İran sessiz sedasız pazarlık istiyor
- GİRİŞ09.04.2025 08:11
- GÜNCELLEME09.04.2025 08:11
ABD Başkanı Donald Trump’ın İran yönetimine doğrudan müzakere teklifine Tahran’ın cevabı olumsuz oldu.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Trump’ın istediği şekilde doğrudan müzakerelere girmeyeceklerini açıkladı
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi de Washington’ın Tahran’a yönelik politikasında değişiklik olmadığı sürece ABD ile doğrudan görüşmelerde bulunmayacaklarını belirtmişti.
Trump önceki akşam Beyaz Saray’da Netanyahu’yla görüşmesi sırasında, İran ile doğrudan müzakerelerin başladığını ve cumartesi günü çok büyük bir toplantılarının olacağını söyledi.
Ancak “doğrudan müzakere” iddiası İran tarafından yalanlandı.
ABD ile dolaylı görüşmeler yapacaklarını söyleyen İran’ın ara bulucu olmasını istediği ülke, daha önce Washington ve Tahran arasında gerçekleşen görüşmelerde aynı rolü üstlenen Umman.
İran’ın önüne “nükleer programı konusunda yeni bir anlaşma” ile “askerî müdahale”seçeneklerini koyan Trump, karar vermesi için Tahran’a iki ay süre tanımış ve İran’ın nükleer silah geliştirme çabalarından vazgeçmemesi hâlinde bombalanabileceğini ifade etmişti.
ABD’nin B-2 ağır bombardıman uçaklarını Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia Hava Üssü’ne göndermesi de “İran’a düzenlenecek saldırıya hazırlık” olarak yorumlandı.
Hamaney her ne kadar Trump’ın tehditlerinin hiçbir sonuç vermeyeceğini öne sürerek “İran’a karşı bir adım atılması hâlinde karşılık vereceğiz” dese de İran’ın şu an en önemli önceliği mümkün olduğunca savaşa girmekten kaçınmak.
Dolayısıyla Tahran olası bir askerî müdahaleye fırsat vermemek için hem nükleer programından taviz vermeye hem de bölgedeki vekil güçlerinden vazgeçmeye çoktan hazır.
Nitekim Bekayi, Washington’a “cömert bir öneride” bulunduklarını ve ABD’nin cevabını beklediklerini söyledi.
İngiliz Telegraph gazetesine konuşan İranlı üst düzey bir yetkili, ABD ile doğrudan çatışmadan kaçınmak amacıyla Yemen’deki İran askerlerinin geri çekildiğini açıkladı.
Reuters da Irak’taki İran destekli Şii milislerin ABD’yle çatışma ihtimalini ortadan kaldırmak için silah bırakmaya hazırlandıklarını öne sürdü.
Washington, Bağdat’ı birkaç kez uyararak söz konusu grupların dağıtılmaması hâlinde hava saldırılarına hedef olabileceklerini bildirmişti.
Iraklı gazeteciler Haşdi Şabi, silah bırakmadan birkaç küçük grubun dağıtılmasının İran’ın manevrası olduğu görüşünde.
Her hâlükârda İran bir yandan müzakereler yoluyla Trump’ın gazabından kaçınırken diğer yandan çeşitli manevralarla imajını ve kazanımlarını korumaya çalışacak.
Tahran’ın arzusu ABD’yle müzakerelerin sessiz sedasız yürütülmesi.
İran Trump’ın kullandığı tehdit ve şantaj dilinden oldukça rahatsız ve ABD’nin tehditleri karşısında taviz vermiş görünmek istemiyor.
Müzakerelerin kamuoyuna “eşit koşullarda masaya oturmuş iki tarafın pazarlığı”şeklinde yansıtılmasını bekliyorlar.
ABD ve İran’ın güçlerinin ve koşullarının aynı olmadığının kendileri de farkındalar.
Fakat müzakereleri ve verilecek tavizleri perde gerisinde tutarak imajlarını koruma peşindeler.
Bu nedenle görüşmelerin içeriğinin gizli kalmasını ve olası bir anlaşmanın ayrıntılarının kamuoyuna duyurulmamasını talep ediyorlar.
Trump’ın müzakere tarzına bakınca Tahran’ın beklentilerinin gerçekleşmesi biraz zor görünüyor.
Diriliş Postası
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol