Arap planının artıları ve eksileri

  • GİRİŞ08.03.2025 08:58
  • GÜNCELLEME08.03.2025 08:58

Arap Birliği üyeleri Kahire’de toplanan olağanüstü zirvede Gazze Şeridi’nin yeniden imarı için Mısır’ın hazırladığı planı kabul etti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlileri tehcir etme planına alternatif olarak alelacele hazırlanan karşı planın kabulü, Hamas tarafından da memnuniyetle karşılandı.

Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ise “iyi niyetli bir ilk adım” dediği plan üzerinde daha çok tartışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Arap planının artıları olduğu kadar birçok eksisi de var.

Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden tehcir edilmelerinin kesin bir dille reddi, bağımsız Filistin Devleti’nin mutlaka kurulması gerektiğinin vurgulanması, Gazze Şeridi’ni Filistinlilerin yönetecek olması ve uygun koşulların oluşması hâlinde bir yıl sonra Filistin’in tamamında seçimlerin yapılacağından bahsedilmesi olumlu.

Gazze Şeridi’nin yönetiminin nihayetinde Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi’ne devrinin hedeflenmesi ve direniş silahının ne olacağı konusundaki belirsizlik, Mısır ve Ürdün tarafından eğitilmekte olan polis gücü, Gazze Şeridi’ne uluslararası barış gücü konuşlandırılması önerisi, planın uygulanmasının tamamen İsrail’in yakacağı yeşil ışığa bağlı olması ise işgal güçlerine sahada kazanamadığını masada vermek anlamına geliyor.

Planda Hamas ve Fetih arasında uzlaşı sağlanmadan Gazze Şeridi’nin Filistin Yönetimi’ne nasıl teslim edileceğinden bahsedilmiyor.

Abbas’a bağlı güvenlik güçlerinin Batı Şeria’da işgal güçleriyle sürdürdüğü ve âdeta kutsadığı güvenlik koordinasyonu Gazze Şeridi’nde de geçerli olacak mı?

Mısır ve Ürdün’ün eğitip Gazze Şeridi’ne göndereceği polisler direniş gruplarına müdahale edecek mi?

Barış gücü adı altında konuşlandırılması istenen çok uluslu gücün asıl görevi Hamas’a ve diğer direniş gruplarına karşı Abbas’a bağlı güçlere yardım etmek mi olacak?

Planın teknik ayrıntılarında da Filistin direnişinin sahada kazandığı zaferi masada hezimete çevirecek birçok ayrıntı var.

Örneğin yeniden inşayla birlikte Gazze Şeridi sınırlarının tümünde İsrail’in istediği gibi tampon bölge bırakılıyor.

Güneyden kuzeye Gazze Şeridi’ni boydan boya geçen Selahaddin Caddesi âdeta yeni sınır kabul edilmiş ve yerleşim alanlarının tümü caddenin batısında olacak şekilde planlanmış.

Kısaca belirtmek gerekirse Arap Birliği’nin kabul ettiği plan hem Gazze Şeridi’ni coğrafi olarak üç yönden daraltıyor hem de yönetimini Abbas’a bırakıyor.

İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, önceki akşam yaptığı açıklamada, düşmanın savaşla elde edemediğini tehditlerle ve hilelerle alamayacağını söyledi.

Bu açıklama doğal olarak “O zaman Hamas plana neden karşı çıkmadı?” sorusunu akla getiriyor.

Hamas muhtemelen İsrail’in tavrının ne olacağının farkındaydı ve Arap ülkelerinin ortak kararının karşısında durmak yerine planın İsrail tarafından reddedilmesini tercih etti.

Böylece İsrail ve Arap ülkeleri karşı karşıya gelmiş oldu.

Kahire’deki zirvede kabul edilen planın Arap ülkeleri tarafından İsrail’e rağmen uygulanması uzak ihtimal.

Doha’da ilk kez Hamas’la doğrudan görüşen Amerikalılar gibi İsrail’in de şu anki önceliği İsrailli esirleri kurtarmak.

Ardından Filistin direnişini daha ağır bir baskı bekliyor.

İsmail Yaşa / Diriliş Postası

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat