Zoraki maymun çiçeği salgını!..
- GİRİŞ24.08.2024 09:18
- GÜNCELLEME24.08.2024 09:18
Kanı bozuk kişilerin tıyneti icabı bozgunculuk yapmaları şaşırtıcı bir durum değil… Mesela bu kanı bozuklardan bazısı, Kahramanmaraş depremi sırasında, baraj kapaklarının patladığı yalanını yaymıştı!..
Covid-19 salgını sırasında, sosyal medya trolleri, akla hayale gelmedik yalan ve üfürmelerle, toplumu korku ve telaşa sevk etmek için, kıyasıya bir bozgunculuk içine girmişti… O kadar çok yalan-yanlış haber yaydılar ki, ilgili kurumlar dolaşıma konulan asılsız yayınları tekzip etmek ve halkı doğru bilgilendirmek için bayağı ciddi mesai sarf etmek zorunda kalmıştı. Her vesileyle ülkeye bu kötülüğü yapmak için hazır kıta bekleyen bu kanı bozuk, sütü bozuk hain tiplerin kimler tarafından teşvik edildiği, bunların üzerinden hangi hedeflere ulaşmak istedikleri hususu apayrı bir inceleme konusu. Zira “trol” diye bahsedilen bu bozguncu taife, giderek toplum için daha derin bir tehdit hâline gelmeye başladı. Zira siyasette, ekonomide, sosyal hayatta, tabii afetlerde, kısacası kitlenin ilgi ve alakasını celp eden bütün gelişmelerde, olayları tersine çevirerek, haberlere takla attırarak her türlü zihin karışıklığı meydana getirmek, toplumu korku, telaş veyahut infiale sevk etmek için pervasızca faaliyetini ısrarla sürdürüyor. Bu yalan ve gri propagandayı güçlendirmek için, yıllar öncesinde cereyan etmiş hadiselerden görüntüler araklayarak, yeni bir durummuş gibi insanların önüne sürmekten çekinmiyorlar. Mesela orman yangınlarıyla ilgili olarak Amerika’daki bir görüntüyü, Türkiye’de olmuş gibi rahatlıkla dolaşıma sokabiliyorlar…
Velhasıl, bu habis ruhlu yaratıklar alçaklıkta hiçbir sınır tanımıyorlar!.. Hatırlayınız, Kahramanmaraş depremleri sırasında, baraj kapaklarının patladığı yalanını ortaya atarak, afetzede vatandaşları tam bir dehşetin içine düşürmüşlerdi. Öyle ki, arama kurtarma ekiplerinin dahi çalışmaları kesintiye uğramıştı. Evet, “beşinci kol faaliyetleri” çerçevesinde, bu şer güçler, işte böylesine alçakça dolaplar çeviriyor. Devlet ve millet aleyhine olabilecek ne varsa, onu hemen malzeme olarak kullanıyorlar. Bunlarda utanma yok, yüzleri hiç kızarmıyor. Bunların topluma karşı hiç saygıları yok. Kimileri bilinen, tanınan ve moda deyimiyle “kariyer sahibi”, şöhret sahibi tipler. Ve bu sahtekârlar hiç sıkılmadan, pişkince toplumun huzurunda yalan söylemekten, insanları yanlış yöne sevk etmekten sanki zevk alıyorlar. Bunlar gerçekten hasta ruhlu, patolojik vakalar… Böyle olmasa, göz göre göre yalan söyleyemezlerdi herhâlde. Bunlar gemi o kadar azıya aldılar ki, düpedüz ulusal güvenliği tehdit eden unsurlar hâline geldiler. O derece ki, yalan ve iftiralarını tekzip etmek ve topluma doğru malumatı aktarmak için, Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı bünyesinde, bir dezenformasyonla mücadele merkezi kurulma ihtiyacı doğdu… Durumun vahametini hesaplayınız artık! Son bir sene içinde, Hazine ve Maliye Bakanı ile ilgili kaç tane istifa veya görevden alınma haberi uydurdular, sayabildik mi? Her gün, Cumhurbaşkanlığı Makamı, kabine, bakanlar veya diğer önemli devlet görevlileriyle alakalı ipe sapa gelmez dedikoduları, küstahça dolaşıma sokarak, memleketin huzurunu bozmak için saplantılı bir gayret içindeler. Koronavirüs salgını boyunca, her gün istatistik rakamlarını tersyüz edip, ölü sayısını kasıtlı şekilde abartarak insanları karamsarlığa, korku ve endişeye sevk ettiler. Öyle ki, bu alçakların yaptığı bozgunculuk sebebiyle pek çok kişi bunalıma düştü. Hâlbuki, ülkenin nüfus istatistikleri, bütün ölüm kayıtları orta yerde idi. Ama bunlar gerçekleri çarpıtarak, serapa insanlara kötülük etmekten vazgeçmedi…
Son günlerde de iğrenç faaliyetlerine "Maymun Çiçeği" hastalığı üzerinden devam ediyorlar. Sağlık Bakanlığı açıklama üstüne açıklama yapıyor… Türkiye’de hâlihazırda bu virüse yakalanmış kişi bulunmadığını bildiriyor. Ama hayır, bu kanı bozuklar ille de insanları endişelendirmek için yalan çarklarını çevirmeye devam ediyor. Bunlar, bahse konu salgını çoktan memlekete getirdiler bile!.. Gazetemizin dünkü manşeti, "Yalan Fırtınası" idi. Yalan, dezenformasyon, âdeta Türkiye’ye yeni bir saldırı alanı oldu. Bakınız uzman doktorlar konuşuyor. "Maymun Çiçeği" denilen hastalığın, Covit gibi solunum yoluyla bulaşmadığını, dolayısıyla bu manada hızla yayılacak bir salgının söz konusu olamayacağını anlatıp, insanları doğru bilgiye yönlendirmeye çalışıyor. Ama aynı anda, malum sosyal medya canavarları; bozguncu, yalancı troller, ihanetlerini sergilemekte bayağı faal. Görünen o ki, Türkiye’nin bu sinsi trollerle başı fena hâlde dertte… Çünkü bunlar doğrudan ulusal güvenlik problemine dönüşmüş vaziyette. Toplumu bunların tasallutundan korumak için, önemli çalışma gerekiyor.
Bunların bir kısmı içeriden ve dışarıdan fonlanıyor… Nasıl bir tedbir alınır, ne kadar zamanda alınabilir bilemeyiz. Fakat her hâlükârda, bu güruhun memlekete zarar vermesine zemin bırakılmaması şart. Zira bunlar iç ve dış güvenliğimiz, millî menfaatlerimiz için her noktada, büyük tehdit ve tehlike kaynağı. Yani işin şakası yok! Mali piyasaları asılsız söylentilerle tedirgin edip, vatandaşların büyük kayıplar yaşamasına sebep oluyorlar. Bir değil, iki değil, neredeyse her gün aynı şeyi yapıyorlar. Göz göre göre bu ihaneti sergileme cüretini nereden alıyorlar acaba? Bu hain faaliyetler karşılıksız mı bırakılacak? Söyler misiniz, hangi devlet göz göre göre, bu denli ihanete müsamaha gösterir? Velhasıl hasta ruhlu, satılık trollerin pervasızlığına, muhakkak set çekilmeli. Nokta!
Türkiye gazetesi
Yorumlar5