İsrail soykırımı Batı Şeria’ya taşıyor!..
- GİRİŞ31.08.2024 09:43
- GÜNCELLEME31.08.2024 09:43
Siyonist İsrail’in üç çeyrek asırdır sistemli biçimde, Filistin halkı üzerinde yürüttüğü katliam ve soykırımın boyutları dehşetin de ötesinde bir noktaya vardı… 11 aydır Gazze’de süren soykırım Batı Şeria’ya da taşındı…
Önceki gün, ABD’nin 2005 yılında Irak’ın El Anbar vilayetine bağlı Hadisa kasabasında katlettiği, içlerinde 3, 4, 5, 8 ve 10 yaşlarında çocukların da bulunduğu 24 sivile ait fotoğraflar, New Yorker dergisinde yayınlandı… Yazının başlığı ile girişi arasındaki farklılık dikkatinizi çekebilir. Ama bunu bilerek yaptım. Maksat, terörist, Siyonist İsrail’in Gazze’de 11 aydan beri işlediği soykırım suçlarına sınırsız destek veren ABD’nin, nasıl bir kirli sicile sahip olduğunu hatırlatmak… Gerçi Irak işgali sırası ve sonrasında ABD’nin hayatını söndürdüğü insan sayısı bir buçuk milyonun üzerinde. Afganistan’da da en az beş yüz bin kişiyi katletti. Bunların çoğunluğu, çocuk, kadın ve silahsız siviller. Yani ABD’nin Vietnam’da, Afganistan’da, Irak’ta ve başka coğrafyalarda, (Bu arada iki yüz küsur yıl boyunca kendi topraklarında yaşayan Kızılderililere karşı) işlediği insanlık ve savaş suçlarının haddi hesabı yok. Yukarıda işaret ettiğimiz Irak’taki hadise, şu bakımdan dikkat çekici. Bu katliamı yapan Amerikan askerleri aleyhine açılan davada kimse ceza almadı. Hatta daha sonra Trump’ın savunma bakanı olarak görev yapan General James Mattis, bu vahşeti ika eden katliamcı askerlere övgü dolu mektup yazarak, kendilerinin “masum” olduğunu iddia etti iyi mi!.. Tıpkı İsrail’de, Filistinlilere karşı işlenen savaş suçlarında olduğu gibi. Her seferinde katliam yapan Siyonist askerler bırakın ceza almayı, taltif ediliyorlar. Kısacası insan kılığındaki bu vahşi canavarlar her yerde aynı davranışı sergiliyor...
Bakar mısınız, terörist İsrail devletinin sözde dışişleri bakanı olacak haydut Yisrael Katz, Batı Şeria’daki sivil Filistinlilerin de Gazze’deki gibi katledilmesi gerektiğini söylüyor. Aynı devletin savunma bakanı olacak Yoav Gallant isimli canavar, Gazze’deki sivillerin aç ve susuz bırakılarak öldürülmesi için katil sürüsü askerlerine talimat veriyor… Maliye Bakanı olacak müptezel, Gazze’nin nükleer silah kullanılarak dümdüz edilmesini istiyor. Kamu güvenliği bakanı diye takdim edilen bir başka canavar, ikide bir asker polis desteğinde Mescid-i Aksa’ya baskın yaparak, sinagog inşa etmekten bahsediyor. Velhasıl her biri bir başka çeşit sapık ve canavar!.. İsrail, bu vahşeti üç çeyrek asırdan beri, sistemli şekilde sürdürüyor. 7 Ekim’den beri, Gazze’de uyguladığı vahşetin değişik bir versiyonunu da Batı Şeria’da tatbik ediyor. Son on bir ayda, Batı Şeria’da gerek Siyonist İsrail’in silahlı unsurları, gerekse Filistinlilerin topraklarına silah zoruyla yerleştirilmiş “yerleşimci” denilen zorba ve hırsızlar tarafından, kaç tane Filistinlinin katledildiği tam olarak belli değil. Batı Şeria’da yaşayan binlerce Filistinli, son on bir ayda sebepsiz yere, terörist İsrail devleti tarafından gözaltına alındı, tutuklandı, işkencelere maruz bırakıldı. Filistin topraklarının tamamını işgal ve ilhak etme niyetini gizlemeye bile ihtiyaç duymayan Siyonist İsrail, her türlü insanlık dışı yöntemi kullanarak, Filistinlileri imha ediyor, mal ve mülklerine de el koyuyor… Bugüne kadar Birleşmiş Milletler Teşkilatının kararlarını alenen çiğneyerek, en az 750 bin Yahudi’yi Filistin topraklarında iskân etti. Evet, bu köşede kaç defa tekrarlandı bilmiyorum; lakin başta İslâm âlemi olmak üzere dünya bu zulmete, bu vahşete, bu canavarlığa, bu görülmemiş zorbalığa karşı âdeta dilini yutmuş, seyrediyor.
Bu kapkara tablo karşısında, insana bir parça ümit veren husus, her şeye rağmen destansı bir kahramanlıkla direnen Filistin Halkının, topraklarını korumak için ortaya koyduğu metanet ve fedakârlıktır. Şüphesiz Filistin halkının bu kahramanlığı tarihin altın sayfalarına çoktan nakşedildi. Bu emsalsiz dirayet ve güçlü irade başka mazlum halklar için de örnek teşkil edecektir elbet...
Siyonist İsrail’e gelince, bugüne kadar Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer Batı ülkelerinin, insanlık adına utanç verici; kayıtsız-şartsız arkalamasıyla, misli görülmemiş insanlık suçlarını işledi. Ama sanılmasın ki bu, Siyonist Devletin yanına kâr kalacak... Terörist İsrail mutlaka bu cürümlerin hesabını verecektir. Netanyahu ve şürekâsı, her türlü insanlık dışı davranış ve canavarlığı küstahça sergiliyor. Amerika da onu Kongre’de konuşturup, saçma sapan laflarını her otuz saniyede bir ayakta alkışlayarak dünyaya karşı gönüllü biçimde rezil rüsva olmayı kabulleniyor… Bugün için şer güçleri durduracak bir mekanizma ne yazık ki ortada görünmüyor. Lakin şunu da unutmayalım, dünyanın dört bir yanında vicdan sahibi milyonlarca insan, bu zulüm ve vahşete isyan ediyor. Hemen her ülkenin meydanlarını dolduran kalabalıklar, İsrail’e körü körüne destek veren hükûmetlerinin ahmakça baskılarına ve şiddet uygulamalarına karşılık, cesurca Filistinlilerin haklarını haykırıyor… Bu asil tavır ve samimi reaksiyon, mutlaka ama mutlaka bir biçimde netice verecektir. İsrail vahşeti ve arkasındaki Batı desteği, ne olursa olsun, Filistinlilerin direncini kıramayacaktır. Buna inancımız tamdır!
Türkiye gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol