CHP’nin bulunmaz Hint kumaşları
- GİRİŞ27.01.2025 08:25
- GÜNCELLEME27.01.2025 08:25
Her fırsatta Ak Parti’yi nepotizm (adam kayırma) ile ya da aynı kişinin birkaç yerden maaş almasıyla suçlayan CHP, sürekli ve açık beyanlarla sabit bir nepotizm uyguluyor.
Bunu yaparken sığındıkları en büyük gerekçe de kayırdıkları akraba ya da eş dostun o alanda en iyi olduğu ya da ondan başka güvenilecek birinin olmadığı şeklinde cereyan ediyor.
Birkaç örneği, atamayı yapan belediye başkanının gerekçeleriyle birlikte andığımızda ne demek istediğim çok açık olarak ortaya çıkacaktır.
Mesela Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı, yeğeninin atamasını şöyle savunmuş: "Bu şirketler hakikaten sıkıntıların olduğu şirketler. Furkan Bozbey'in, yeğenimin soyadından kaynaklı sorun çıkıyor. İTÜ mimarlık mezunu, genç biri. Bu işi bilen, şirketleri denetlerken güveneceğimiz biri. Zaten bu insanlardan oluşturuyoruz yönetimleri. Bu şirketlerin incelenmesi lazım, onun için de güvendiğimiz insanlar olması lazım."
Nilüfer Belediyesinden getirilen baldız da ayrı bir konu tabii.
Bu, nereden baksanız CHP’ye oy veren diğer seçmene de hakarettir.
Öyle ya, koskoca Bursa’da yeğenlerinden başka güvenilecek birini bulamamışlar demek ki.
CHP’li eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş da aynı gerekçe ile belediyeyi kardeşiyle birlikte yönetmiş.
CHP’li ve şu an tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in eline ise kimse su dökemez bu konuda.
Oğlu Serhan Özer'i Fen İşleri ve Park Bahçeler Müdürlüğüne danışman yapan Özer, kızı Serap Özer'i Medya ve İletişimden Sorumlu Müdür, kardeşi Azad Özer'i Koruma Sorumlusu olarak atamıştı.
Gerekçe de yine koskoca ilçede bu işleri yapacak başka yetenekli birinin olmayışıydı.
Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketinden sonra öğrendiğimize göre, İtfaiyeden Sorumlu Başkan Yardımcısı da Bolu Belediye Başkanı’nın dayısının oğluymuş.
O da dayısının oğlu çok yetenekli ve başarılı olduğu için bu atamayı yapmış.
Daha bunu zihinlerde tolere edememişken başka bir atama haberi de Antalya’dan geldi.
Orada da yine başka bir “bulunmaz Hint kumaşı” yeğen, itfaiyeden sorumlu daire başkanı olacakmış.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de itiraf ederek uyardığı bu atmaların çeşitli il ve ilçelerdeki her birini yazmaya bu yazının hacmi kâfi gelmeyeceği için bu örneklerle yetinmek istiyorum.
Zaten bu örnekler bile meselenin ne denli vahim olduğunu ortaya koymaya ehliyetlidir.
CHP seçimlere giderken güvenine layık olacağını iddia ettiği seçmenine güvenmediğini açıkça ortaya koymuştur.
Bu tavır ve ifadeler kendilerini başkanlık koltuğuna taşıyanların hem haysiyetine hem de kabiliyetlerine karşı çok ağır ithamlara delalet ediyor.
Tabii bunun kararını ilk seçimlerde kendi seçmenleri verecektir.
AK Parti ile ilgili ifadelerinde iddiadan öteye çok fazla gidemeyen CHP’nin her yerinden samimiyetsizlik akıyor.
Sanki bütün kabiliyetliler, Allah tarafından CHP’li belediye başkanlarının ailesine lütfedilmiş.
Tabii bu komik gerekçelere inanan varsa orası başka.
Şurası çok açık; bu gerekçelere inanan, itiraz etmeyen kim varsa mutlaka onun, bir çıkar birliği ya da ideolojik miyopluğu söz konusudur.
Aksi hâlde bu aşağılanma ile ortaya çıkan tabloyu sineye çekmek hiç kolay değildir.
Her fırsatta AK Parti seçmenini “koyun” ya da “makarnacı” diye aşağılayanların, düştükleri bu ironik imtihanda kendilerini nasıl teselli ettiklerini ise çok merak ediyorum.
Özgürlükçü, demokrat karakterlerine sürekli vurgu yapan CHP’lilerin, bir monarşi uygulaması olan nepotizmi nasıl sinelerine çekebildiğini de ayrıca merak ediyorum.
Bütün retoriğin çıkarlara kadar geçerli olduğunu çok açık örneklerle görmüş olduk.
Aslında bu saatten sonra CHP’nin konuşacak yüzünün bile olmaması gerekiyor.
Lakin bu böyle olmayacak ve göreceksiniz, o yüzleri hiç kızarmadan; bir zeytinyağı hareketiyle ne kakar şöyle ya da böyle olduklarını haykırmaya devam edecekler.
Öyle ya, bu CHP ne hakikatleri de bulandırarak neleri hazmetmedi ki!
“Doğru git, gayret Allah’tandır.” diyenleri selamlıyorum...
Diriliş Postası
Yorumlar2