İhbar süresi, işçinin İş Kanunu'ndan kaynaklanan önemli bir hakkıdır ve bu sürenin nasıl kullanılacağı İş Kanunu'nun 17. maddesinde belirlenmiştir.

İhbar Süreleri

İhbar süreleri, işçinin kıdemine göre değişiklik gösterir:

İşi 6 aydan az süren işçi için: 2 hafta

İşi 6 aydan 1,5 yıla kadar süren işçi için: 4 hafta

İşi 1,5 yıldan 3 yıla kadar süren işçi için: 6 hafta

İşi 3 yıldan fazla süren işçi için: 8 hafta

Yıllık İzin ve İhbar Süresi İlişkisi

4857 sayılı İş Kanunu'nun 59/2 maddesi, "İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, 17. maddede belirtilen bildirim süresiyle, 27. madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez." şeklindedir. Bu hükme göre, işverenin feshi durumunda ihbar süresi ve yıllık izin süreleri birbiriyle örtüşemez.

Ancak, fesih işlemi işçiden geliyorsa ve ihbar süresi uygulanıyorsa, işçi bu süre zarfında yıllık izin kullanabilir. Bu durum Yargıtay kararlarında da desteklenmiştir. Örneğin, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ve Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, işçinin fesih halinde ihbar süresi ile yıllık izin süresinin iç içe geçebileceğini kabul etmiştir (Yargıtay 9. H.D. 2015/1506 E., 2016/12390 K. – Yargıtay 22. H.D. 2017/9163 E., 2017/5545 K.).

Fesih Durumunun Belirlenmesi

İhbar süresi ve yıllık izin sürelerinin birbiriyle örtüşüp örtüşemeyeceğini belirlemek için öncelikle iş sözleşmesinin kimin tarafından feshedildiğini tespit etmek önemlidir. Ayrıca, fesih işleminin haklı nedenlerle değil, geçerli nedenlerle yapılmış olması gerekmektedir.

İşverenlerin Dikkat Etmesi Gerekenler

İşverenler, ihbar süresi içinde yıllık izin kullanmak isteyen işçilerden bu taleplerini yazılı olarak almalı ve bu belgeleri işçinin özlük dosyasında saklamalıdır. Olası bir uyuşmazlık durumunda, işverenin kanıt yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için bu sürecin yazılı olarak yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.