Trump’ın bölgeye bakışı

  • GİRİŞ25.01.2025 09:54
  • GÜNCELLEME25.01.2025 09:54

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’daki ikinci dönemine oldukça hızlı başladı ve ilk günlerinde tartışmalı bir dizi karara imza attı.

Söz konusu kararların bazıları Orta Doğu’yla ilgili.

Biden yönetimi Batı Şeria’da güvenliği zedeleyen, Filistinlilere şiddet uygulayan ve topraklarını gasbeden aşırılık yanlısı Yahudi yerleşimcilere yaptırım kararı almıştı.

Trump, Şubat 2024’te imzalanan o kararnameyi iptal etti ve yaptırımı kaldırdı.

ABD Başkanı’nın bu adımı Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich gibi İsrailli fanatik liderleri memnun etti.

İlk başkanlık döneminde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan Trump’ın İsrail yanlısı tavrında herhangi bir değişiklik yok.

Trump hâlâ Filistin davasını tasfiyeyi amaçlayan “Yüzyılın Anlaşması” planını hayata geçirmeye çalışıyor.

O planın bir ayağında Filistinlilere davalarından vazgeçmeleri için ekonomik kazançlar önermek var.

Yüzyılın Anlaşması planı kapsamında Haziran 2019’da Bahreyn’de “Refah İçin Barış” adlı çalıştay düzenlendi ve Filistin’e yapılacak yardımların konuşulduğu ekonomi çalıştayının açılış konuşmasını Trump’ın damadı Jared Kushner yapmıştı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne açtığı savaşı katliam dolu 471 günün ardından Netanyahu’ya baskı yaparak durduran Trump, yoğun bombardımanla yerle bir olan bölgenin yeniden imarına da “iş adamı” gözüyle bakıyor.

Gazze Şeridi’nin “deniz kenarında olağanüstü bir konuma” ve “müthiş bir havaya” sahip olduğunu, orada “bazı fantastik şeyler” yapılabileceğini söylüyor.

Bu açıklama bir devlet adamından çok “Bu işte çok para var” diye düşünen açgözlü bir müteahhidin ağzından çıkmış gibi.

İsrailli gazeteci Ron Ben-Yishai, geçen yıl mart ayında Netanyahu’nun savaştan sonra Gazze Şeridi’ni, İsrail’in kontrolünde olmak üzere “Singapur gibi bir yere” dönüştürmeyi planladığını yazmıştı.

Muhtemelen Trump da Gazze Şeridi yeniden imar edilirken lüks villalar, beş yıldızlı oteller ve alışveriş merkezleri inşa edilirse Filistinlilerin işgale karşı direnişi bırakacaklarını düşünüyor.

ABD Başkanı’nın Suudi Arabistan hakkındaki açıklamaları da yine ülkesine para kazandırma hedefi üzerine kurulu.

Trump, Riyad’ın ABD’den 500 milyar dolarlık silah satın alması hâlinde ilk yurt dışı gezisini Suudi Arabistan’a yapabileceğini açıkladı.

Bunun üzerine Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı’yla yaptığı telefon görüşmesinde 600 milyar dolarlık yatırım sözü verdi.

Ardından Trump rakamı daha da yukarı taşıyarak “fantastik bir adam” olarak nitelediği Muhammed bin Selman’dan yatırım taahhüdünü “1 trilyon dolara” tamamlamasını isteyeceğini belirtti.

“Bunu yapacaklarını düşünüyorum çünkü onlara çok iyi davrandık” dedi ve “yapılmazsa kötü davranabilecekleri” mesajı verdi.

Suudi Arabistan bütçesinin son iki yılda olduğu gibi bu yıl ve önünüzdeki iki yılda da açık vermesi bekleniyor.

Bu yılki bütçe açığının 26,88 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.

Dolayısıyla Muhammed bin Selman’ın -sanatçılara ve futbolculara saçıp savurduğu paraları azaltsa bile- Trump’a verdiği sözü tutması zor.

ABD Başkanı’nın Suudi Arabistan gibi diğer Körfez ülkelerinden de benzer beklentileri olduğu kesin.

Çünkü petrol ve doğal gaz zengini Körfez ülkelerini “sağılacak inek” gibi görüyor.

İsmail Yaşa / Diriliş Postası

Yorumlar1

  • trhn 5 gün önce Şikayet Et
    Zaten koruma karşılığında sagilacak inek durumundalar.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat