BM’yi İsrail’den kim koruyacak?!.

  • GİRİŞ15.10.2024 08:24
  • GÜNCELLEME15.10.2024 08:24

Cumartesi günkü yazımızda da siyonist İsrail’in Birleşmiş Milletler teşkilatına yönelik saldırılarını dile getirmiş, ‘BM hâlâ var mı?’ diye sormuştuk…  İsrail, saldırılar karşısında aciz kalan BM’yi vurmaya devam ediyor!..

ABD’nin öncülüğünde, bütün Batı tarafından canavarlaştırılan siyonist İsrail, artık yedi başlı ejderha gibi!.. Ve bu canavar her bir başıyla farklı bir ülkeyi ısırıyor. Gazze’ye, Batı Şeria’ya saldırıyor, Lübnan’a saldırıyor, Suriye’ye saldırıyor, Yemen’e saldırıyor, İran’a, Irak’a saldırıyor. Bütün saldırılarında açıkça savaş suçu işliyor. Gazze’de bir yılı aşkın süreden beri aralıksız soykırım yapıyor. Ama bütün bu canavarlık, barbarlık ve vahşet siyonist İsrail’i kesmiyor. Çünkü terörist İsrail, muhakkak surette bir bölgesel savaş çıkarmak istiyor. Evet, bu yolla Amerika’yı fiilen ve doğrudan savaşın içine çekip, kendisini tam anlamıyla sağlama almak istiyor…
 

Bir önceki yazımızda yine dikkat çekmiş ve demiştik ki, siyonist İsrail; Amerika’yı burnundan yakalamış, istediği gibi peşinden kolaylıkla sürüklüyor!.. İktidarı gibi, bedenî ve ruhî fonksiyonları da iyice zayıflamış olan ABD Başkanı Joe Biden, kontrolü iyice kaybetmiş durumda. ABD cenahında, İsrail’e dair politikaların tam olarak kim/kimler tarafından tedvir edildiği belli değil. Fakat kesin olan şudur ki, Yahudi Lobisi ve sermayesi, âdeta küresel ölçekte çok etkili bir kontrol sistemi kurmuş; başta Amerikan Yönetimi olmak üzere, tüm Batı dünyasını istediği gibi evirip çeviriyor ve dünya sisteminin temeline dinamit koyan İsrail’e tam bir dokunulmazlık sağlamış bulunuyor!..
 

7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, Filistin halkına yönelik topluca imha ve soykırım suçunu bu denli pervasızca ika eden Siyonist İsrail, arkasındaki korkunç desteğin verdiği cüretle, çok daha büyük ve dehşet verici işlere kalkışıyor… Siyonist İsrail, neredeyse bölge ülkelerinin tamamına aynı anda saldırmakla yetinmiyor. Dünyadaki toplam 204 ülkenin 198’inin üye olduğu Birleşmiş Milletler Teşkilatına küstahça saldırıyor beyler! Sözün bittiği yer işte burası! Peki, bundan sonra daha ne olabilir? Bugüne kadar Birleşmiş Milletler'e bağlı yardım kuruluşlarında çalışan iki yüzden fazla kişiyi katleden İsrail, BM’ye ait yardım binalarını, okulları, hastaneleri ve misyon merkezlerini sayısız kere hedef aldı. Bunca can kaybı, hasar ve tahribata rağmen, İsrail’e bir kere olsun etkili ve sonuç alıcı bir müdahale ve baskı yapılmadı, yapılamadı. Çünkü en başta bu işi yapması gereken BM Güvenlik Konseyi, ABD ve İngiltere’nin ve Fransa’nın malum veto mekanizmasıyla mefluç vaziyette… Hâl böyle olunca İsrail’i frenleyecek bir adres kalmadı. Ve bakınız son bir hafta içinde, İsrail en az altı kere; BM’nin, Lübnan’da sözde barışı korumakla yükümlü geçici görev gücüne yani askerî unsurlarına saldırdı. Bu saldırılarda BM görevlisi en az 20 asker yaralandı. Önceleri (bu iş yanlışlıkla oldu) diye yalan söyleyen İsrail, karşı tarafın acizliğini iyice test ettikten sonra, nihayet Lübnan’daki BM Görev Gücünün karargâhına tanklarla girerek, dünyanın en büyük teşkilatını bu derece aşağılama cüretini ortaya koydu. Sormak lazım, bundan öteye daha ne olabilir? Gazze’deki soykırıma başından beri sessiz kalan ve daha da beteri, Siyonist-terörist devlete destek veren Avrupa Birliği, son küstahlık karşısında zar zor bir kınamada bulundu… Şu sorunun cevabı önemli: Bu durumda Birleşmiş Milletler Teşkilatını, siyonist İsrail’den kim koruyacak? Sahi, kim koruyacak? BM’ye ait kuruluşlara, yukarıda işaret ettiğimiz üzere küstahça saldıran, BM Genel Sekreterini bile "istenmeyen adam" ilan eden, kuruluşa ait arazilere dahi el koyma küstahlığında bulunan İsrail, alenen bütün dünyaya kafa tutuyor… Evet, durumun özeti budur. Daha önce, BM’ye bağlı UNRWA’yı (Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) terörist ilan eden siyonist İsrail, şimdi de bu kuruluşa ait araziye el koyarak Yahudi yerleşimcilere tahsis etmeye kalkışıyor… Pes!
 

Dünyanın çivisi çıktı derler ya… Tam o hâli yaşıyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan ve esasen emperyalist güçlerin emellerine hizmet eden dünya düzeni çoktan fiilen yıkıldı. O yıkılışın ardından bir kaos yaşanıyor. Bu kaos otuz küsur senedir devam ediyor. Eski düzenin hâkim güçleri, kontrolü ellerinde tutmak için her türlü kirli tezgâhı kuruyor. Lakin artık bıçak kemiğe dayandı. Amerika ve İngiltere ve diğerleri ne yaparsa yapsın, hangi oyunlara başvurursa vursun, eski düzenin şartları devam etmeyecek. İsrail’in bu küstahlığı da mutlaka son bulacaktır ve siyonist, terörist devlet ile sözde yöneticileri, işledikleri savaş ve insanlık suçlarının cezasını elbette çekecektir. Bugünkü kara tablo fena hâlde moral bozucu. Vicdanları kanatan vahşet karşısında sesini çıkarmayan, daha da vahimi bu vahşeti yapanlara her türlü siyasi ve askerî desteği veren bedbaht çevreler de, tarih karşısında behemehâl mahkûm olacaktır. Temennimiz adaletin daha fazla gecikmeden yerini bulmasıdır. Zalimlerin sonu hüsrandır! Buna yürekten inanıyoruz…

Türkiye gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat