Seçimlerin üzerinden kısa zaman geçti. Yaşadığımız ülke Türkiye olduğu için birkaç gün daha beklesek seçim unutulacak gibi. Coğrafyamızın gündemi çok yoğun olduğundan üç günü aşan gündemler gündem olmaktan çıkıyor. Seçim sonuçları ilginç oldu, bu sebepten seçmenin tam olarak ne dediği, seçmen davranışının nasıl tecelli ettiği bir süre daha tartışılacağa benziyor.

Her seçimin bir yönü öne çıkar. Bu seçimde kimin ne kazandığı, kimin kaybeden olduğu pek belli olmadı. Belki de bu seçimin en ilginç tarafı çokça farklı yoruma imkan veriyor olmasıdır.

Eskilerin “ma’şeri vicdan” dedikleri şimdiki zamanın “kamuoyu”  ya da “ortak akıl”, her zaman en iyisini düşünür diye bir ön kabulüm vardır. İdeolojik parti taraftarları, vatandaşı, kolay kandırılır ve yönlendirebilir bir unsur olarak görüp hafife alsalar da seçmen her seçimde kendi gerçeğine en uygun davranışı sergilemiştir.

Bu seçimde seçmen,  siyasetin bütün yelpazesine bir şeyler söylemiştir. AK Parti için, iktidara devam mesajı veren seçmen, “dur ve kendini bir gözden geçir” dedi. Bir de siyasetin ihmal götürmeyecek bir iş olduğunu hatırlattı. Sadakatin hakkı müktesep olmadığını söyledi. Ve bu tutumuyla AK Parti’ye önemli bir şans vermiş oldu. Yeter ki anlamlı mesaj iyi değerlendirilsin. Hissiyat olarak bu halkı en iyi tanıyan lider olan Sayın Başbakan, beklenenden daha fazla tedbirler alacaktır. Ülke yelpazesinin yarısına hitap eden bir partinin bütün tedbirleri ölçülü tedbirler olmak zorundadır.

CHP’ye verilen mesaj daha ilginç oldu. Yıllardır katı laikçi söylemle halktan oy isteyen CHP bu seçimde halkın doğal taleplerine yöneldi. Bekli de yıllar önce Refah Partisi’nin yapmaya çalıştığını yaparak yoksulluk ve sosyal problem alanlarını irdeleyen bir kampanya yaptı. Başarısız çarşaf girişimi dahi, bu partiye de oy verilebilir yönünde bir kırılma oluşturdu. CHP’nin tutumundan bunalıp Mustafa Sarıgül’ü umut olarak gören partililerin tutumlarında tereddüt oluşmaya başladı.

MHP bütün yerel seçimlerde genel seçimden daha az oy alır ve oylarını kendisine yakın partilere yönlendirirdi. Bu seçimde MHP, yerel seçimlerde de başarabilirim işareti aldı. Bundan sonra yerel politikaları daha çok önemseyen bir MHP görebiliriz. Ayrıca MHP’ li seçmen CHP’ye oy vermez tabusu bu seçimde yıkılmış oldu. Büyükşehirlerde CHP, oylarının bir kısmını MHP’den aldı.

SP için ise seçmen söyleyecek sözün varsa büyüme potansiyelin de var dedi. Bundan önceki seçimlerde Saadet Partisi seçmene bir şey söylemedi, ilk kez bu seçimde derli toplu bir söylem ortaya koyabildi ve bunun karşılığını da almış oldu.

DTP Güneydoğu’da başarılı oldu fakat bölge partisi olma özelliğini iyice pekiştirmiş oldu. Yaklaşık bir yıl önce başlayan Diyarbakır tartışması, Batı bölgelerinde AK Parti’yi destekleyen DTP seçmenini kendi partisine veya CHP’ye yönelmesine zemin hazırlamış oldu.

Seçmenin partilere ne dediğinden öte, Türkiye’ye verdiği bir mesaj var ki bu hepsinden anlamlı oldu. AK Parti’nin kurulduğu günden beri darbe yolu ile hükümeti iktidardan uzaklaştırmak için çaba gösteren ulusalcı çevrelere darbeye gerek yok siyaset yolu ile iktidar olunabilir güvenini verdi

Sonuç olarak bu seçimde de seçmen bir söz söyledi ama pir söyledi. Çok tartışacağız anlaşılan.

İhsan AKTAŞ / Haber 7
İhsanaktas@gmail.com