PKK’yı güçlendirmek mi istiyorsunuz?

  • GİRİŞ13.07.2024 09:04
  • GÜNCELLEME13.07.2024 09:04

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, geçenlerde bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, Şam’la irtibat kurduklarını ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşme isteğine Suriye rejiminin olumlu cevap verdiğini söyledi.

Ancak bu iddia Şam tarafından anında yalanlandı.

Suriye el-Vatan gazetesine konuşan ve adı açıklanmayan Suriyeli kaynak, Türkiye’den gerek iktidar cephesinden gerekse muhalefetten hiçbir siyasi partiyle iletişim kurulmadığını bildirdi.

Haberde ayrıca bu yalanlamanın CHP’nin iddiasının hemen ardından geldiği ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beşşar el-Esed ile görüşmeye hazır olduğunu açıklaması ve CHP Genel Başkanı Özel’in Şam’ı ziyaret için yanıp tutuşması Türkiye’de bir anda “Ankara ve Şam barışıyor”, “Mülteci sorunu çözülecek ve terör örgütü PKK bitirilecek” havası oluştursa da gerçek öyle değil.

Pembe rüyalar görenler yakında hayal kırıklığına uğrarlarsa kimseyi suçlamasınlar.

Ne yazık ki bazı şeyler çok çabuk unutuluyor.

Suriye’nin kuzeyinde Ekim 2015’te Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında bir yapı kuruldu.

İçinde Arapların da olduğu bu yapı Türkiye’nin tepkisi üzerine PKK/YPG’ye giydirilen kılıftan başka bir şey değildi.

ABD Özel Kuvvetler Komutanı Raymond Thomas, ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından Aspen Enstitüsü’nün Colorado eyaletinde 2017’de gerçekleştirdiği güvenlik toplantısında “PKK/YPG’ye adlarını değiştirmelerini kendilerinin tavsiye ettiğini” söyledi.

Thomas ayrıca PKK/YPG’nin Suriye’deki yapılanmasının SDG olarak değiştirilen adında “demokratik” kelimesinin olmasını “zekice” olarak niteledi ve bunun terör örgütüne “bir miktar itibar sağladığını” öne sürdü.

Ekim 2015’te SDG kurulurken Türkiye’yle o dönemde ilişkileri kötü olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkeler de bazı Arap aşiretlerin SDG çatısı altında PKK/YPG’yle birlikte hareket etmelerine aracı oldular.

“PKK/YPG’nin hamisi”, “ABD’nin Orta Doğu ve İsrail politikasının karanlık yüzü” olarak ünlenen Brett McGurk’ün Suudi Arabistan Körfez İşleri Bakanı Thamir es-Sebhan ile birlikte Ekim 2017’de SDG kontrolündeki Rakka’ya yaptığı ziyaret “Türkiye’ye mesaj” olarak yorumlanmıştı.

Suriye’deki Arap aşiretlerini PKK/YPG’yle birleştirme girişimleri bitmiş değil.

ABD, Deir ez-Zor’da (Deyrizor) terör örgütüne isyan eden Arap aşiretleri yatıştırmak için büyük çaba sarf ediyor.

Böyle bir ortamda Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin hedef alınması Türkiye yanlısı ve PKK/YPG karşıtı Arap aşiretleri küstürebilir.

Örgüt tarafından zorla silah altına alınıp Türk askerine karşı savaştırılmasın diye gönderilen çocuk Türkiye’de ırkçılar tarafından katlediliyorsa o çocuğun ailesi, “Oğlumuz PKK/YPG’ye katılsaydı belki hayatta kalırdı.” diye düşünebilir.

Terör örgütünün ve ABD’nin daha çok Arap aşiretini SDG çatısı altında toplamak için fırsat kolladığını unutmamak gerek.

Suriye sahasını sadece birkaç Türkmen komutanla kontrol etmek mümkün değil.

“Mültecileri kovalım, askerimizi çekelim, sınırlarımıza mayın döşeyelim ve girmek isteyen olursa vuralım” diyen ırkçı lümpenlerin mantığıyla devlet yönetilmez.

Hükûmet de bu gerçeğin farkındaysa ırkçıların, küçük yaştaki çocukları böyle düşüncelerle zehirlemelerine izin vermemeli.

İsmail Yaşa / Diriliş Postası

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat