CHP’deki para pul işleri tam olarak ne olabilir? Ekrem İmamoğlu’na bakılırsa, kendisine çamur sıçratmak isteyen birkaç meczubun işi… “Bunlar alıştığımız şeyler…” diye küçümsüyor, ama iş büyüyecek gibi!

Birkaç gündür televizyon kanallarında dönen görüntüler fazlasıyla dikkat çekici… Para destelerinden âdeta kule yapılmış. Birileri hummalı şekilde sayıp çantalara dolduruyor. Öyle ki, sayma işi dört saatten fazla devam ediyormuş! Eh, para bu kadar yüklü miktarda olunca, herkesin dikkat ve şüphesini çeker. Çekmez mi? Rivayete göre para miktarı on beş milyon lirayı aşkın bir meblağ. Ki, ortaya çıkan yeni görüntülerde TL’den başka avro demetleri de görülüyor. Peki, bu para neyin nesi? CHP cenahından yapılan açıklamaya göre, 2019 yılında satın alınan parti il binası için toplanan bağış paraları… İşte burada hatlar karışıyor. Çünkü o dönemde CHP Genel Merkezinin avukatlığını yapan ve bu alım satım işiyle bizzat ilgilenen Mustafa Kemal Çiçek, bina bedeli olan paranın böyle balyalarla değil, banka hesabıyla ödendiğini, ayrıca bağış yoluyla toplanan paranın 150-160 bin TL gibi küçük bir miktar olduğunu ifade ediyor. Bu paranın mahiyeti ile ilgili tartışmalar hâliyle genişliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Ve ilk olarak para sayım işinde görülen şahıslar şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı. İBB Kulüp Başkanı Fatih Keleş (Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yol arkadaşım dediği danışmanı ve 2014 yılında, Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi seçilen kişi.), Eski CHP İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, eski il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun danışmanı Can Poyraz… Bu üç kişinin vereceği ifade bir başlangıç. Ama nihayetinde, savcılığın yapacağı etraflı tahkikat, olayın bütün yönleriyle aydınlatılmasını sağlayacaktır herhâlde.
 

Bu arada, CHP’de para pul işleri son zamanlarda çok konuşulur oldu nedense!.. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir CHP’li vekilin odasında unutulduğu söylenen ve içinde 250 bin dolar olduğu belirtilen bir naylon poşet mesela… Yeterince ‘ilginç’ değil mi? Şimdi Meclis’te bununla ilgili rapor hazırlanıyor. Bakalım altından ne çıkacak? Diğer taraftan CHP’nin geçen kasım ayı başında yapılan kurultayı sırasında bir nevi “DELEGE BORSASI” kurulduğunu beyan eden CHP üyeleri oldu. Mesela Muş eski gençlik kolları başkanı Erkan Çakır’ın söyledikleri var. “İl Başkanı içeriye eli boş girdi, çıkarken elinde çanta vardı.” “Gözlerinde dolar işareti gördüm…” şeklinde, edebî sanatla anlatıyor üstelik! CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu’na kaybettirmek için, delegelere rüşvet dağıtıldığını eski Parti Meclisi Üyesi Feriha Karasu da iddia etmişti. Ama çok daha dikkat çekici bir iddia var ki, nedense bugüne kadar adli makamlar bunu ihbar kabul ederek bir adım atmadı. Doğrusu medya da iddianın vahametiyle mütenasip bir ilgi göstermedi. Bu iddianın sahibi, Kılıçdaroğlu taraftarı eski CHP’li, Muharrem İnce’nin Memleket Partisinde kurucu üye de olan Tolgahan Erdoğan… Bu kişi, kendi sosyal medya hesabından da, diğer iddialarıyla birlikte yayınladığı üzere, CHP’nin 38. Kurultayı ve ondan önceki İstanbul İl Kongresi sırasında, delegelerin dolarlarla nasıl ikna edildiğini anlatıyor. O gün tatil günü olmasına ve döviz büroları kapalı bulunmasına rağmen, Laleli’de, Ordu Caddesi üzerindeki dört tane döviz bürosunun (isimlerini tek tek sayıyor…) kimin/kimlerin talimatıyla açtırıldığını, bu bürolardan bir milyar beş yüz milyon TL’ye tekabül eden döviz miktarının hangi marka minibüslerle taşındığını tekrar tekrar soruyor. İddia sahibi T. Erdoğan, Mobese kameralarının o güne ait görüntülerinin incelenmesi hâlinde, kimlerin oradan para taşıdığının derhâl görüleceğini de iddialarına ekliyor. Ama dediğimiz gibi, benzerlerinin üzerine derhâl atlanırken, çok enteresan şekilde bu iddialar karşısında bir sessizlik var.
 

Bakalım, CHP’deki para –pul işleri nereye varacak? Ekrem İmamoğlu bahse konu para kulelerinin, satın alma sürecinde karşı tarafın avukatının bürosunda işlem yapıldığını ifade ederek şöyle diyor: “O görüntülerin üzerinden siyasi yaygara çıkarmaya çalışanların kötülükçü akılları var. Bu yaygara ile servis edilmesi, bunu tabii birkaç meczubun ‘burada Ekrem’e ne sıçratır, nasıl bir leke, iz bırakırız anlayışıyla koca koca kanallarda verilmesi… Bunlar alıştığımız şeyler.” Özetle, İmamoğlu beni yıldıramazlar diyor ve kendinden emin gibi bir görüntü vermeye çalışıyor. Şimdi adli soruşturma başladığına göre, neticesi beklenecek hâliyle. Fakat kamuoyundaki tartışmalar öyle görünüyor ki epeyce alevlenecek. İddialara her gün bir yenisi eklendiği gibi, bununla ilgili konuşan ve yeni iddialar ortaya atan başka şahıslar da sürece dâhil oluyor. Mesela Gazeteci Atılgan Bayar’ın (yere düşerek patlayan ve içindeki dolarların yerlere saçıldığı), İmamoğlu için toplanan bağış olan para dolu çuval iddiası… Paranın izini takip etmek her zaman önemlidir!

Türkiye