye’ye karşı Batılı aklın içerideki uzantısı, cephesi olanlar, Türkiye’ye de, 21. yüzyılın büyük güç kaymasına da direnemeyecek, direnemezler.
15 Temmuz’u başaramayanlar, ondan sonraki bütün projeleri çökenler, “Türkiye Yükselişi”ni durduramayanlar, bundan sonra da hiçbir projede başarılı olamayacak. Bugünkü kadar bile imkânları ve güçleri olmayacak.
İçeriden kuşatma cephesi de çökecek. Ve bunu hep birlikte izleyeceğiz. Nokta!
YENİŞAFAK
Yorumlar44